12.Bölüm

9.6K 1.1K 156
                                    

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum 🫶🏻

Uyuyan kızının sarı saçlarını sevgiyle okşadı. Çok korkmuştu Masal da onu bırakıp gitti sanmıştı, sahi ya Masal  onu bırakıp gitmiş olsaydı o zaman Mayıs ne yapardı? Kafayı yerdi! bu sefer kesin tımharhanelere düşerdi. Son kez kızının saçlarını okşadı ve yanağını öpüp odasından çıktı. Hiç düşünmeden hızla merdivenlerden aşağı indi. Kafasını dağıtması lazımdı. Poyraz ile konuştuklarını hatırladıkça sinirden deli oluyordu. Karşısına çıkmaya, onunla konuşmaya nasıl cürret edebiliyordu? Hangi yüzle ondan af diliyordu? Asla affetmeyecekti, Mayıs onu asla affetmeyecekti! Eğer affederse bir daha karşısına çıkmazdı... Kafasını hızla sağa sola salladı, ellerini sinirle sarı saçlarından geçirdi

"Faruk!" diye mutfağa doğru seslendi ama ses yoktu! hatta mutfağın ışığı kapalıydı. Faruk neredeydi? Yukarıda olmadığına emindi. Yine de emin olmak için mutfağa bakmak istedi, ışığı yaktı kimse yoktu. Alt kattaki tüm odalara tek tek baktı ama Faruk yoktu! Derin bir nefes aldı,

"Faruk! Nerdesin Faruk?!" diye boğazı yırtılırcasına bağırdı... Derin derin nefesler alıp vermeye başladı. Elleri ve ayakları titrerken aklına gelenle başını delirmiş gibi iki yana salladı. Poyraz.. Poyraz, Faruk'a zarar vermiş olabilir miydi? Faruk'u öptüğü için ona zarar vermiş olabilir miydi? "Hayır...hayır" dedi başını sallayarak, yoktu öyle bir şey Poyraz Faruk'a bir şey yapamazdı! ama Faruk neredeydi? Yoksa... Yoksa Faruk onu terk mi etmişti? O da bırakıp gitmiş miydi? Derin derin nefesler aldı tırnaklarını boynuna geçirdi ve o anlık sinirle boynuna çizikler atmaya başladı... Yine kriz geçiriyordu! Faruk'ta bu krizlerinden ve ağlamalarından bıktığı için kesin terk etmişti.

"Faruk!" diye bağırdı tekrar gözlerinden yaşlar boşalırcasına akarken, Mayıs derin bir nefes aldı ve tekrardan salona göz gezdirdi.

Faruk yoktu!

"Bıraktı beni, o da gitti herkes gibi... Faruk'ta beni terk etti." diyerek salondaki sehpanın üzerinde olan çiçek vazosunu almış ve evin penceresine doğru atmıştı. Pencere anında kırılmış ve cam parçaları her yere dağılmıştı. Dışarıdaki soğuk hava anında içeri dolarken, Mayıs delirmiş gibi bir sağ bir sola gidiyor, elleriyle de yüzüne tokatlar atıyordu. Faruk'u istiyordu o! Faruk gelsindi! O da giderse yaşayamazdı Faruk onu hayatta tutan tek kişiydi!

"Mayıs!" duyduğu sesle başını çevirdi dış kapının orada duran Faruk'u görmesiyle kocaman gülümsedi ama o kadar çok yorulmuştu ki, ona gidecek dermanı yoktu. Faruk gelmişti, onu terk etmemişti.

"Ge.. geldin." demişti mutlulukla "Bırakmadın" diye tamamladı son sözlerini, Faruk hızlı adımlarla Mayıs'in yanına gitti, cam parçalarına dikkat ederek onu olduğu yerden çekip çıkardığı gibi göğsüne yasladı. Mayıs hıçkıra hıçkıra göğsünde ağlarken, Faruk onu sakinleştirmeye çalışıyordu.

"Ben seni nasıl bırakırım Mayıs?" Demişti sevecen bir sesle, sarı saçlarına bir öpücük kondurdu. "Sen istesen bile ben seni bırakamam ki" demişti

"Faruk sen... sen beni bu hayata bağlayan tek kişisin, ne olur beni bırakma." Son sözleri olmuştu Mayıs'ın, tek hatırladığı gözlerinin yorgunlukla kapandığı ve Faruk'un kollarına kendisini bırakmasıydı.

Sabah ise tepesinde atlayan kızı ile uyanmıştı. Zorlukla gözlerini açmış başında dikilen bir çift ela göz görmesiyle gülümsemişti.

Mayıs Çiçeği (Mahalle kurgusu) /TAMAMLANDI \Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin