Duygularını arka planda tutan, korkusuz, gözü kara, Mermi Timi'nin dikenli çiçeği Elvin Kunter, alayda Duygusuz Komutan olarak bilinir, bu ismi yaşatırdı.
Kardeşinin esir düşmesi ile Mermi Timi'nin komutanı olma ihtimali yok olurken, başlarına yeni...
Aklım fikrim sende, senin gelişinde, Seni ne zaman göreceğimde, Seni nasıl göreceğimde, Beni görür görmez ne diyeceğinde.
-Nazım Hikmet-
Oy ve yorumlarınızı eksik etmezseniz sevinirim. Keyifli okumalar!
_________________
8. GÜVEN KAPISI
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
4 AY ÖNCE / ŞIRNAK
Mermi Timi yine dağlardaydı. Yaklaşık beş aydır Yulia Raskalov'un peşindeydiler. Bir aydır sık sık göreve çıkıyor, nefes almaya bile vakit bulamıyorlardı.
Hakkı Kurt silahı göğsüne yaslıyken en önden ilerliyordu. Adımları yavaşladı, yüzünü kaplayan maskeyi aşağı indirdi. Derin bir nefes aldı, en arkadaki Deha'ya seslendi. "Ne kadar kaldı gideceğimiz yere, Şenol?"
Deha elindeki dürbünü gözlerine kaldırdı, sağdan başlayarak bakmaya başladı. Sol tarafa döndüğünde gördüğü şey ile Hakkı'ya cevap verdi. "Yaklaşık yarım saatlik mesafede bir harabe var komutanım," dürbünü yine gözlerine kaldırdı. "Ve, dışarıda eli silahlı dört adam var."
Hakkı kendi dürbününü kaldırarak Deha'nın bahsettiği yere baktı. Dürbünü indirerek gözlerini kıstı. "İçimden bir ses orada değil diyor ama hadi hayırlısı." diye mırıldandı.
"Efendim komutanım?" dedi Elvin.
"Biraz dinlenelim dedim." dedi hızla. Herkes bulduğu yere otururken, Hakkı cebinden telefonunu çıkarıp, eşini aradı.
Telefon dördüncü çalışında açılırken kızı İkbal'in sesi geldi. "Baba! Nasılsın?"
Hakkı yaslandığı kayaya kafasını yasladı. "İyiyim kızım, sen nasılsın?"
"İyiyim babacığım, iyiyim." dedi iğneleyici bir tavırla.
"Ne oldu yine?"
İkbal bu soruyu bekliyormuş gibi konuşmaya başladı. "Annem beni az önce zorla masaya oturttu, önüme matematik, bak matematik testini açtı, bunu çöz diyor! Zor kaçtım elinden!"
Arkadan Sevde'nin sesi geldi bu sefer. "Kız, sen beni babana mı şikayet ediyorsun!? Haksız mıyım ben!?"
