Daha ne kadar canımı sıkacaktı Uras anlamıyorum cidden? Özgürlüğümü elimden alıyormuş gibi hissetmek beni delirtiyordu? Buğra ile giderken bile, içimde kötü bir his vardı. Lanet olsun bu çocuktan uzak durmaya çalıştıkça o bana daha çok yaklaşıyordu. Buğra her ne kadar karşılık vermese de sinirlenip oda Uras'a vurmuştu, haklı olarak.
Uras hakkında duyduklarım ilk önce saçma gelse de şimdi daha mantıklı gelmeye başlamıştı. Evden çıkmadan önce karşıma geçip bana öyle bakması bile ürkmeme sebep olmuştu. Aslında zaten bakışları beni korkutuyordu. Çünkü Uras'ın o kıza yaptıklarını bilmiyorum sadece tek gördüğüm onu o bodrum da saçında bir çakmak ile onu korkutmasıydı. Aynısını bana da yapmıştı ve okulun çoğu kişisi de Uras'dan korkuyordu. O kızı bir şekilde bulmam gerekti. Uras'ın ona ne yaptığını öğrenmem gerekti. Aslında Buğraya söylesem bana yardımcı olabilir miydi acaba?
Buğra, "yine daldın bir yerlere. Ne düşünüyorsun yine?"
"Ne? Anlamadım sözünü, yani ben duyamadım?" bu sözleri demem ile Buğra gülmeye başlamıştı. Ben ise ona anlamayarak bakıyordum. Gülünecek ne vardı ki?
"Masal, şaşırınca çok tatlı oluyorsun ve bu beni çok eğlendiriyor." bir kahkaha daha patlamıştı. Bu herif gülünce neden bu kadar seksi? Ah kendine gel Masal! Eski soytarı sevgililerini hatırla. Osman'ın seni çöp kovasına atıp kaçtığını, lanet olsun o Osmanı bir türlü bulamamıştım. Onu elime geçirdiğim an görecekti gününü.
Tüm okula rezil olmuştum. Lanet Osman, Ankara'ya geldiklerini duymuştum. Onu gördüğüm yerde dövmezsem bana da Masal demesinler. "Aslında bişey düşünmüyordum, öyle dalmışım yola. Ve şey benim senin yardımına ihtiyacım var bir konuda? Ama şuan değil eve gidelim öyle konuşuruz."
"İstersen şimdi söyle dinlerim ben seni."
"Evde konuşsak daha iyi." dedim. "Peki, tamam."
...
Yarım saat içinde eve gelmiştik. Buğra'nın evi gereksiz bir şekilde büyüktü. Aslında Buğra'nın evlerinin yanında mini villa evleri vardı. 18 olduğum da ayrı eve çıkma gibi bir fikrim var. Buralardan seçebilirim, yani neden olmasın ki dimi? Zaten 18 yaşıma şurada 2 hafta falan kaldı yani.
Eve girdiğimiz de salon karşılıyordu bizi. Sağ tarafında mutfak duruyordu. Burda iki misafir odası vardı. Üst katta da 4 oda vardı, saymıştım da... Merdivenleri çıktığımız da tam karşımızda Buğra'nın odasını karşılıyordu. Onun sağ tarafında bana ayırmış odası vardı. Diğer odaları hiç görmedim ama bir odasında spor eşyaları görmüştüm. Buğra çıkarken fark etmiştim.
"Benim oda hala duruyor mu?" Buğra kahkahayı basıp "orası artık senin. Kimseyi almıyorum o odaya." dediği şey ile bende kahkaha atmıştım. "İyi o zaman benim odama çıkıp kıyafetlerimi değiştirmem gerek, hemen gelirim."
"Kendi evin gibi kullan lütfen." kendi evim gibi öyle mi? "Buğra çayım hazır olsun lütfen, ben gelene kadar." daha çok gülmeye başlamıştı. "Emrin olur Masal hanım."
"Aferin." diyerek odama çıktım. Arkamdan gülme sesi geliyordu, Buğra tatlı çocuktu ya. Odama girerek kıyafetlerimi çantamdan çıkaracaktım fakat odanın açık kapaklarına baktığım da bir sürü kıyafetler olduğunu farkettim. Kapımın arka sesinden, "Masal burda unuttuğun bir kıyafetten bedenine baktım. Orda istediğin tüm kıyafetler var ve şey iç çamaşırlarını Sultanım aldı."
Şaşırmamı yok edemiyordum. Ağzım açık dolaba bakıyordum öylece. "Çok saol Buğra, yani her şey için."
"Çay soğumadan gel." demişti keyifli bir sesle. Hemen kıyafetlerimi çıkararak duşa girdim. 10 dakika içerisinde yıkanıp çıktım. Buğraya ayıp olsun istemiyordum. Şortlu bir pijama giyinip saçlarımı biraz kurutup taradım. Saçlarımı topuz yaparak aşağıya indim. Enfes kokular geliyordu. Mutfağa gittiğim de masayı donatmıştı Buğra. "Vay, her eve bir sen lazım Buğra." ikimiz de kahkaha atmaya başlamıştık. Kapı çaldığında, "ben bakarım." deyip kapıyı açmaya gittim.
