XIII.

1.1K 145 68
                                    

Taehyung derin bir nefes alarak konuşmaya başladığında Jungkook pür dikkat onu dinliyordu. "Ben hemcimslerimden farklıyım. Nasıl söylemem gerektiğini bilmiyorum. Diğerleri karşı cinslerinden hoşlanırken ben... ben-"

Jungkook, Taehyung'un anlatmakta zorlandığını fark ettiğinde lafını keserek konuşmaya başladı. Sesinde her zamankinden farklı bir ton vardı. Oldukça sakin ve yumuşaktı. "Tamam, anladım demek istediğini. Bu yüzden mi bu kadar sıkkın canın? Aklını kurcalayan bir şeyler olmalı ama bu saatte seni bu kadar düşündüren ne?"

Jungkook'un sesi Taehyung'un kulaklarına ulaştığında Taehyung'un kaşları şaşkınlıkla havaya kalktı. Jungkook onu yargılamıyordu, onu küçük görmüyordu. Taehyung kalbinin deli gibi atmaya başladığını hissederken elini yavaşça kucağına koydu. Yönelimi yüzünden birinin onu yargılamadığını ilk kez hissediyordu. İşin garibi ise bu kişinin Jeon Jungkook olmasıydı.

Taehyung yavaşça omuz silkti. Nedenini kendisi de bilmiyordu. Konuşmaya başladığında sesi güçsüz çıkıyordu. "Bilmiyorum. Artık dayanamadığım hissine kapılıyorum ve bu her geçen gün kendimi daha zayıf hissettiriyor. Ne yapmam gerektiğini kestiremiyorum. Kurtulmak istiyorum ama gücüm yok. Kendi bedenimde rahat hissedemiyorum."

Jungkook onu dinlerken sessizdi. Taehyung'un altında kaldığı baskıyı ve psikolojik şiddeti anlıyordu. Anlıyordu çünkü kendisi de aynı durumu yaşamıştı.

Taehyung onun sessiz kaldığını fark ettiğinde yutkundu. Daha net bir şekilde konuşmaya başladı, Jungkook'un onu dinleyeceğine inanıyordu.

"Lise yıllarımın başlarında okulda eşcinsel olduğu dedikodusu yayılan bir çocuk vardı. Ortak bir arkadaşımız sayesinde şans eseri tanıştık ve yakınlaştık. Bir süre konuştuk. Her şeyin güzel gittiğini sanıyordum ama... mesajlarımızı tüm okula yaydığını öğrendim. Babamın kulağına da ulaştı bu tabii. Eşcinsel olduğumu öğrenen babam tarafından dövüle dövüle gecenin bir yarısı evden atıldım."

Taehyung devam etmeden önce derin bir nefes aldı. "O gecenin sabahına kadar kapıda bekledim ama kapıyı açan kimse olmadı. Sabah babam yüzüme bile bakmadan yanımdan geçip gittiğinde anladım, artık onların bir oğlu yoktu. Çünkü eşcinsel bir erkek çocuğa sahip olmak onlar için ölümden bile beterdi. Haftalarca evin önünde yalvardım ama ne kapıyı açtı ne de benimle konuştu. Bir süre sonra kabullendim. Okulda da yayılmıştı tabii bu. Ne zaman sınıfa girsem bana gay piç diye seslenerek aşağılıyorlardı. İlk başlarda pek umrumda değildi. Ama zamanla çok değiştiğimi fark ettim. Sınıfa girer girmez hızla sırama oturuyor, çıtımı bile çıkarmıyordum. Sıranın üstüne kolumu koyup kafamı içine gömüyordum. Kimse beni fark etmesin istiyordum. Lise yıllarımın sonuna kadar bu böyle devam etti. Bir süre sonra iş bulup kendi ayaklarımın üzerinde durmayı öğrendim. Geçen yıl ise ailemin ölüm haberini aldım. O yıl tam her şeyden vazgeçmişken babamın bir arkadaşı beni Seoul'e çağırdı ve iş verdi. Bu sayede burada yaşamaya başladım..."

Taehyung konuşmayı bitirdiğinde Jungkook bir süre duraksadı. Ardından dudaklarını birbirine bastırdı. Söyleyecek hiçbir şeyi yoktu. Onu teselli edemezdi. Nasıl yapacağını bilmiyordu. Arabayı çalıştırırken onu teselli etmesini umarak birkaç şey geveledi. "Kendini rahat hissetmen için söylüyorum, aynıyız. Aynı bokun lacivertiyiz işte. Kendini bu konuda kötü hissetmemen gerekiyor. Bununla yaşamayı öğrenmelisin çünkü hiçkimse bu konuda sana sığınak olmayacak. Buraya gelirken ne düşündün bilmiyorum ama benimleyken sana düşünmeyi yasaklıyorum. Anladın mı?"

Taehyung bedenini bir rahatlamanın ele geçirdiğini hissederken kafasını salladı. Az önceki tüm kötü hisleri kaybolmuş, yerini saf mutluluğa bırakmıştı. Jungkook'un birkaç aptalca teselliyle kendine gelmişti. Garipti. Jungkook'a baktı. Yavaşça gülümsedi. Gülümsemesi anlam doluydu, binlerce teşekkürü karşısındaki adama sunuyor gibiydi.

Jungkook hiçbir şey söylemeden arabayı çalıştırdı ve gaza basarak sürmeye başladı. "Bana gidiyoruz. Bende kalacaksın." Dikiz aynasından Taehyung'a kısa bir bakış attı ve ardından sürmeye devam etti.

***

Bu bölümü çok kısa tuttum. Geç olduğu için yazmaya üşendim😔

lil broHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin