lil bro

VII.

Tae yüzüstü yatakta döndüğünde hızla mesaja tıkladı. Gördüğü mesaj karşısında tam sevinecekti ki mesajı okuduğu gibi yüzü düştü.

Jeon Jungkook
Yarın için hazırlan.
Seni almaya geleceğim, Eunhwi seni istiyor.
17.36

Tae
Yarın işte olacağım
gelemem.
17.42

Jeon Jungkook
Geleceksin.
İşin beni ilgilendirmiyor.
17.53

Tae
İşte olacağım diyorum,
anlamıyor musunuz?
17.53

Jeon Jungkook
Çıkış saatinde bana yaz o zaman.
Bunu düşünemedin mi?
17.54

Tae
Gelmek istediğimi nereden çıkardınız Bay Jeon?
evime gelip uyudunuz ve teşekkür
bile etmeden gittiniz.
17.54

*Jeon Jungkook kişisi kaba adam
olarak değiştirildi*

Kaba adam
Lan çocuk ya seve seve ya si|
Teşekkür edersem gelecek misin?
17.56

Tae
Gelmeyeceğim, her şey teşekkürle
olmuyor Bay Jeon.
17.57
*Görüldü*

Tae
Eunhwi için geleceğim.
18.09

Kaba adam
İş yerinin konumunu yolla.
18.12

*Kaba adam adlı kişiye bir
konum gönderildi*

Tae
*Son görülme 18.13*

-✎ ✎ ✎-

Jungkook yüzünde bir sırıtış ile masadan kalktığında yatakta uzanıp arkadaşını özlediği bahanesi ile ağlayan Eunhwi'ye yaklaştı ve yanına oturdu. Kafasını şefkatle okşarken gülümseyerek konuşmaya başladı. "Arkadaşın yarın benimle birlikte eve gelecek. Mutlu musun şimdi?"

Eunhwi hızla yatakta doğrulurken ağlamaktan akan burnunu çekti ve hevesle abisine baktı. "Gerçekten mi? Gelecek mi?"

Jungkook kafasını aşağı-yukarı olumlu anlamda salladığında elini Eunhwi'nin kafasından çekti. Başparmakları ile onun gözlerini sildikten sonra yanağından makas alarak arkasına yaslandı. "Evet gerçekten gelecek. Onu çok seviyor olmalısın, hmm?"

Eunhwi kafasını salladığında yatakta bağdaş kurarak oturdu. Az önce hüngür hüngür ağlamasına rağmen Tae'nin geleceğini duyduğunda yüzünde güller açmıştı.
"Çünkü benimle birlikte çizgi film izliyor ve diğer çocuklar gibi annem olmadığı için bana gülmüyor. Hatta bana çikolata bile veriyor biliyor musun?"

Jungkook'un kaşları gerginlikle kasılırken Eunhwi'nin mutlu suratını gördüğünde hızla yumuşadı. O lanet çocukların hâlâ akıllanmaması sinirlerine dokunuyordu. Derin bir nefes alarak konuşmaya başladı. "Beraber çizgi film izlemek ister misin?"

Eunhwi abisine gülümseyerek neşeyle ve yarı şaşkınlıkla konuştuğunda çoktan yataktan fırlamıştı bile. "Evet! Hadi, gidelim. Sana Tae'nin en sevdiği çizgi filmi açacağım!"

Eunhwi minik elleriyle abisinin serçe ve yüzük parmağını tutarak onu yataktan kaldırmak için çekti. Jungkook yataktan kalktı ve Eunhwi'nin minik elini tutarak odadan çıktı.

Eunhwi sabırsız bir şekilde abisinin elini bırakıp salona doğru koşarken Jungkook yüzünde şefkatli bir gülümseme ile onu izliyordu. "Ona daha fazla vakit ayırmalıyım sanırım. Bu pek mümkün olmasa da... deneyeceğim. Tae bu eve artık sık sık gelecek gibi görünüyor, Eunhwi bu sayede yalnız kalmayacak."
Kendi kendine düşünürken salona giren ve hızla televizyonun önündeki koltuğa kurulan Eunhwi'nin sesiyle ona döndü.

"Abi, çabuk gelsene!" Jungkook adımlarını hızlandırarak onun yanına oturduğunda bir kolunu onun omzunun üzerinden geçirdi ve kendine çekti. "Geldim abicim, söyle bakalım bana çizgi filmin ismini?"

Eunhwi bir süre düşündü ve ardından hatırladığı isimle abisine dönerek konuştu. "Garifeld!" Jungkook gülmemek için kendini tutmaya çalışırken boğuk bir sesle konuştu. "Anlamadım, tekrar söyler misin?"

Eunhwi masum bir şekilde "Gafi..reld?" dediğinde Jungkook kendini daha fazla tutamadı ve yüksek sesle gülmeye başladı. Şaşkınca ona bakan Eunhwi'nin yanağını sıktı ve gülüşlerinin arasından konuştu. "Garfield mı demek istedin abicim?"

Eunhwi kafasını olumlu anlamda salladığında kendinden emin bir şekilde konuştu. "Aaaa, evet! işte o... galfired!"

Jungkook kafasını iki yana sallayıp sessizce gülmeye devam ederken kumandayı eline aldı ve Youtube'a girerek bahsi geçen animasyonun rastgele bir bölümünü açtı. Eunhwi sevinçle abisine döndü. "Heh! bu işte, dikkatli izle tamam mı?"

***

Tahminen 20-30 dakika geçmişti. Jungkook sıkılmaya başlasa da Eunhwi'yi kırmamak için çizgi filmi izlemeye devam ediyordu. Gözleri televizyon ekranında olsa da aklı başka yerdeydi. "En sevdiği çizgi film bu mu? çok sıkıcı. Bir insan nasıl bunları izler anlamıyorum. Ayrıca çocuk da değil, koskoca adam lan."

Eunhwi'nin başı Jungkook'un kucağına düştüğünde uykuya dalmıştı. Jungkook onun uyuduğunu gördüğünde televizyonu kapattı ve yavaşça kardeşini kucağına aldı. Uyandırmamak için sessizce hareket ederken onun odasına çıktı. Odaya girdiğinde Eunhwi'yi yatağına bıraktı ve başucundaki komidinin üzerinde duran gece lambasını kapattı.

Odadan çıktığında direkt olarak kendi odasına yöneldi. İçeri girdiğinde ağır hareketlerle masasına yerleşti ve bilgisayarı açtı. Mesaj uygulamasına girdiğinde mouse'u çoktan Tae'nin profilinin üzerinde titremeye başlamıştı. Geçenlerde bakmak istediği fakat Eunhwi yanında olduğu için bakamadığı fotoğrafa tıklayarak dikkatlice bakmaya başladı.

Jungkook'un gözleri ilk olarak onun dolgun dudaklarında gezindi, ardından yavaşça yüzüne çıktı. İtiraf etmek istemese de içinden gözlükler ile iyi göründüğünü geçirdi. Yüzüne vuran kırmızı ışık ve dağınık saçları ise onu daha hoş gösteriyordu.

Jungkook aniden bilgisayarın ekranını kapatarak masadan kalktı. Yatağa girdiğinde ellerini kafasının arkasında birleştirip tavana bakmaya başladı. "Profiline neden bakıyorum ki? Herkes gibi işte. Neyini merak ettiysem zaten. Şirkette onun gibi yüzlerce adam var."

Zihni bulanıklaşmaya başladığında gözlerini kapattı, yavaş yavaş bilinci kapanıyordu.

***

Bölümün yarısını texting yaparsa daha uzun bir bölüm yazacağını sanıp yapamayınca kızlar.