Intruder | Larry Stylinson [✔]

➵ te quiero, mi amor

Louis, tam şarapları koyduğu sırada açılan asansör kapısıyla oraya yöneldi. Harry, tam zamanında gelmişti. Harry asansörden çıktığında, Louis karşısında elinde bir kutu çikolatayla ona bakan sevgilisini görünce kollarını kocaman açıp sarılmıştı sevgilisine.

Harry'de kollarını onun sırtına sararken uzunca bir öpücük vermişti ince dudaklarına. 

Harry, içeri geçerken Louis onunla beraber mutfağa yönelmişti. 

''Tam zamanında geldin Hazz.''

Harry, çikolata kutusunu masaya bakıp, kollarını onun boynunda birleştirirken konuşmuştu. ''Evet, işlerim geç biter diye korktum ama erken bitti neyse ki hemen geldim.''

Louis, onun boynuna küçük öpücükler bırakmıştı ''Bu gece ne yapmak istersin?''

Harry, bir süre düşünmüştü ''Evde mi kalacağız yoksa Niall'ların çağırdığı kafeye mi gideceğiz. Ben iki türlü de gecemi seninle geçirmek istiyorum Lou.''

Louis, sırıtarak karşısında ki adamı izledi bir süre ''Niall'ları boş verip bütün gece beraber oturmak ister misin?'' Daha sonra gülümsemişti, kulağına yaklaşmıştı fısıldarcasına konuşmuştu ''Zaten geçen barda onları bıraktığımız için hala kızgınlar... Yani evde kalmak daha güzel olur.''

Harry, kısaca kıkırdamıştı onun dediğine, haklıydı Niall ve Liam hala kızgınlardı çünkü geçen gece sarhoş olunca onları orda unutmuşlardı ve onlar eve dönmekte çok zorlanmışlardı. ''Evet evde kalmak kulağa daha güzel geliyor sevgilim.''

Louis, Harry'nin elinden tutup onu mutfak tezgahına çekmişti, ''O zaman şaraplarımızı alalım, odama geçelim ve film açalım olur mu?''

Harry, onu onaylarken kollarını daha da sıkı sardı ona, Louis onu belinden kaldırıp mutfak tezgahına oturttuğunda. Boynunda ki güzel ve alışmış olduğu kokusunu içine çekmişti. ''Seni çok özledim.''

''Evet bende Lou. Sadece 2 gün görüşemedik ve hemen özledik birbirimizi...''

Louis, seslice gülmüştü ''Resmen ilk sevgili olduğumuz dönemlere dönmüş gibi hissediyorum.'' İkisi de ilk sevgili oldukları dönemde. Üniversite de sürekli görüşemedikleri için birbirlerini çok özlerlerdi. Nihayetinde evlenip aynı eve çıkınca böyle bir sorun yaşanmasa da Louis aniden bunu anımsamıştı.

Harry, onu onaylarken anlını onun anlına yaslayıp gözlerini kapamıştı. ''Bunu ne kadar çok özlediğimi tahmin edemezsin..''

Louis, onu onaylarken bir süre sessizlik içerisinde bu huzur dolu anda kalmışlardı. Daha sonra beraber şaraplarını ve atıştırmalıkları alıp Louis'nin yatak odasına yönelmişlerdi.

Yatağa yerleşirken şarapları komodine bırakmışlardı, meze olarak getirdikleri peynirleri de şarapların yanına dizmişlerdi ve Louis, büyük ekran televizyonunu indirmişti. Aparatından katlandığında yukarıya konulabiliyordu ve istediğin konuma ayarlayabiliyordun. Louis, büyük televizyonu yatağa doğru hizalayıp yerine yerleşti. 

Dışarıda ki şehir ışıkları fazla olduğu için tavanların kenarında ki ledlerin ışığını kısmıştı ve böylelikle içeride loş bir hava olmuştu.

İspanyol yapımı güzel ve aksiyon-romantik karışımı bir filmi açmışlardı. Filmin başlarında sarılarak olayı anlamaya çalıştıkları sırada Harry arada geçen ispanyolca diyalogları anlamıyordu ve Louis onun için çeviriyordu. Çünkü Louis geçmiş yıllarda ispanyolca öğrenmişti, dil öğrenmek onun için zevkli bir aktiviteydi bunu hobi olarak yapardı.

Bir süre sonra film'de ki karakter ''Te quiero, mi amor.'' dediğinde Louis'de seslice onun dediklerini tekrarlamıştı. ''Te quiero, mi amor...'' Harry'e çevirmişti bakışlarını bir süre incelemişti sevgilisini.