KD| Kötülük

37 5 2
                                    

Polis merkezine varmıştım, odaya girdiğimde annem bana bakıp eliyle yanıma çağırdı, yanına doğru yürüdüm. " Noldu anne?" dedim, annem bilgisayardan bir video açıp bana gösterdi. Ekrana baktığımda gözlerim şaşkınlıkla açıldı, bu benim evden kaçtığımın kamera görüntüsüydü. Çatıdan atladığımın görüntüsü vardı, annem kaşları çatık bir şekilde bana bakıyordu. " Gece yarısı nereye gittin Rachel?" dedi.

Gerçekleri söylemekten başka çarem yoktu, o benim annemdi ve her şeyi bilmeye hakkı vardı. Derin bir nefes aldım, " Rachel, seni dinliyorum. Bahane düşünüyorsun herhalde." dedi. Başımı iki yana salladım, sakin ol rachel annen sana inanıcak. " Anne, açıklayacağım ama lütfen sakin ol tamam mı?" dedim. Annem çatık kaşları daha da çatılmıştı ama bu sefer şaşkınlıktandı. " Rachel, kızacağım bir şey mi yaptın? korkutuyorsun beni." dedi.

Telefonumu çıkarıp kasetten aldığım ses kaydını başlattım ve masaya koydum, başımla " dinle" hareketi yaptım. Ivy ve Kate'in ses kaydıydı, annem can kulağıyla sesi dinliyordu. Kollarımı göğsümde birleştirip annemin tepkilerini seyrettim, hissettiğim şey hüzündü. Kızına bunları yapan en yakın arkadaşımın halasıydı, annem ses kaydı bittiğinde tuttuğu gözyaşlarını serbest bıraktı. " Bunu nerden buldun?" dedi, ağlamaklı bir ses tonuyla. " Ivy'nin sürekli gittiği kulübesinde." dedim, annem kafasını kaldırıp bana baktı. Gözlerinde çaresizliği gördüm, bu duygu beni geçmişe götürmüştü.

" Kulübe'de onunla karşılaştım, Kate Argentla. Yanında biri daha vardı anne." dedim, annemin eli kalbine doğru gitti. " Ölmemiş miydi o kadın? Peter ben yaptım demişti, yanındaki kimdi Rachel?" dedi. Annem bu işte Peter'ın da olduğunu öğrenirse hastanede gözünü açardı, en güvendiği kişiydi. Kaderimizdi; en güvendiğimiz insanlardan kazık yemek. " Anne, sakin olucağına söz ver bana." dedim, annem elini masaya vurup üstüme doğru yürümeye başladı. " Sakin olup olmayacağıma ben karar veririm Rachel, bana isim söyle." dedi, bağırarak. Yalıtım olmadığı için annemin sesi polis merkezinde duyulmuştu, dış kapıda adım seslerini duymuştum.

" Anne, yanında Riley vardı. Riley yaşıyor." dedim, keşke söylemeseydim. Annem yüzüme bakakalmıştı, yavaşça geriye adım atıp masaya yaslandı. Kendi kendine " Benim kızım 11 sene annesiz mi büyüdü?" dedi. O sırada kapı açıldı, içeriye şerif ve arkasında sürü vardı. Annem'in bu hallerine şahit olmuştum, ilk başta sakin görünürdü ama sonrası felaketti. Bunun için doktora gittik ve senelerdir ilaç tedavisindeydi, bu bir çeşit rahatsızlıktı. " Anne, lütfen. Bak ben de atlatamıyorum, senin kızınsa benim kardeşim. Ben buldum onu, benim yanımda kaçırıldı. Her şeyine ben şahit oldum, bize oyun oynadılar. Bunun suçlusu biz değiliz, onlar." dedim.

Yıllarca ben de kendimi suçladım ama ta ki kardeşimi kanlı canlı görene kadar. Annem sanki ağızını bantlamış gibiydi, ne nefes alıyor ne de konuşuyordu. Şerif anneme doğru yaklaşmıştı, " Chloe sakin ol, bu durumun tekrarlanmasını sen de istemiyordun. Kızın için bunun üstesinden gelebilirsin." dedi. Annemden cevap gelmemişti, annem kriz geçirmemesi için çekmecesine doğru yürümeye başladım. Annem aydınlanmış gibi kafasını kaldırdı ve boğazıma sarılmıştı, " Kızımı sen öldürdün, benim kızım suçsuzmuş Rachel. Ona bunu neden yaptın? Ivy sana hep iyi davrandı, niye bunu yaptın?" diye bağırmaya başladı.

Ellerini uzaklaştırmaya çalışırken bir yandan gözyaşlarım benden habersiz akıyordu, annemin bu söylediklerini ciddiye almazdım çünkü kriz anında istenmedik şeyler olabiliyordu. Şerif annemi çekmeye çalışıyordu, yüzüm kızarmaya başlamıştı ve nefesim kesiliyordu. " Anne, ben bilmiyordum." dedim. Şerif annemi benden uzaklaştırmıştı, annem şeriften kendini kurtarıp boğazıma sarıldı.

Kelebeğin Doğuşu • Stiles Stilinski Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin