Sonra aramıza şehirler girecek,
hiç karşılaşamayacağız.
Tesadüfler bile,
bir araya getiremeyecek.
Sonra da belki birimiz öleceğiz, diğerimiz hiç bilmeyecek.-Nazım Hikmet-
Oy ve yorumlarınızı eksik etmezseniz sevinirim. Keyifli okumalar! :)
___________________
9. GÖĞÜS KAFESİNDEKİ KOR ALEV
14 YIL ÖNCE / TRABZON
Elvin, koşarak dedesinin yanına geldiğinde Ziya bakışlarını torununa çevirdi. "Dede!" diye heyecanla bağırdı Elvin. "Atış yapacak mıyız?"
"Benim Pamuk Prenses'im ister de yapmaz mıyız?" Ziya bakışlarını ileri çevirdi. "Eee, benim Rapunzel'im nerede!?"
"Anneannemle altın günü yapıyor!" dedi Elvin yüzünü buruşturarak.
"Altun günü mü?" dedi Ziya şaşkınlıkla.
"Evet, baba." Nesrin babasının yanına gelerek Elvin'in yanında durdu. "Sıra annemdeymiş."
Ziya da yüzünü buruşturarak, aynı yüz ifadesini takınan Elvin'e döndü. "Elvan gün bitene kadar gelmez. Biz başlayalım."
"Olur!"
"O zaman, bozuk süt şişelerini getirelim." Ziya önden ilerleyerek torununu peşine taktı. Elvin engel olamadığı bir heyecanla dedesinin peşinden gidiyordu.
Erkan, sessiz adımlarla karısına yaklaştı, kollarını beline doladı, boynuna bir öpücük kondurdu. "Ne yapacaklar?"
"Atış."
"Ne ile?"
Nesrin kollarının arasında durduğu bedene döndü. "Bunu cidden sordun mu Erkan?"
"Silah mı?"
"Yok, sapan!"
"Ben sana gösteririm sapanı." diyerek karısının yanağına eğildi, art arda öpücük bıraktı. "Oh!"
"Ya Erkan ya!"
"Ah Nesrin ah!"
"Damat!" diye bağıran babasının sesiyle kocasından ayrıldı Nesrin. "Sende bizimle atış yap!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELVİN
Teen FictionDuygularını arka planda tutan, korkusuz, gözü kara, Mermi Timi'nin dikenli çiçeği Elvin Kunter, alayda Duygusuz Komutan olarak bilinir, bu ismi yaşatırdı. Kardeşinin esir düşmesi ile Mermi Timi'nin komutanı olma ihtimali yok olurken, başlarına yeni...