37

5.1K 502 99
                                    

Jungkook, menajerinin verdiği kağıtları imzalıyordu. Saçları dağınık ve gözleri bayıktı. Kağıtları imzalamaktan, elleri yorulmuştu.

"Sikeyim, yoruldum artık Jay!"

Albüm çıkaracağı için oldukça yoğun bir programı vardı. Her gün, dans pratikleri ve konser koreografilerini çalışıyordu. Kendisi yapabiliyordu. Ama dansçıları bu konuda pek iyi değildi.

Menajeri Jay, gelen yeni sözleşmeleri Jungkook'a uzattı. "Sus ve imzala." Jungkook, Jay'e ters ters bakıyordu. İşinin en sevmediği kısmı bu olabilirdi.

"Bakma lan, öyle!" Jungkook, kıkırdadı. Önündeki kağıtları imzalamaya devam etti.

Jungkook'un çaprazında oturan Hannah, Jungkook'a su uzattı. "Su iç." Jungkook kafasını hiç kaldırmadan Hannah'nın uzattığı suyu içti. "Beni sadece sen düşünüyorsun, Hannah."

"Birde Taehyung." Hannah'nın bilmiş bakışları ile Jungkook'un şaşkın bakışları buluştu.

Hannah sadece medyaya yansıyan şeyleri biliyordu. Aralarında geçenleri bilseydi. Muhtemelen Jungkook'tan nefret ederdi. Çünkü artık Jungkook bile kendini affedemiyordu. Çocukluk arkadaşları onu bırakıp gideli çok olmuştu.

Jay, "Sahi, hâlâ görüşüyor musunuz? Biliyorsun eğer beraber olursanız medya fena sallanır." Jungkook, duymamazlıktan gelip imzalamaya devam etti.

Hannah, "Magazinler çoktan ikisine sevgili dedi bile." Kapıdan gelen tıkırtı ile, herkesin dikkati dağılıp kapıya döndü. Jungkook ise "Gel." dedi. Her zaman ki yüksek topuklu stajyerlerden biriydi. Orta yaşlarda kısa boylu bir kadındı.

"Misafiriniz var, efendim."

Jungkook, başını onaylarcasına salladı. "Şu an meşgulum." Kadın, gitmeyip hâlâ kapının önünde dikilmeye devam etti. Kadın, sesini temizledi. "Önemli biri." Jungkook, kadının gerginliğinden rahatsızlık duymuş olmalı ki kağıtları masaya atıp ayağa kalktı.

Kadın tebessüm edip, Jungkook'un önünde yürümeye başladı. Jungkook, şirketin patronunun geldiğini düşünüyordu. Her zaman ki gibi gergin bir konuşma olacaktı.

Kadın, Jungkook'un girmesi gereken odanın kapısının önünde durdu. Jungkook'un girmesi için önce kapıyı tıklattı ve yavaşça açtı. Jungkook, kadının hemen yanından geçip odaya girdi.

Odanın manzarası inanılmazdı, şehrin tüm yorgunluğunu ayağınızın altından izleyebileceğiniz bir oda.

Ama odanın içerisinde ki kişi daha da inanılmazdı.

Üzerinde pahalı takım elbiselerinden biri ve ceketinde de altın renkli, melek kanatları olan taşlı bir zincir vardı. Bileklerinde ve parmaklarında, Cartier'in yüzükleri ve bileklikleri vardı. Üzerinde ki kaban sadece omuzlarında duruyordu. İnanılmaz bir şekilde göz kamaştırıcıydı.

Taehyung'tu.

Jungkook'un adeta gözleri parlıyordu. Çünkü Taehyung'u ilk kez bu kadar güzel görüyordu. Hayır, Taehyung her zaman güzeldi. Ama bu sefer farklıydı? Taehyung, değişmişti.

"Taehyung?"

Arkası dönük, bir şekilde manzarayı izliyordu.

"Buraya son gelişimde hep bu manzarayı izlemek istemiştim." Taehyung'un yüzünde çocuksu bir mutluluk vardı. Mimiklerini saklayamıyor gibiydi. Jungkook ise şaşkındı. Aynı zamanda korkuyordu da, çünkü Taehyung'un bu kadar sessiz ve sakin olması hayra alamet değildi.

Taehyung, Jungkook'a döndü. Burnunun ucu soğuktan kızarmıştı.

"Jungkook." Ellerini önünde kavuşturdu. Jungkook, bu anı önceden yaşamış gibiydi.
Yıllar önce Taehyung'un onu görmeye geldiği gün, gözlerinin önüne geldi. İçi sızlamıştı.

Taehyung'un gözleri hüzün doluydu. Aynı zamanda da gülümsüyordu. Ortamın havası garip ve çekilmezdi. Hemen kurtulmak isterdiniz.

Taehyung, manzaraya geri döndü. Jungkook'un aklı gelgitler ile doluydu. Neden buraya gelmişti? Neler oluyordu? Taehyung'un bir planı mı vardı? En son Dina'ya buluşmaları gerektiğini söylemişti. Dina'nın bir oyunu muydu.

Taehyung, yutkundu. Sesini temizledi.

"Affettir kendini."

Taehyung, dolu gözleriyle gülümsüyordu. Her zaman ki gibi heyecanlı anlarında, elleri titriyordu. Omuzlarında duran kabanını iyice kendine çekti.

Jungkook, nefesini tutmuştu. Bu kadar kararlı biri nasıl olur da, kararından dönerdi?

"Taehyung," Taehyung, Jungkook'a döndü.

"İyi misin?" Taehyung, başını onaylarcasına salladı ve Jungkook'a doğru yürümeye başladı.

"Yorgunum, sadece." Jungkook'un önünde durdu. İkiside birbirlerinden gözlerini kaçırmıyordu. Yoğun bir şekilde bakıyorlardı.

Derin bir nefes aldı, Taehyung. Jungkook'tan bir cevap bekliyordu.

"Jungkook, aslında bu gece epeyi düşündüm." Ellerini saçlarından geçirdi.

"Kendimi iyi hissetmediği bir geceydi. Anlık bir karar değildi." Taehyung, gözlerini sürekli kaçıyordu. Jungkook'ta gözlerini yakalamak ister gibi, bakışlarını hiç ayırmıyordu.

"Ben sanırım, beni kurtardığın gece sana bağlandım. Bilmiyorum, abi-kardeş, anne, baba. Kendimi senden asla koparamadım. Sana ne kadar öfkeli de olsam, hep bir yerlerde sen vardın ve..." Cümlelerini seçerek hızlı hızlı konuşuyordu. Telaşlıydı ve bir an önce bitsin istiyordu.

"Yanımda olmanı istiyorum ve hep aklımda kalan o Jungkook olmanı istiyorum. Ben eskisi gibi olmayı istiyorum." Titreyen ellerini belinin arkasında buluşturdu. Saklamak ister gibiydi.

"Siktir," Gözlerini kapadı. Dolu gözlerinden akmayı bekleyen yaşlar, yanaklarından süzüldü. Jungkook, ellerini Taehyung'un yanaklarına götürdü. "ağlama." Taehyung'un anlına minik bir öpücük kondurup geri çekildi.

"Lütfen."

Taehyung, yavaşça gözlerini açıp Jungkook'a baktı. İkisi de ağlıyordu.

"Geç kaldık, birbirimize biliyorum. Seni ne kadar üzdüğümü de biliyorum. Bunu o 3 yıl boyunca derinine kadar hissettim." Jungkook'un sesi titriyordu. Ellerini Taehyung'un boynuna indirdi.

"Burası benim olmak istediğim yer, Taehyung. Ben sana bağlıyım, bağımlıyım. Senden vazgeçemem. Yemin ederim, yalan değil. Güvenini kazanacağım sana söz veriyorum."

Taehyung, Jungkook'a sarıldı. Jungkook, ellerini Taehyung'un beline doladı. Burnunu Taehyung'un saçlarının içine doğru götürdü ve iyice içine çekti. Ellerinin arasında bir serçe titriyordu. "Seni seviyorum." dedi ve kulağının kenarına minik bir öpücük kondurdu.

-

oha dedimangst degil

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

oha dedim
angst degil

heavenlyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin