Louis, Harry'nin baldırlarını kavramış kendine bastırıyordu. Sabah güneşi onların odalarına vururken onlar ise bugün evde kalmaya karar vermişlerdi. Bugün hafta sonuydu.
Harry, seslice inlediği zaman Louis onun kulak memesinden köprücük kemiğini yalamıştı, sanki bir dondurma yalarcasına hızlıca gezdiriyordu dilini onun vücudunda.
Harry, ise başını dik tutup ona alan açmaya çalışıyor ama onun sıcak dilinin dokunuşlarıyla bir kedi gibi karnını büküp kendini ona bastırabiliyordu sadece.
Louis, onu kucağına tam aldığı sırada Harry üzerinde ki sabahlığı soyup çıplak vücudunun tamamen açığa çıkmasını sağlamıştı. Louis, ise karşısında ki manzaraya bakarken her defasında içinde hissettiği yoğun kelebek duygusuna hakim olamıyordu.
Onun bel kıvrımından kavrayıp huzur dolu kokusunu içine çekerken, sıcak dilini delirtici bir yavaşlıkla Harry'nin boyun bölgesine tekrar değdirmişti.
Harry, onun omuzuna kafasını bırakmış sadece öylece durmuştu, çok fazla yorgun ve konuşamayacak gibi hissediyordu. Sadece tek yaptığı öpüşmekti.
Penisinde hissettiği ellerle, paniklercesine dikleşmiş ve bunu yapmasıyla Louis'nin sırıtıp karşısında ki dolgun dudakları ısırması bir olmuştu.
Harry, onun dudaklarından ayrılıp boynuna yöneldiği sıralarda Louis'nin telefonuna gelen bildirime çevirmişti gözlerini.
Louis, onun boynunu emerken. Komodinde duran telefona peş peşe bildirimler geliyordu.
Harry, inlemelerini durdurmaya çalışsa da başarılı olamamıştı ve seslice inlerken, boynunda Louis'nin sıcak dudakları geziniyordu. Gözlerini kısıp Louis'nin telefonuna gelen bildirimleri okumaya çalışmıştı.
Gördüğü numarayla bunun kim olduğunu anlamamıştı daha da büyük bir panikle, Louis'nin dudaklarını teninden ayırıp. Meraklı bakışlarını kendisine yönlendirmişti.
''Louis, sana yazan kişi kim?''
Louis, dalgın ve uykusuz olduğu için kısık gözleriyle bir süre Harry'e bakmıştı, Harry telefonunu işaret edince Louis anlamadığını belirten bir mırıltı çıkarıp tekrar Harry'nin boynuna yönelmişti.
Dudakları pürüzsüz tenle tekrar birleşirken, aldığı zevkle gözlerini kapamıştı. Fakat Harry kendini kötü hissetmeye başlamıştı, Louis neden böyle yapmıştı anlamlandıramıyordu. Böyle yaptıysa ya sakladığı bir şey vardı, ya da kesilmesini istemediği ön sevişmeyi uzatmaya çalışıyordu.
En sonunda vücudunu bütün gece uyumamış olduğu için yorgunca Louis'ye bırakmıştı, Louis ters giden şeyi hissetmiş olmalı ki sevgilisinin kafasını kaldırıp gözlerini birleştirmişti.
''Ne oldu, sorun ne?''
Harry, bir süre sadece Louis'yi izlemişti ''Telefonuna bilinmeyen numaradan gelen mesajlar. O kim Louis, sana yazan kişi kim?''
Louis, anlamadığını belirten bir tavırla kafa sallamıştı ''Bana kimse yazmıyor Harry.'' Soru sorarcasına bakmıştı kucağında ki adama.
Harry çıplak olduğu için üşüdüğünü hissedince kollarını birbirine kenetlemişti ''İstersen bir telefonuna bak Louis.''
Louis, sıkkınca iç çekerken telefonunu eline almış ve ekrandan numaraya bakmıştı. Kim olduğunu anlamadığı kişinin mesajlarını açmış ve peş peşe atılmış 5 mesajı okumuştu.
Hey, Louis
Ben John
Rahatsız ettiysem özür dilerim
Ama konuşmamız gerek.
Teksen evine gelmek isterim.Louis, peş peşe gelen mesajları şaşkınlık içerisinde okurken. Harry'de merakını yenemeyerek kafasını eğmiş ve gelen mesajları okumaya başlamıştı. 'John' ismini gördüğündeyse resmen sinirden terlemeye başladığını hissetmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Intruder | Larry Stylinson [✔]
FanfictionSMUT ALERT!! Louis, yaz tatilini Los Angeles'ta en yakın arkadaşı Zayn'nin evinde geçirmekteydi, nihayetinde sonbahar geldiğinde ve evine döndüğünde, kötü bir ayrılık yaşamış olduğu eski kocasının evinde onu beklediğini bilemezdi. Toplinson!