Odamda yatakta oturmuş tavanı seyrediyordum, uykum yoktu; gelmiyordu. Battaniyeyi üzerimden çekip ayağa kalktım, telefonumu komodin'den aldım. Telefonumun flaşını açıp ayağımla halıyı kaldırdım, bu yerin altında benim gizli kutum vardı. Erica'nın günlüğünü buraya saklamıştım, bir de kardeşimin bana verdiği anahtar da vardı. Komodin çekmecesini açıp içinden çakı aldım, bu yeri açmak için çakı taşıyordum. Çakı ile yerin tahtasını kaldırdım ve çakıyı yere koydum, erica'nın günlüğünü ve anahtarı aldım.
Tahtayı bi kenara koydum, günlüğü açıp sayfalarında dolaştım. Bir tarih dikkatimi çekmişti; 28 Temmuz 2009. Maddie'nin öldüğü tarih, sayfayı okumaya başladım.
28 Temmuz 2009
Sevgili Günlük,
Bugün okuldan bir kızın ölüm haberi gelmişti, kızın adı Madelyn Victors'dı. Kızın bir arkadaşı vardı, Rachel. Onunla tanıştık, berbat haldeydi. En yakın arkadaşının gözlerinin önünde ölmesi kötü bir şeydi, ailesi çok garipti. Özellikle ablası olucak o kız ve büyükannesi, kızın haline üzülmüş gibi değillerdi. Rachel, büyükannesini çok seviyordu galiba. Umarım en kısa zamanda mutlu olursun Morningstar.
29 Haziran 2014
Rachel,
Eğer bunu okuyorsan ben ölmüşüm demektir. En başından beri kardeşinin değil senin peşindeler, babanla annenin konuşmalarına kulak misafiri oldum. Sahip olduğun güç çok tehlikeli anlıyor musun? Kardeşin sadece bir kurban ve sana şunu söylemek zor geliyor ama Riley yaşıyor. Onu gördüm ve konuştum, o kadın onu kullanıyor ve üzerinde deneyler yapmış. Şunu bil ki Riley bir deneyin kurbanı şuan ama o deneyler güçlerini almak için yapılmış. Kardeşini seni öldürmesi için kullanıyor, kardeşin seni hala seviyor ama güçlerini kontrol edemiyor. Her şeyi seni öldürmek ve gücünü almak için planlamışlar, uyanık kal kardeşim. Ben seni bu kağıt parçasıyla kurtarabilirim, sen başarıcaksın ve kardeşine kavuşucaksın.
Bunca zamana kadar yaşadığım onca olay, onca duygu bir yalandan ibaret miydi? Kardeşim gerçekten yaşıyordu ve ben her sabah mezarına çicek bırakıyordum. Ben boş mezara mı çicek bıraktım? Günlüğü kapatıp içine koydum, anahtarı cebime attım. Ayağa kalktım, sıra şimdi Ivy'nin ne haltlar çevirdiğine. Anahtarı komodin'e koydum ve üzerimdekileri çıkardım.
Dolaptan elime geleni geçirdim, giydiğim ceketin üstüne bir de mont giydim. Taytın altına da eşofman geçirdim, dışarısı Antartika. Telefonumu cebime koydum, yerde ki dağınıklığı toplayıp halıyı düzelttim. Anahtarı alıp cebime koydum, pencereyi açtım ve dışarıya çıktım. Arkamdan kapatıp yavaşça çatıda ilerledim, çalıların olmadığı bir yere atladım. Ayağa kalktım ve telefonumu açtım.
Ormanın içinde bir ev.
Oradaydı tüm gerçekler, tüm yalan hayatım. Hızlı koşma gücümü kullanarak evin önüne gelmiştim, bu gücü sevmeye başladım. Kapıya doğru yürüdüm, kapı kolunu çevirdim. Kilitliydi, ne bekliyordun zaten kalın kafalı rachel?
Gücümü kapı kolunda denersem kapıyı uçabilirdim ve bu iyi olmazdı, başka yerden giriş yolu bulmalıydım. Evin etrafını dolaşmaya başladım, ev 2 sene de bu hale nasıl gelmişti? Sanki 100 yıldır kimse gelmiyordu, sevgili ablam eve bakmaya tenezzül etmemiş. Ev kulübe gibiydi, tek katlıydı. Girmem kolaydı, gezinirken bir şey fark etmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kelebeğin Doğuşu • Stiles Stilinski
Ciencia FicciónRachel Morningstar, travmalar sonucu sebebiyle kendiyle olan savaşında sağ çıkmaya çalışan bir kızdır. Kardeşinin ölümünden sonra kendine gelemeyen Rachel, bir kardeşinin ölümüne sebep olur. Bu ölüm ona ağır gelmiş ve ailesi ile birlikte kasabayı te...