Kapıyı açtığım da bir kuryenin olduğunu farkettim. Kafasında kask vardı ve boyu da uzun baya. "Merhaba pizza istemiştiniz." Buğra istemiş olmalı heralde. Buğra yanıma gelerek kim geldiğine bakmıştı. "Pizza mı? Ben pizza istetmedim ki?"
"Yanlış yere gelmiş sanırım." dedim. Fakat Buğra, "neyse sorun yok ben alıyım o pizzayı." diyip cebinden kart çıkardı. Bende pizzayı alıp mutfağa götürdüm. O kadar acıkmıştım ki karnımdan sesler geliyordu resmen. Buğra da mutfağa gelerek yemeklerimize başladık.
.....
Uras ağzından anlatım
Buğra'nın evine gönderdiğim kurye daha doğrusu kurye kılığına girenin bana gönderdiği fotoğraflara bakıyordum. Masalın şortlu bir takım giyinmiş, saçlarını yukardan topuz yapmış bir şekilde kapıda duran fotoğrafı. Buğra'nın daha sonradan yanına geldiği fotoğraflar. Masalın Buğraya gülmesi ve bir çok fotoğraf. "Ah lanet olsun. O Buğrayı öldürecem lan." diyerek sinirimi eşyalardan çıkardım. Her şeyi yere atıp koltuğa oturdum tekrar.
Emir, "sakin ol abi, kendine gelmen gerek."
"Nasıl geliyim kendime he nasıl!" diye bağırdım ona. Sinirden duvara yumruklar atıyordum. Emir beni durdurmaya çalışsa da durmuyordum. En sonda yorulup koltuğa attım kendimi. Bir şeyler yapmam gerekti. Buğra kendini Masala nasıl bu kadar iyi gösterdi bilmiyorum? Fakat Masal Buğra'nın benden bile tehlikeli olduğunu bilmiyordu. Masalın sabah ki yaptığı hata ona kötü patlıcaktı.
Masal ağzından anlatım
Buğra'nın yaptığı yemekler harikaydı. Buğra ile yemeklerimizi yedikten sonra bulaşıkları makinaya attık. Buğra mısırları patlatırken bende içerde film seçiyordum. Onunla bugün o kız hakkında konuşmam lazımdı. Eğer gerçekten Uras, Buğra'nın anlattığı gibi biri ise onun yakınında bulunmamam gerekti.
"Ee hangi filmi seçtin bakalım?" Buğra içeriye gelmesiyle, düşüncelerimden sıyrıldım. Yarın konuşabilirim aslında şuan tadımız kaçsın istemezdim. Buğra iyi bir arkadaştı. Birlikte güzel vakitler geçiriyorduk. "Komedi sever misin? Veya aksiyon da olabilir? İstersen senin sevdiğin bişeyler açarız."
"Benim için farketmez. Sen hangisi beğeniyorsan bende onu beğenirim." dedi. Ona sıcak bir gülümseme yollayıp, bir komedi filmi açmıştım. Koltuğa geçtiğim de oda yanıma gelerek oturdu.
....
Film bittiğinde odalarımıza çekilmiştik. Dün çok güzel bir gece geçirmiştik. Gülmekten karnımız dahi ağrımıştı. Sabah kalktığımda duş alıp okul kıyafetlerimi giyindim. Hafif makyaj yaptım artık aşağıya inmeye hazırdım. Aşağıya indiğimde Buğra masayı yine donatmıştı. "Günaydın." diyerek masaya oturdum. Buğra da karşıma oturup, "günaydın." dedi. Karnım guruldadığın da ikimiz de kahkaha atmaya başladık. Bir süre ikimizde konuşmadan yemeklerimizi yiyorduk. Sessizliği ilk bozan ben oldum.
"Şey Buğra sana söylemek istediğim bir şey var." dememle Buğra elindeki bırakıp dikkatini bana verdi. "Bir sorun mu var?"
"Ben geçen okula giderken bir evin bodrum katından bağırış sesleri duydum. Ve merakına yenik düşüp aralık kapıdan içeriye baktım. İçerde bir kız ve Uras vardı. Uras'ın kızın saçlarına çakman doğruluğunu gördüm." Sözümü keserek, "peki benden istediğin ne?" demişti.
"Ben Urası bu yüzden şikayet etmiştim. Hatta öğrendiğinde bir süre beni yanında tutmuştu. Fakat polis falan onu almamıştı. Ben o kızı o bulmak istiyorum. Eğer o kızın Uras hakkında söyleyeceklerini duymak istiyorum."
"Neden?" demişti Buğra. "Çünkü söylediklerinin doğruluk payını daha üst seviye de öğrenmek isterim." dedim. Önce biraz tereddüt etse de anlayışla kafasını sallamıştı. Kahvaltımızı sessiz bir şekilde devam ettik. Yemekleri kaldırdıktan sonra okula gitmek için evden çıktık. Arabaya binmemizle Buğra gaza bastı.
....
Okula geldiğimiz de Buğra beni bırakıp gitti. İşlerinin olduğunu söylemişti. Sınıfa gireceğim sırada koridorun sonunda depodaki kız ile Urası gördüm. Olduğum yerde ağzım açık onları izliyordum.
![](https://img.wattpad.com/cover/358604126-288-k583105.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benimle kaybol
ActionUras, "masal benim ve benim olan benim yanimdan ayrılamaz." Kimse benim Masalıma dokunamaz... Masal Uras aşkı