On İkinci Bölüm: Araştırmalar ve İstihbarat?

166 7 2
                                    

İzuku'nun Bakış Açısı:

"Ahh cidden villain olmak hiç para kazandırmıyor." Etraftakiler şikayet ederken ben etrafa bakıyordum.

Yakuza olayından bir hafta sonra baskın yaptık ancak baskın yaptığımız yerden neredeyse hiç bir şey çıkmamıştı.

Toga elindeki bozuklukları havaya kaldırıp bağırdı, "Bir kaç bozukluk buldum. Bunlar artık benim! Sevimli tokalar alacağım!"

Spinner, "Hey ilk olarak yemek almaya odaklan!"

Etrafta ilgimi çeken yerleri kucaladım. Bir defter, kullanılmamış usbler, şarj kabloları ve bir şırınga bulup çantama attım. Hazır bedava eşyalar bulabileceğim bir yerdeyken alabildiğim kadar eşya almalıydım. Doğum günlerinde bir kısmını hediye olarak daha sonra birilerine verip masraftan kurtulurdum.

Gerçhi kimin doğum gününü kutlarım ya da kutlayabilirim o ayrı bir konu. Tüm villain liginde neredeyse kimse doğum günü kutlamıyor. Bir gün bende doğum günü kutlamalıyım. Belki bedava bir şeyeler verirler.

Overhaul'dan çaldığım sıvıyı incelemek için labarotuvar malzemeleri istiyorum ama daha temel ihtiyaçları bile karşılayamıyorken labarotuvar malzemesi bulmam imkansız.

Kurogiri'den felan istesem benim için çalabilir mi acaba? Şansımı denemekten sorun çıkmaz. Beni çok seviyor belki bir iyilik yapar.

"İzuku! Hadi gidiyoruz, bizi bekletme!" Shigaraki bağırır bağırmaz tüm düşüncelerden sıyrıldım.

"Kusura bakmayın düşündelere dalmışım." Çekingen bir şekilde gülümseyip hemen ayağa kalktım.

Dabi, "Ne düşünüyordun yine, kahraman olmayı felan mı? Son günlerde sürekli birilerini kurtarıyorsun. Daha önceden en azından sadece oturup bir şeyler yazıyordun ve etrafa laf atıyordun."

"Haha benden kahraman felan olmaz." Bu düşünce gerçekten komikti.

Bakugo'nun bakış açısı:

Sadece bir kaç gün geçmişti ve ben İzuku'yu o günden beri görmemiştim. İzuku'nun villainlere ihanet etmiş olmasını çok umdum ama malesef bu olmamış gibiydi. O zaman neden Eri'yi kurtardı ki?

İzuku ile konuşabildiğim ilk anda İzuku'yu güzelce sorguya çekeceğim. Ben o gün İzuku'nun cenazesine katılmıştım be! Ulan o kadar cenaze taşı felan yaptırıldı! Şimdi ise ortaya çıkıp kayboluyor çok sinir bozucu.

Saçlarımı sinirli bir şekilde karıştırdım. Bunu yaptığım için Aizawa hemen ellerimi sıkıca tuttu.

Aizawa, "Saç diplerine zarar vereceksin aptal çocuk. Bu kadar sert saçlarını karıştırmaya devam edersen notunu düşürürüm."

"Notlarım ne alaka? Her neyse özür dilerim Aizawa Sensei. Bir daha yapmam." Sonuçta bir öğretmendi ve öğretmenlerle baş tutarsan her zaman kaybedersin.

Aizawa, "Eğer hala o olaylar hakkında düşünüyorsan fazla kafana takmamanı öneririm. Çok fazla düşünmek bazen sonuca vardırmaz. Eğer İzuku sizin anlattığınız gibi gerçekten iyi birisiyse kahramanların onu kurtaracağından emin olabilirsin ya da kötü biriyse hapse felan girer."

"Sadece endişheliyim ve rahatsız edici rüyalar görüp duruyorum. Bir sorunum falan yok." Aizawa Sensei'yi hemen başımdan göndermek istiyordum.

Aizawa, "Bu oldukça bariz bir yalan. Kafana bir şeyleri takıyorsun ve bunu sen dahil herkes biliyor. Sınıf arkadaşların senin için endişheli çünkü uzun zamandır hiç sinirli bir şekilde bağırmadın."

Bu yüzden mi endişelilerdi yani? Bu onlar için iyi değil mi?

Aizawa, "Her neyse sadece haberin olsun diye diyorum. Sınıftakiler seninle konuşmam için başımın etini yediler. Gerçekte seni sadece kendi haline bırakmayı planlıyordum." Ah yani kimse Aizawa Sensei'ye bir şey demeseydi benimle konuşmayı planlamıyordu.

Aizawa Sensei yavaşça yürüyerek sınıfa doğru gitti. Aslında Aizawa Sensei haklıydı fazla kafaya taktığım için sürekli kabuslar görüyordum. Sonuçta rüyalar bilinçaltıyla ilgili olan bir şey. Sanırım gerçekten fazla düşünmeyi bırakmalıyım.

Dabi'nin bakış açısı:

Bir kaç saat geçmişti ve ben hala o tavuğu bekliyordum. Şimdiden burada olması gerekiyordu ancak yine gecikmişti. Bir dahakine ben gecikeceğim o beni beklesin.

"Hey Dabi!" Sonunda tavuğun sesi geldi.

"Hawks geciktin." Çok sinirlenmidtim ama belli etmedim.

Hawks pişmiş tavuk gibi sırıttı, "Evet biliyorum. Kahramanlık işleri felan anlarsın ya. Sonuçta sıralamada ikinci oldum artık daha fazla çalışmalıyım."

"Evet bizim işimizi batırmaya devam et bay pro kahraman. Her neyse anlaşmamızı biliyorsun." Umarım istediğim şeyi unutmamıştı.

Hawks, "Elbette! Ancak karşılıklı güveni pekiştirmek için ilk olarak beni diğerleriyle tanıştırmaya ne dersin?"

"İmkanı yok." Ona hala tam olarak güveiyordum.

Hawks ellerini cebine soktu, "Peki peki. O zaman bende sana bilgi vermem."

"O zaman nasıl karşılıklı güven oluşturmamızı bekliyorsun?" Bu çocuk ciddimiydi lan?

Hawks hiç bir şey anlamış gibi yaparak kafasını yana eğdi, "Kanka olalım. En basit çözüm bu. Kanko olduktan sonra birbirimizi sorgulama gereksinimi duymayız."

"Saçmalama, ben seninle kanka olmam." Cidden etrafım mallarla çevrili gibi hissediyorum.

Hawks iç çekti ve derin bir nefes alıp konuşmaya başladı, "Peki, o zaman ciddi olacağım. Kahramanlar son zamanlarda villain ligini daha çok dikkate almaya başladı. Artık amaçları olan bir gurup olarak görülmeye başladınız. Elbette bunu sizde biliyorsunuzdur, destekçi sayınız artıyor ve bu kahramanların istemediği bir şey. Yani size engel olmaya çalışacaklar. Yeni bildiri bu kadar. Zaten fazla bir şey olmadı bu hafta."

"Başka bir şey yok mu?" İnanmayarak sordum.

Hawks hiç düşünmeden cevap verdi, "Yok"

Ona tam anlamıyla yalancı dermişcesine şüpheli gözlerle baktım. Bu Hawks'ı rahatsız etti.

Hawks, "Neden yalan söyleyeyim ki?

"Çünkü sen bir kahramansın."

Hawks, "Şu ana kadar sana en az on farklı bilgi verdim." Malesef haklıydı.

"Haklısın. Her neyse görüşürüz." Bilgilerden memnun olmasamda oradan ayrıldım. Hawks benimle görünürse kahramanlık pozisyonu tehlikeye girerdi ve ben istediğim bilgileri alamazdım. Yani kimse görmeden ayrılmak en iyisiydi.

"Görüşürüz." Hawks kanatlarını açtı ve pencereden uçarak gitti.

(777 kelime)

Tekrardan okul başlıyor. Aslında okulum kötü değil ama cidden yorucu. Hazır tatil gelmişken hikayeyi elimden geldiği kadar ilerletmeye çalıştım ama bu kadar ilerledi. Kitabı yarım bırakmıyorum tekrar yazmaya devam edeceğim. Yanlış anlamayın.

Villain Deku (My Hero Academia)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin