Arslan'dan
Dört bir yanı camdan olan ofisimden dışarı çıkarak ofisin önünde durdum. Sigaramı dudaklarımın arası ile buluşturduktan sonra yaktığım ateşle sigaramı içmeye başladım.
Bu mahallede yeni bir düzene başlayalı neredeyse dört ay olmuştu.
6 bilemedin 7 yaşındaki minik oğlunun ellerinden tutarak hızlı adımlarla bizim apartmana doğru giden 2 kat üstümde oturan komşum Rüstem abiyi gördüm "Hayırlı işler Arslan bey oğlum." demesi ile hemen "Eyvallah Rüstem abi." Diyerek baş selamı verdim.
Onlar hızla arkasını dönerek apartmana ilerlerken Ömer arkasını dönmüş ve ayrık ön dişleri ile gülerek bana el sallamıştı.
Hızla bende onun el sallamasına karşılık vermek adına boştaki elimi havaya kaldırarak hızla sallandırmıştım yüzümün ketum ifadesini bozmaya çalışmamıştım çok alışık değildim mimiklerimi istediğim gibi kullanmaya.
Bu sırada hava hafif hafif kararıyordu. Muhtemelen Rüstem abinin oğlunun okulu bitmişti ve babası onu okuldan almıştı. Oğlunun adı Ömer idi. Anaokuluna başlamıştı bu yıl. Beyaz teni, kahve gözleri, kömür karası saçları ve pamuk misali yumuşak duran pofuduk yanakları vardı. Oldukça şeker bir çocuktu.
Beni her gördüğünde gülümser ve el sallardı.
Onun gibi bir oğlum olsun isterdim ama bu bataklıkta doğduğumdan hiç adam akıllı bir ilişkim bile olmamıştı ki evlenip yuva kurmak gibi bir düşüncem olacaktı.
Elimde ki sigarayla bakıştım sönmüştü. Hava lodosluydu. Az ilerde kalan çöp konteynerına fırlattım.
Telefonumun üstüste titremesi ile telefonumu siyah paltomun cebinden alarak kulağıma yönlerdimdim bilinmeyen numara arıyordu kaşlarımı çattım ve aramayı yanıtladım "buyrun kime baktınız?" Diye sordum.
"Nasılsın diye soracaktım abi" dedi karşıda ses meraklı bir tınıyla derin bir iç çektim.
Çetindi arayan. Muhtemelen en son eski mevzuları açtığı için engellediğimden ötürü başka numaradan aramıştı beni.
"İyi diyelim iyi olsun sen nasılsın bakalım" diye sordum ardından ekledim. "hal hatır falan sorma mevzuyu söyle niye aradın hayırdır?" aynı zamanda bir yandan bir sigarayı daha dudaklarıma iliştirdim ve sigaramın ağzını ateşe verdim.
Konu yine aynı mevzuydu muhtemelen.
"Abi biliyorum artık bıraktın bu işleri ama Cevdet abiler falan arkandan ileri geri konuşuyor yok ölümden korktu ondan gitti korkak diyorlar abi sana, elim ayağımı kaşındırıyorlar." Dudağımın sağ kenarı hafiften kalktı.
Daha dün ailem var benim canımı bağışla diyen sıradan bir adamın hakkımda dedikleri beni şaşırtmamıştı dersem yalan olurdu. Bu işlerde herkes çıkarcı ve nankördü.
"ee sonra" diye üsteledim merakla fevri fevri konuşmaya başladı.
Çetinin sakinliğimden ötürü siniri bozulmuş olmalıydı ki "Abi gözünü seveyim dön geri haddini bildir şu ucuz heriflere çok aniden gittin piyasadan yokluğun acıtıyor canımı." elimde ki sigarayı işaret parmağımla söndürüp çöpe fırlattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MESELA YANİ / Yarı texting
ChickLitYaş farkı ve yetişkin içerik içerir rahatsız olacaklar gelmesin. *** Arslan: Ne kadar şirinsin sen öyle Arslan: senin kıçını ısırırım yawrrrum Siz: Hoşt amk