'Doğru duydun güzelim işlemediğim suç'
'Minho sen ne dediğinin farkında mısın?'
'Biliyorum sana bir açıklama borçluyum ve anlatacağım'
Minho'nun yüzü ciddi bir hale gelmişti. Sanırım konu gerçekten derin.
'Jisung, ben aslında cinayet işlemedim sadece işlenen cinayet suçu üzerime kaldı'
Gözlerim şaşkınlıkla açılırken ağzımda ona eşlik etti.
'Nasıl ya sen onca yıl boşuna mı yatıp kaçtın'
(Kolay gelsin)
'Evet, babam ve annem kavga ederken babam sarhoşmuş. O anın etkisiyle annemi boğarak öldürmüş. Kendine geldiğinde ise yaptığını fark edip kafasına sıkmış, bende ne oluyor diye bakmaya gittiğimde ikisini de yerde yatarken buldum. Felix ise annemlere bakmaya geldi o sırada da beni gördü ve onları benim öldürdüğümü söyleyerek ağlamaya başladı. Durduramadım sonra Chan Hyung geldi Felix çoktan odasına kaçmıştı. Yada ben öyle sanıyordum. Gemi karaya demirli olduğu için gemiden inerek en yakındaki polis karakoluna gitmiş. Çocuk aklı işte. Hızlıca geri geldiğinde ise gemiyi limandan ayırıyorduk. Chan Changbin ve ben bunu yaparken Felix ise köşeye geçmiş ağlıyordu. Polisler gelene kadar gemi çoktan limandan ayrılmıştı. Mürettebata hızlıca kürek çekmesini emrettim onlar sayesinde hızlıca kurtulduk. Suçlu hissediyordum. Bunun neresinde suç dersen babama içkiyi veren bendim. Benden hafif olan içkiyi istedi ama ben ona en ağırını götürdüm. Çünkü o an ona çok sinirliydim nerden bilebilirdim ki ikisininde öleceğini. Felix'e gerçekleri anlatamadım hâlâ benim öldürdüğümü düşünüyor. Ona taciz etmeye kalkan çocuğu ise mürettebattan birine öldürttüm. Bunu yaparken yanında olduğum için yine Felix'e yakalandım. Bu sefer denizin ortasında olduğumuz için kimseye haber veremedim. Yıllar sonra gerçeği anlatmak istedim ama bir gereği kalmadığını düşündüm. Felix bazen bana katil gözüyle baksa da gerçekler bunlar değil. Adam kaçırma suçlarına gelirsek, kaçırmadım. Kaçırttım. Yine suçluyum biliyorum ama fail ile azmettiren kişi aynı suçu almaz. Polis beni yakaladığında haksız çıkmamın tek bir nedeni vardı. Babam her şeyi ölmeden önce planlamıştı. Bir kağıda benimle ilgili yalan beyanlar yazmış. Mesela öldüklerinde bunu benden bilmeleri gerektiği gibi onları tehdit ettiğim gibi bir sürü şey yazmış. Polis gemide bu kağıtları ele geçirince mantıkken vasiyetteki yalanları dinleyerek beni tutukladılar. Kimseye somut bir kanıt sunamadım bu nedenle hep kaçtım. Kaçtığım için cezam büyüdü ve büyüdü. Ne yapacağımı bilemedim beni savunabilecek bir avukat bile yoktu. Polis memurlarını tanımadığım için konuşamadım da kimseyle. Hapisten kaçmama da Chan ve Changbin yardım etti. Felix bu olaylardan sonra sinir krizleri geçirip durdu. Kendine gelmesi yıllar aldı. Şu an daha iyi ama o günlere dair çok az şey hatırlıyor. %75 hafıza kaybı yaşadı. Nedenini bizde bilmiyoruz ama böyle olması biraz daha iyi. Acı çektiğim anları hatırlıyor mu bilmiyorum ama hatırladığı tek bir şey var annemlerin eşcinsel olduğumu öğrendiğinde sırtıma sıcak demir basmaları'
Soluksuz bir şekilde Minho'yu dinledim. Resmen hiç durmadan ard arda nefes bile almadan konuştu. Şaşkınlıkla ona bakıyordum.
Yıllardır içinde biriktirmiş. Meğerse bizim katil dediğimiz Minho aslında suçsuz normal bir insanmış.
'Minho...'
Kucağında olduğum için iyice yerleşerek ona sarıldım.
'Sırtındaki izi fark etmemiştim hiç'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Rıhtım | Minsung/Ot8
Fanfiction*TAMAMLANDI* 'Mürettebatıma gizlice sızmaya nasıl cürret ettin?' 'Yanlış bilgi kaptan Lee Minho, sızdığım tek yer mürettebatın değil' ______ 'Konuşur musun yoksa farklı yollara mı başvurayım?' 'Başvursana' Kendini bildi bileli deniz korsanlarının ya...