Gizli Oda ?

227 101 5
                                    

Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın keyifli okumalar :) 💜


Saklı kalmasını istediğimiz şeyleri , gün yüzüne çıkarmak zor gelir çoğu zaman. Bilinmesi bazen ağır olsada bilinmezlikler arasında kalması daha güç olandır aslında.
Çözülmek , anlaşılmak isteriz hepimiz. Oysa "Anlamak çözmeye yetmez " bu bir gerçektir. Kabuğumuza çekilip kendimizi o karmaşaya mahkum etmek yerine , ruhumuzu serbest bırakmak gerek. Yalnızlıktan kurtulmak için değil , kabuğun içerisinde dahada taşlaşmamak için...

Gecenin yorgunluğu hala üzerimdeydi. Gördüğüm manzara ve duyduğum şeylerden sonra derin bir uyku çekmeyi beklemiyordum zaten.
Bütün gece kafamın içerisinde gezinen düşüncelerle dönüp durmuş , sabahı zor etmiştim. Başım ağrıdan çatlıyordu sanki. Uykusuzluk gözlerime karanlık gibi çökmüş , göz altlarım mor halkalarla oldukça korkunç gözüküyordu.

Pencerenin önünde oturmuş bahçeyi seyre dalmıştım. Bir yandan elimdeki çayı yudumluyor , parmaklarımla ağrıyan şakaklarımı sıvazlıyordum. Derya hanımı elinde alışveriş poşetleriyle bahçe kapısından içeri girerken görünce olduğum yerden kalkıp kapıya doğru gittim.

Epey yorulmuş görünüyordu. Elindeki poşetlerden bir kaçını alırken ;
Keşke birlikte gitseydik , tek başınıza bukadar yorlmazdınız hem diye söylendim.

- Sorun yok tatlım. Üç beş parça birşey işte. Uyandırmak istemedim seni erken çıktım zaten diyerek omuzlarıma dokundu.
Hadi bakalım bunları yerleştirelim. Daha çok işimiz var . Akşama misafirlerimiz gelecek.

Misafirler mi ? Kim gelecek peki ?

-Eski bir aile dostumuz.
Bundan uzun zaman önce , Korhanla evliliğimizin ilk yıllarıydı daha . Zor süreçlerden geçiyorduk. Bize yardımları çok dokundu sağolsunlar aile gibi olmuştuk anlayacağın . Uzun zamandırda yurt dışındaydılar orada yaşıyorlardı. Sanırım artık temelli buraya yerleşme gibi bir durum söz konusu , bakalım akşam daha detaylı konuşuruz nasılsa. Öyle yani soruların bittiyse artık , bana yardım etme zamanı küçük hanım.

Gözlerimi kısarak , minik bir gülümse ile peki dedim.
Derya hanım mutfakta vakit geçirmekten çok hoşlanan biriydi. Yemek yapmayı seviyor , yaparkende bunu aşkla yapıyordu. Onu izlerken bende keyif alıyor ona eşlik ediyordum.

Etrafa yayılan yemek kokuları burnumu esir almıştı bile :)
Derya hanım salata malzemelerini önce bir güzel yıka diyerek sebzeleri dolaptan çıkarmamı söyledi. Her birini özenle yıkayıp süzgeçe aldıktan sonra , malzemeleri sırayla doğrayıp salata kabına koyuyordum.

Derya hanım hoş sesiyle şarkılar söylemekten de geri durmuyordu. Herşeyi bana okadar güzel geliyordu ki , açıkçası kendimi onu izlemekten geri alamıyordum. Ona olan hayranlığım gün geçtikçe artıyordu.

Mutfaktaki işimiz bitmişti artık. Herşey hazırdı , tüm yiyecekler mezeler , içecekler...
Salondaki masayı da özenle düzenleyip hazırlamıştı. Misafirlerin gelmesini bekliyorduk artık.

Derya hanım:
Süeydacım sende odana git hazırlan artık , neredeyse gelirler dediğinde başımı olumlu yönde saklayarak odama doğru yöneldim. Yeşil elbisemi giymeyi düşünüyorum. İnce askıları olan , belden aşağısı kat kat inen , etek uçları fırfırlı olan hoş bir elbiseydi.

Elbisemi giyip aynanın karşısına geçtim. Saçlarımı açık bırakıp , arkadan hafifçe toplayıp üzerine çok sevdiğim kurdelalı tokamı iliştirdim. Buklelerimi omuzlarımdan aşağı sarkıtıp sevimli bir görüntü oluşturmuştum.

Salona geldiğimde Derya hanım bana bakıp;
"Ne kadarda hoş gözüküyorsun Süeyda. Çok güzel olmuşsun" diyerek gözlerini üzerimde gezdiriyordu. Hafif utangaç bir tavırla teşekkür ederim dedim. Ellerimle elbisemi sıkıca tutuyordum bir yandan . Çekinmem çok doğaldı. Pekte iltifat aldığım söylenemez çünkü .

Ruh-u RevanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin