BÖLÜM_9 USTALAR

97 43 52
                                    

                                                                                       USTALAR


SAMİRA

Işınlandığımız –ya da her neyse- yerin bizim tayfanın tanıdığı yerlerle bir alakası olmadığını fark etmek pek de güç değil.

 "Sonunda oldu mu?" diye soran Mell'e kısık gözlerle baksamda cevabın evet olmasını umuyorum.

 "Evet" diyor Kris sırıtarak bana bakarken "Sekizinci denemenden sonra başaracağından emindim."

 "Kusura bakma lütfen ama 'şömine, yeşillik ve viski' pek de açıklayıcı kelimeler değildi."

 "Sonuç olarak buradayız." diyor Craig şömineye yönelirken.

 "Bana bırak" diyerek öne geçen Jenny'ye bakmadan Kris'le göz göze gelerek koltuğa yöneliyorum.

 Henüz düşünmek için erken.

 Şimdi değil, henüz değil...

KRİS

Beynime girdiğini kimsenin anlamamış olması şaşırtıcı. Sonuncu ışınlanma denemesinde sarhoş olup sızmış bir avuç adamın arasına düşünce sıkkınlıkla "Bana bak" diyerek elini yanağıma koyduğunda hayatımın deneyimine hazır değildim.

Kızın gözbebekleri büyürken zamanın yavaşladığını ve güvenli evin görüntüsü gözümün önüne gelene kadar pek çok anının da o gözlerden geçtiğini gördüm.

Demek ki sadece teleport cihazı değilmiş, hımm..

SAMİRA

 "Neredeyiz?"

 "Nerede olduğunuzu bilmenize gerek yok, şimdilik..."

Kötü bakışlarımıza aldırmadan pencereden dışarıya bakmaya devam eden Craig'e bir şeyler fırlatma isteğimi bastırarak yapmak istediğim şeye odaklanıyorum.

 "Ne?" diyor Mell şaşkınlıkla bana bakarken. Hiç istifimi bozmadan tekrar düşüncelerine ulaşmaya çalışıyorum kızların.

Her birinin yüzündeki şaşkın ifadeyi gözlerimi dikip neredeyse hiç görmediğim ateşten daha net görürken;

"Kızlar, yalnız kalmamız gerek."

Her birinin düşüncesi aynı anda beynime akınca hafifçe irkiliyorum.

"OHAA!" diyen Jenny'ye kahkaha atan Mell ve "Vaay!" diyen Iven katılıyor. Beynimdeki cümbüş inanılmaz.

"Beni dinleyin" diyorum zihnimden.. Bu arada çevredeki sessizliğin pekte anormal olmadığını düşünüyorum.

"Seni duyabiliyoruuuz" diyen Jessica'nın sesi beynimde yankılanıyor. Limon yalamışçasına yüzümü buruştururken;

"Senin ne işin var beynimde?!" diyorum öfkeyle.

"Sanırım düşüncelerini 'kızlar' olarak sınırlandırırken benim de bir kız olduğumu unuttun."

"Dışarı!"

Onu konuşmadan atmamla arkadan gelen kıkırtısını duymam bir oluyor. İlginç bir şekilde bizi ifşa etmemesine şaşırsam da içimde kaynayan öfkeyle bu durumu takdir etmem pek mümkün değil.

 "Her neyse" diyorum düşünce konuşmasından ayrılarak ayağa kalkarken. "Sizinkiler ne zaman gelir?"

Direkt olarak Craig'e sorulmuş bu soruyu Kris yanıtlıyor;

GARDİYANLAR VE KORUYUCULARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin