Intruder | Larry Stylinson [✔]

➵ half a heart without you & FINAL

Bu bölüm güzeller güzeli sevgilim harryninblackberrysi 'ne ithaf edilmiştir 💚

★ ★ ★

Harry, gözünü açtığında yanında yatan adamda göz gezdirdi, bugün o büyük gündü.

Bugün beraber birbirlerine olan bağlılıklarını ve yeminlerini 2. kez tekrar edecekleri gündü. Fakat bu sefer ilkine göre daha kalıcı olacaklardı, saçma sapan sebeplerden kavga ederlerdi elbette. Ama bu ikisi içinde ilişkilerinin dinamiği haline gelmişti.

Fakat eğer bu kavgalar büyürse çok daha beklenmedik sonuçları olurdu, ve aynı bu ilk seferinde olduğu gibi ayrılığa uzardı.

İkisi de birbirlerini tekrar buldukları o gecede içlerinde ki o burukluktan kurtulmuşlardı.

Çünkü birlikte çok anıları vardı, sadece birer koca olarak değil. Evlenmelerinin çok öncesinden kalan şeyler vardı.

Mesela üniversite zamanında, her gün derse girmeden Harry'nin, Louis'yi beklediği salıncak ve Louis'nin her gün onu o salıncakta arkadan gelip korkutması ikisi içinde birer alışkanlığa dönüşmüştü zaman içerisinde.

Ve ya Harry'nin yağmurda ıslanmayı sevmesi ancak Louis'nin yağmurda ıslanmaktan nefret etmesine rağmen sırf Harry istiyor diye çıplak ayaklarla bahçelerine çıktıkları ve tüm gece su birinkitilerinde zıpladıkları gece gibi. Daha sonrasında her ikisi de hasta olmuştu ve Niall onlara çorba yapmıştı.

Ve ya çok önceden ilk tanıştıklarında Harry, yanında ki Louis ve ona karşı olan hoşlantısı yüzünden kaynar sıcaklıkta ki bir kahveyi yanlışlıkla Niall'ın ayaklarına dökmesi gibi. Zaten daha sonrasında Niall hastanelik olmuştu bu sefer de Harry ve Louis ona bakmışlardı...

Harry hatırladığı anılar ile yaşaran gözlerini sildi, şimdi bu adamdan neden vaz geçemediğini çok daha iyi anlıyordu. Böyle paha biçilemez daha bir çok anıları olan bu adamdan her sabah işe giderken bile ayrılmak çok zorken, temelli bir ayrılık düşünemiyordu bile.

Neyse ki sonunda o kara günleri geride bırakabilmişlerdi. O sırada Harry hızlıca yorganı üstünden attı ve esnedi, vücuduna çarpan soğuk hava onu titretti kollarını vücuduna sararken. Gece öylesine yere fırlattığı sabahlığını geçirdi ve beyaz, tüylü terliklerini ayağına geçirip esneye esneye aşağıya indi.

Aşağıya inip hızlıca kahve makinasını koydu ve balkona yiyecek bir şeyler hazırladı, artık yavaş yavaş bahar geldiği içindir ki havalar ısınmıştı. İşte bugün düğün yapmak için oldukça güzel ve doğru bir gündü.

Balkona doğruca vuran güneşe baktı ve hemen yanda ki büyük şemsiyeyi açıp birazcık daha gölge yaratmaya çalıştı.

Bugün için hem heyecanlı, hem de gergindi. Louis ile elbise mevzusunu konuştuktan sonra bu konu da biraz daha sakinleşmiş hissediyordu. Ama hala içerisinde açık bir şekilde belli olan bir heyecanda onu bekliyordu.

Hızlıca yulafları sütün içine koydu ve ocağı açıp yulafların olmasını beklerken pankekleri yapmaya başladı, bal ve reçelleri de çıkardıktan sonra hemen Louis'nin en sevdiğinden sütlü bir çay yaptı ve hepsini tepsiye dizip yavaşlıkla balkona koydu. Bu sırada merdivenden inen Louis ona gülerek bakıyordu, Harry hemen ocakta ki yulaflara bakmaya gittiğinde Louis'de mutfağa ulaşmıştı.

Harry, pişmek üzere olan yulafları dibi tutması için özenle karıştırırken belinde hissettiği eller ile kocaman sırıtmıştı. Daha sonra boynunda hissettiği dudaklar ile titremişti. Onunla ilk tanışmasından beri bütün bu özel hareketleri her gün birbirlerine yapsalar bile Harry her defasında sanki ilk defa yaşıyormuş gibi nefesinin kesildiğine şahit oluyordu. İşte bu Louis hakkında aşık olduğu bir diğer şeylerdendi.