2. BİR İLERİ, İKİ GERİ

930 49 32
                                    

Türksün ki
Görecek davan var cihanda
Susarsan soracak elbet Tanrı
NE YAPTIN O ASİL KANLA!

________________

2. BİR İLERİ, İKİ GERİ

13 YIL ÖNCE / ŞIRNAK

Elvan son teneffüse girmek üzereyken, sırasında sol kolunun üstüne yatmış, yan sırada sohbet eden arkadaşlarını dinliyor, arada bir sohbetlerine katılıyordu. Dün gece geç yattığı için şimdi uykusu vardı. Sabah olduğunda ise annesinin zorlamasıyla okula gelmişti.

Yanına oturan kişi ile sıra biraz sallanırken, kolunun üstünde arkadaşı Züleyha'ya döndü. Züleyha, elindeki simidi Elvan'a uzattı. "Yer misin?"

"Şuan uykum varken, yemek düşünecek durumda değilim Züleyha." gözleri kapanmaya başlarken Züleyha kıkırdamıştı.

"Yine mi uyumadın sen?" diye sordu bu sefer Züleyha.

Elvan kapattığı gözlerini açarak, yanındaki arkadaşına baktı. "Cevabını bildiğin soruları sorma Züleyha." Züleyha bir kez daha kıkırdadı. Elindeki simitten bir parça kopararak ağzına attı.

Elvan yüzünü koluna daha çok gömerek, sıraya yayıldı. Şimdi annesinin dersiydi, biraz kestirir, daha sonra uyanırım diye düşünüyordu ki, tam kafasının üstünden gelen ses ile kafasını bir anda kaldırdı. Uykusu bile kaçmıştı.

"Elvan, edebiyat ödevini yaptın mı?" arkadaşı Buse başında dikilmiş, ona bakıyordu. Bir elinde ödev kontrol çizelgesi, bir elinde kırmızı tükenmez kalem vardı.

Elvan, şaşkın gözlerle, oturduğu yerden Buse'ye bakıyordu. "Edebiyattan ödev mi vardı?" diye sormayı da ihmal etmemişti.

Kapanan kapının sesinden sonra, arkadaşı Tuğçe'nin de sesi duyuldu. "Edebiyattan ödev mi varmış!?" hızlı adımlarla Buse'nin yanına geldi.

"Evet," Buse elindeki çizelgeden aldığı nota baktı. "Nesrin hoca geçen hafta perşembe günü vermiş ödevi. Kitaptan 145. sayfa deftere yazılacaktı."

"Off ya! Yapmadım!" Elvan sıkıntıyla kafasını sıraya vurdu. Daha önce neden söylememişlerdi. Boş derste yapardı.

"Bende yapmadım." Tuğçe, Elvan'ın arkasındaki yerine geçerek oturdu.

Elvan dertli dertli ne yapacağını düşünürken, sınıfta kimsenin sevmediği, Yaren'in sesi yükseldi. "Neyini dert ediyorsun ki? Annen değil mi Nesrin hoca senin? Geçirir dersten." ayağa kalkarak söyledikleri, sınıftaki herkesin bakışlarını ona çevirmişti.

Yaren, Nesrin hocadan nefret ediyordu. Nedeni ise geçen yıl edebiyat dersinden kalmış olmasıydı.

Nesrin Hanım, yalakalık sevmezdi. Geçen yıl Yaren, notunun yükseltilmesi için her türlü yalakalığı denemişti. Ama tabii ki Nesrin Hanım yememişti.

Buse, elinde tuttuğu çizelgeyi onun yüzüne fırlatmamak için zor duruyordu. Sınıfta her zaman haklının yanında durur, haksızlığa gelemez, haksızı çiğ çiğ yerdi.

Elvan, Buse'nin bu hallerini görünce içinden 'bu kızdan hukukçu olur.' diye düşünüyordu.

Buse, bakışlarını Yaren'e çevirerek konuşmaya başladı. "Elvan'ın yapmadığı ödevler var, ama senin sırf yalakalık olsun diye okulda yaptığın ödevler de var. Onu ne yapacağız?"

Sınıftaki herkes, bu söze ooo nidaları atarken, Tuğçe de ayaklandı oturduğu yerden. "Bu sınıftaki herkes, senin Nesrin hocayı sevmediğini biliyor," ellerini iki yana açarak sınıfa döndü. "Bunun sebebi de geçen sene dersten kalmandı, değil mi? Yanlış hatırlamıyorum?"

ELVİN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin