Sabah kalkmış zor bela paragraf ve problem çözmüş, ardından odamdan çıkmıştım.
Yemek masasını kuran anneme bakmıştım. Yorgun duruyordu.
Önemsemiyordum.
Yerimi alıp oturduktan sonra babam bir saniye bana bakmış, ardından elinde telefonuyla bir şeyler yapmış ve varlığımı fark etmemiş gibi işine devam etmişti.
Günaydın deme gereği duymuyordum zaten çok uzun zamandır.
O yüzden sessiz kalmaya devam ettim.
Sofraya oturma gereği de duymuyordum aslında ama biraz mecburdum katlanmaya kimse yataktan saçlarından sürüklenerek kaldırılmayı ve ağlasada o masada yemek yemek zorunda bırakılmamalıydı.
Hem de 15 yaşında ki ben hiç hak etmemişti.
Cebimdeki telefonun titremesi ile çaktırmadan masa altından kim yazdı diye bakmış, abimi görünce kaşlarımı çatmıştım.
Abi: annemlere söyle Zeynep geliyormuş.
Abi: sevdiği şeylerden koysun sofraya 15 dakikaya oradayız.
Siz: tamam
"Kimle konuşuyorsun kız sen hem de masa altından hayırdır ?"
Annemin sesini duymam ile telefonu pijamamın cebine koymuştum bile.
"Abim yazmış kızınız geliyor."
Annem şaşırmadan daha önce hiç görmediğim mutlu bir yüz ifadesi ile " Çantamdan para al git bakkala ablana bir şeyler al sever o." Demiş.
Hemen bir şeyler hazırlamaya devam etmişti.
Yerimden rahatsızca kıpırdanarak annemin çantasının yanına gidip parayı almış dalgın bir şekilde terliklerimi giyinmiştim.
Üzerimde siyah dar bir tişört ve altında yeşil kareli pijamalarım vardı ama bunu umursayacak bir durumun yoktu tabi ki.
Benim benden 3 yaş büyük bir ablam vardı.
Varlığını bu mahalleye taşınamadan önce bilmediğim ablam.
Ben 5 yaşlarında iken evlenen annem ve üvey babam en başta merkezden uzak bir yerde yaşıyordular.
Ben o zamanlar sadece üvey bir abim var ve 3 kişilik bir aileyiz sanıyordum. Çok sonra bir ablam olduğunu öğrenmiştim.
Annemle üvey babam evlendiğinde de fark etmemiştim Zeynep'i çünkü evlenmeden çocuk sahibi olduklarını saklamışlardı. Rahmetli babamla evli iken zeynep'e hamile kalmıştı annem. Bu yüzden babamla Zeynep'i uzun bir süre saklamışlardı. Babam nasıl fark etmemişti bu durumu bilmiyordum. Benim bildiklerim halamdan duyduklarım ile sınırlıydı.
Ben 15 yaşına gelene kadar hep yalnız kalan bir kızdım evde ya abimle kalırdım ya da tek.
Annemle babam hep bir yerlere giderlerdi.
Sonra bir anda 16 yaşıma girmeme aylar kala ailem kimselerin onları tanımadığı bir yer istedikleri için taşınmışlardı tabi ben üvey babamın işleri için sanmıştım.
Meğerse ablam Zeynep babamın kardeşi üvey bir amcamla kalıyormuş ve artık onu yanlarına almaları gerekiyormuş.
Böyle olduğunu duyduğumda kıza çok üzülmüştüm.
Benim gibi sevilmediğini önemsenmediğini düşünmüştüm ama aslında durum öyle değilmiş.
Aslında kızları onlar evlenmeden doğduğu için ve millet kızlarına veya onlara ima yapmasın kötü şeyler demesin diye beni evde tek bırakıp her boşlukta kızlarının yanında bitiyorlarmış.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MESELA YANİ / Yarı texting
ChickLitYaş farkı ve yetişkin içerik içerir rahatsız olacaklar gelmesin. *** Arslan: Ne kadar şirinsin sen öyle Arslan: senin kıçını ısırırım yawrrrum Siz: Hoşt amk