➵ comfortable silence is so overrated

249 24 119
                                    

Louis, ağzında ki sigaradan son dumanını da alıp sigarayı yağmur suyunun birikmiş olduğu bardağa attı. Ve yavaş yavaş sönüşünü, çevresinde ki kağıdın açılmasını ve suya karışmasını izledi.

Saatlerdir burada oturuyordu ve düşünüyordu. Az sonra Niall ve Harry gelecekti.

Niall, Harry ve Louis'nin barışmasına çok mutlu olmuştu fakat Louis hala bu karar hakkında düşünüyordu.

Ya aynı şeyler tekrar yaşanırsa ya tekrar aynı döngü içerisine hapis olup, hatta daha da kötüsünü yaşayarak birbirlerine geri dönülemez şekilde nefret beslemeye başlasalardı. Bunları düşünmemeliydi evet ama kendine engel olamıyordu işte.

1 hafta öncesinde cesur olmak isteyen Louis, korkularını tekrar iliklerine kadar hissetmeye başlamıştı. Bunları düşünmesi yanlış geldiği içinse ekstra kötü hissediyordu.

Harry, Niall'a barıştıklarını ilk söylediğinde Niall'ın tepkisini çok merak etmişti Louis, çünkü Niall Harry ve Louis'nin ilişkisini her zaman destekleyen, ayrıldıktan sonra da en çok üzülen arkadaşlarından biriydi. Aralarını yapmak için bin takla atmışlığı vardı. Louis, hepsini biliyordu.

Bir kaç dakika sonra beyaz arabadan Niall ve Harry göründü, Harry hızlıca arabasını park edip çıktı, gülümseyerek Louis'ye yürüdü.

Konuşmalarının üzerinden 1 hafta geçmişti her şey iyi ve güzel ilerliyordu, bütün bir haftayı beraber geçirmişlerdi. Yani sadece Louis'nin evinde kalıp, bütün gece oturup, öpüşüp, yastık sohbetleri yapmış ve sonra uyumuş, uyanıp sabahın ilk saatlerinde sevişmeye başlamışlardı. Bundan ikisi de şikayetçi değildi. Bu şekilde aylarca ve hatta belki yıllarca yaşayabileceklerini bile söylemişti Harry.

Bu döngüye alışmışlardı ki, Harry kendi evine gitmesi gerektiğini her şeyi, çok boşladığını söylemişti ve 2 gün ayrı kalmışlardı. Fakat Louis, o iki günü bir cehennem gibi hissetmişti, sürekli Harry'i düşünmüş içerisinde ona fısıldayan sesleri susturmaya çalışmıştı.

Sanki Harry kendisinden ayrı kaldığı anda ondan kaçıp gidecek ve tekrar konuşmadıkları zamanlara döneceklermiş gibi hissediyordu sürekli.

Sanki, beraber olmadıkları her an Harry elinden bir kuş gibi uçup gidecekti, ve Louis buna engel olamayacaktı. Bu Louis'yi çok endişelendiriyordu.

Geçmişte boşanmaları her ne kadar Louis'nin yüzünden olsa da, bunun hakkında endişeleri vardı, her ne kadar bu endişeleri gizlemeye çalışsa da içinde  kendi kendini yiyordu. Belki de asla olmayacak bir şey için böyle endişeleniyordu, belki de bu sefer her şey güzel ilerleyecekti.

Harry, boğazını temizlediğinde Louis hemen kafasını ona çevirdi uzun süredir kendi içinde düşünüyor olmalıydı ki onların yanında ki varlığını unutmuştu.

Hemen arkadaşına ve sevgilisine baktı Louis. Aslında sevgilisi olup olmadığını bile bilmiyordu, eski kocasıyla barıştıktan sonra ne olabilirlerdi ki? Boşanmışlardı ve tekrar barışmışlardı tekrar kocası mı olacaktı? Louis bunu bilemiyordu.

"Harry, seni çok özledim. Üzgünüm yorucu bir gündü dalgınım biraz." Sakinlikle konuşmuştu, içinde ki huzursuzluk kendini apaçık belli ediyordu.

Harry, anlayışla başını sallamıştı. "Sıkıntı yok bende uykusuzum."

Niall, ellerini birbirine sürterken bir Louis'de, bir de Harry'de göz gezdirmişti "Ee çabuk nasıl barıştığınızın detaylarını anlatın, tekrar evleniyor musunuz?!" Niall heyecan içinde konuşunca Harry buna gülmüştü, Louis ise sadece küçük bir kıkırtı bırakmıştı.

Intruder | Larry Stylinson [✔]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin