1.6

46 9 6
                                    

Günaydınnnnn, ay halen çok uykum var ama biraz daha yatakta debelenirsem geç kalıcam. Yataktan adeta fırlayıp hazırlanmaya başladım, hazırlanmam yarım saat sürdüğü için erken kalmak zorunda kalıyordum ve bu benim için büyük bir çileee.

Neyse yarım saatte hazırlanıp evden çıktım, on beş dakka da okula vardıktan sonra direk sınafa geçtim. Sınıfa girdiğimde İrem halen yoktu, dünkü olayı İrem'e uzun uzun anlatmış ve uzun uzun dayak yemiştim. Ona kalırsa Mete'nin sevgisini sorgulamam saçmaydı ama benim tarafımdan bakınca aslında neden şüpede kaldığımı anlayabilirsiniz. Bunun nedenleri Mete'nin adıyla yayılan bazı olaylar ve benim yaşadıklarımdı ama bide bunun bir anda olmasının da büyük etkisi vardı.

Sırama geçip oturdum, sınıf yavaş yavaş dolmaya başlıyordu ardından İrem içeri girdi. Hızlıca sıraya geldiğinde fazlaca heyecanlı görünüyordu "Linaaaa okula yeni bir çocuk gelmiş ve bizim sınıftaaa" İrem' in dediği şey kaşlarımı çatmama sebep olmuştu. Ben İrem'e bakmaya devam ederken sınıfa Mete'nin girmesiyle bakışlarım ona döndü. Mete sırasına geçene kadar bana eşşek gibi sırıtmaya devam etti.

Hocanın sınıfa girmesiyle İrem'in bahsettiği yeni öğrencide hocayla beraber içeri girdi.

"Çocuklar bu yeni arkadaşınız Berke, tenefüste tanışırsınız. Oğlum boş bir yere oturabilirsin." Yeni gelen çocuk yani Berke sınıfta göz gezdirirken birden bakışları beni buldu, daha fazla bakmadan gözlerimi kaçırıp önüme döndüm oda sınıfta ilerleyip arka tarafta boş bir yere oturdu.

Zil çalınca İrem'le birlikte sınıftan çıktık. Sınıftaki nerdeyse bütün kızlar yeni gelen çocuğun etrafına doluşmuştu onlara sınıftan çıkarken iğrenek bakmayı ihmal etmemiştim.

Kantine indiğimizde Mete'nin yine arkadaş grubuyla bir masada oturduğunu fark ettim ama sıkıntı arkadaşları değildi yanlarında bulunan kızlar ve Nazlı'ydı. Mete'ye bakarak bizde boş bir masaya oturduğumuzda onunda gözleri beni buldu. Bir anda Mete ayağı kalkıp bize doğru gelmeye başlayınca, şaşırıp ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalıştım.

"Kızlar bize katılmak ister misiniz?" Ne demişti o. Ben gözlerimi büyütüp bakarken İrem bir anda kolumdan tutup kaldırdı "Olur Mete'cim gelelim." diyip beni sürüklemeye başladı. Ben daha ne olduğunu çözemeden kendimi Mete'nin yanındaki sandalyede oturur buldum.

Oturduğum yerden İrem'e ters bakışlar atarken  "Oo kızlar hoşgeldiniz." Oğuz'un sesini duymamla ona döndüm "Ben pek hoş bulmadım ama neyse." Oğuz dediğim şeye gülmemek için kendini zor tutuyordu sanırım Mete Oğuz'a hemen yumurtlamıştı.

Mete'nin yanımda oturması ne kadar sitres versede kendimi rahatlatmaya çalıştım. İrem beni yandan dürtünce dönüp ona baktım. İrem kaş göz işaretiyle Oğuz'un yanını gösteriyordu tam gösterdiği yöne dönmemle iğrenç bir şekilde bana bakan Nazlı'yı görmem bir oldu.

"Ne oldu canım yüzümde ayna varda kendini görünce miğden mi bulandı?"

Dediğim şey Nazlı'yı sinirlendirmişti "Sen ne diyorsun be!"

"Ooo küçük kızımız sinirlendi" İrem'in sesiyle Nazlı bakışlarını çevirdi "Aa sarı çiyanın avukatıda konuştu." Dediği şeyle iyice sinirlenmiştim, aslında böyle bir kız değildim insanlara bulaşmazdım aynı zamanda kavgayada ama Nazlı'nın Mete'ye gösterdiği yakınlık benim farklı duygular hissetmeme yol açmıştı. Siz bu duyguyu kıskançlık olarak tanımlaya bilirsiniz belki ama bu böyle birşey değildi, ki zaten Nazlı da kıskanacağım son insan bile değil.

"Bak benim seninle bir derdim yok ama bu demek değil ki senin bakışlarının altında kalacağım ve zaten bu bakışları sadece gururu olmayan insanlar bir başkasının üzerinde etki bırakacağını zannedip atar, görüyorum ki bu zaten sende yok."

"Sen kimsin ya, hangi hatle bana gurursuz diyorsun. Mahalle bebesine bak ya, istesem seni şuan bu okuldan nasıl atabiliceğimi biliyormusun?" dediği şey Mete'nin araya girmesine sebep olmuştu.

"Sen kimsin Nazlı. Kimi kimin okulundan atıyorsun?"

"Sevgilim beni kırmazsın bence, istesem atmaz mısın bu bebeyi. Hem zaten sen beni kırmazsın."

"Ne diyorsun Nazlı ne sevgilisi sen iyice kafayı yedin. Benim seni sevdiğim filan yok ben birini seviyorum evet ama emin ol bu sen asla değilsin."

"Kimi seviyorsun Mete ha! Kimi! Ben senin etrafında köpek gibi dolanırken kimi seviyorsun?" O an Mete'nin cevabını sadece bekledim, ben cevap vermeyeceğini düşünürken.

"Lina'yı seviyorum, ona deliler gibi aşık oldum anladın mı bu yeterlimi senin için?"

"Sen ciddi misin benim yerime bu sarı çiyanı mı seviyorsun." Nazlı bir anda kahkaha atmaya başladı. Hepimiz şok olmuş bir şekilde ona bakarken İrem "Deli mi bu neye gülüyor."  Nazlı derin nefesler alıp kahkahasını azalttı.

"Ayy ne komik demi, evet deliyim hatta bakın." diyip üzerime atladığında ikimizde yere düştük.

Nazlı benim saçımı çekmeye çalışırken diğerleri Nazlı' yı üstümden almaya çalışıyorlardı. Ani bir hareketle Nazlı'nın karın boşluğuna yaptığım hamleyle dikkatini dağıtıp üstümden düşmesini sağlayıp ayağı kalktım. Nazlı yerde yatarken "Eğer bir daha bana saldırmaya kalkarsan bu sefer sadece düşürmem." diyerek arkama bakmadan kantinden çıktım.

Umarım beğenirsiniz aslında bu bölümü daha farklı olucaktı ama neyse :) yazım hataları varsa şimdiden özür dilerim, sizleri seviyorum diğer bölüm görüşmek üzere❤️ (oy verip, yorum yaparsanız çok sevinirim)

Sarı Civciv🐥/ Yarı Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin