TANIŞMA
Aramızda yaklaşık yirmi metre olmasına karşın kızın yüzünden geçen sırasıyla şaşkınlık, hafif bir merak, ardından sinir ve son olarak da ustaca hazırlanmış poker suratı ifadelerini rahatça gözlemleyebiliyorum.
Kendimden bu denli emin olmasam, birkaç saniye içerisinde normale dönen yüzünün bu hallerinin benim hayal gücümün mükemmel ürünleri olduklarını düşünebilirdim.
O, arkadaşıyla gayet sıradan bir şekilde gülüşüp yürümeye devam ederken ben, onun aksine henüz toparlanabilmiş değilim. Bu nedenle ilerleyişini sadece gözümle takip etmektense bu basit, sıradan, uzun saçlı, oldukça parlak koyu kahverengi gözlü ve kesinlikle beni etkilemeyi başaramamış kızı fiziksel olarak da takip etmeye karar veriyorum.
"Saçmalıyorsun O'Neil.."
Bu kızda bir gariplik olduğu kesin, sadece bir bakışla beni sinirlendirmesinin veya belki biraz da olsa etkilemiş olmasınınsa bu konuyla hiçbir ilgisi yok. Bunu kanıtlamanın en doğru yolu da tabi ki yakın iletişim. Olabildiğince yakın. Hatta mümkünse sonu benim odamda bitebilecek kadar yakın..
"Sakin ol Craig, sakin ol.."
SAMİRA
Saçmalıyorsun kızım, kendine gel ve Mell'i dinle. Ne dedi en son? Evet yemekhane...
Aklımdan bunlar geçerken boşuna odaklanmaya çalıştığımın farkında olarak yemekhaneye yürümeye devam ediyorum. O çocuğu çoktan geride bırakmış olmamıza rağmen hala diken üstünde olmam ve bu durum normalmiş gibi davranıyor olmam da cabası.
Kendine yalan söyleme dostum, kural bir.
" Sence?"
"Hımm?"
"Aklın nerede kızım?!" diyor Mell omuzuma vurarak. "Yeni yemekhane kartlarını alacak mıyız? Biliyorsun olayları.. Ben hala kararsızım. Alsam mı diyorum? Sen ne dersin?"
Arkadaşımın biraz fiziksel şiddetle dikkatimi çektiği kart konusu yeni isyan konumuz. Sevgili okul yetkililerimiz , bizim iznimiz olmadan kimlik bilgilerimizi bir bankaya vererek anlaşma sağlayıp her birimiz adına birer kart çıkartmak istemişler ve tabi bunu da başarmışlar.
"Bilmiyorum, ben almayacağım muhtemelen."
"Zorunlu olacak diyorlar. Biliyorsun eğer öyle olursa sonradan bize çok çektirecekler. Gerçi büyük ihtimalle ben de almayacağım. Üff..Ben bu insanlara da sisteme de..Neyse, acıktım zaten."
"Bir de bana sor..."derken gözlerimi deviriyorum. "Sabahın köründe kalkıp üç saat yol gelince insanlarla ilgili yeni küfürler uydurma konusunu meslek haline getirmeyi ciddi anlamda düşünmeye başlıyorsun."
"Senin işin daha zor. Üç saat!"
" Hem de kahvesiz.." diyorum üzüntü ve acı dolu bir suratla. O da üzüntümü paylaşarak bir dakikalık anlaşmalı sessizliğe bürünüyor. Kısa bir an sonra yemekhane sırasına girince boş bulunup arkama bakıyorum.
" Ah kahretsin!"
Hızla önüme dönmüş olsam da maalesef biraz önce görüş alanıma girmiş olan karizmasına lanet okuduğum çocuğun sırıtmasını görmezden gelemiyorum.
"Ooo..." diye fısıltılı bir nida koyuveriyor sevgili arkadaşım.
"Ne?" diyorum istediğimden daha aksi bir sesle. Yine de bu sesim karşı tarafta sadece bir sırıtışa neden olunca içten içe sinirleniyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GARDİYANLAR VE KORUYUCULAR
Viễn tưởng+13 İÇERİKTİR '1. KİTAP TAMAMLANDI' Samira üniversitededir fakat burası hiç de hayal ettiği gibi değildir. Dünya git gide daha sıkıcı bir hal almaya başlar ve bu sıkıcılığın içerisinde kaybolmak üzereyken olağan günü olağanüstü bir adam tarafından b...