Duygularını arka planda tutan, korkusuz, gözü kara, Mermi Timi'nin dikenli çiçeği Elvin Kunter, alayda Duygusuz Komutan olarak bilinir, bu ismi yaşatırdı.
Kardeşinin esir düşmesi ile Mermi Timi'nin komutanı olma ihtimali yok olurken, başlarına yeni...
Bastığın yerleri "toprak" diyerek geçme, tanı: Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı. Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı: Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.
-İstiklal Marşı- Mehmet Akif Ersoy
Medyada, Gediz'in söylediği şarkı var. Dinleyerek okuyabilirsiniz :)
Oy ve yorumlarınızı eksik etmezseniz sevinirim! Keyifli okumalar..;)
______________________
11. BİRAZ KABUS, BİRAZ GERÇEK
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
12 YIL ÖNCE / ŞIRNAK
Elvin, havada salladığı yumruğunu kardeşinin yüzüyle buluşturduğunda Elvan geriye doğru sendeledi, elini yumruk atılan tarafa tutup, göz kırpıştırarak ablasına bakmaya başladı.
"Ah! Ne yapıyon abla!? Çenem çıktı!" çenesini sağa sola oynatarak kontrol etti, eliyle çenesini gösterdi. "Gerçekten çıktı galiba?"
Elvan ablasının bu tepkisine güldüğünde ablasının elleri yanaklarını kaplamış, yüzünü iki yandan sıkmıştı. "Öp, belki geçer." dedi alayla. Elvin ters ters baksa da sağ elini kardeşinin yanağından çekip öpücük kondurdu. Elvan bunu beklemediği için şaşırsa da derince gülümsedi. "Bende seni öpeyim mi?" diye sordu hevesle.
"Hayır! Aklından bile geçirme!" diyerek uzaklaştı Elvin.
Elvan kaşlarını kaldırarak meydan okuduğunu belli etti. Ellerine sardığı beyaz bandajları çözdü, kenara fırlattı. Üzerindeki pembe şortunu düzeltti, beyaz crobunu biraz aşağı çekti. Sarıya çalan, uzun kumral saçlarını çözdü, tepeden bir at kuyruğu yaptı.
Elvin başına geleceği bildiği için elindeki siyah bandajları çözdü, Elvan'ın beyaz bandajlarının yanına fırlattı. Siyah şort ve siyah crobuna çeki düzen verdi. Aynı şekilde omuz hizasında olan, siyah saçların çözdü, ense hizasında bağladı.
Elvan, "Hanimiş benim Karabiber'im!?" diye bağırarak ablasının peşine düştü. Yakalayamayacağını bilse de geri durmayacaktı.
Erkan, bezmiş bir ifade ile az önce boks yapan kızlarına baktı. Elini yanındaki ağaca astığı havluya attı, çıplak üstünde, sıcaktan biriken terleri sildi.
Yahya da aynı şekilde yarı çıplaktı. Kahkaha atarak Erkan'a yaklaştı. "Senin bu kızlar var ya, seni fena bezdirmiş! Bu kadar belli etme!" dedi kahkahalarının arasından.
