12. OYUN İÇİNDE OYUN

332 35 42
                                    

Böyle bir kız değildin sen eskiden sana ne yaptılar, sana ne yaptılar? Kirpiklerin ıslanıyor durup dururken...

-Atilla İlhan-

Oy ve yorumlarınızı eksik etmezseniz sevinirim! Keyifli okumalar..;)

______________________

12. OYUN İÇİNDE OYUN

 OYUN İÇİNDE OYUN

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

KÜRŞAT SEÇKİN

Acı; içinde büyük bir saltanata imza atar, kalbini yırtarcasına kan pompalatırdı. Gördüklerin kanını çeker, bir anlığına kalbinin durmasına sebep olurdu.

Kalbimin atışları kulaklarımda bir belirip, bir kayboluyordu. Kulaklarım çınlıyor, nefeslerim düzensiz bir şekilde dudaklarımdan firar ediyordu.

Elimi bir kez daha cama geçirdiğimde kendimi kaybetmek üzereydim. Bilinci çoktan kapanmıştı, buna rağmen hala cama vuruyordum.

Omzumda hissettiğim el, bir anda beni geri çekerken sendeledim. Adımlarım yere basıyordu, ama her an yıkılabilirmişim gibi hissettiriyordu.

Önümde beliren beden Gediz'e aitti. Kollarımdan tutarak beni sarstığında gözlerimin dolduğunu hissettim. "Komutanım!? Kendinize gelin!" sesi boğuk bir şekilde kulaklarıma ulaştığında yutkundum.

Dolu gözlerim camdan, hareketsiz bir şekilde yatan kadına kaydı. Kafasını direksiyona vurmuş, yüzü diğer tarafa dönüktü. Gediz'in yanından sıyrılmaya çalıştım ama izin vermedi. "Gediz, bırak!" diye hırladığımda siren seslerini duymuştum.

Kafasını iki yana salladığında, derin bir nefes aldım, yine sıyrılmaya çalıştım. "Şuan ona bir faydan yok! Bu sinirle birşey yapamazsın!" geriye doğru ittirdi bedenimi. "Seni en iyi ben anlarım ve üzgünüm, şuan elinin kolunun bağlanması normal!"

Rütbeyi atarak konuşması normal bir zamanda şaşırmama sebep olurdu, ancak hissettiğimiz ortak acı buna engel oluyor, rütbeyi atmasına izin vermeme sebep oluyordu.

Son bir kez daha baktığımda siren sesleri daha yakından gelmeye başlamıştı. Geri çekilerek ambulansa alan tanıdığımızda, ambulans durmuş, içinden üç kişi çıkmıştı.

Arkasında bir itfaiye aracı da durduğunda, ondan da iki itfaiyeci indi.

Beşi de koşarak arabaya doğru geldiğinde Nesrin Hanım'ın haykırışı kulaklarımı doldurdu. "Kızım!"

Albay, eşini zor bela çekerken, kızıyla aynı renk olan gözlerini bir saniye olsun arabadan çekmemişti.

İtfaiyecilerin ikisi de birer tarafa geçerek, arabanın sıkışmış kapılarını açmaya çalışıyordu. Ellerinde ne işe yaradığını dahi bilemediğim aletlerle birşey yapıyorlardı.

ELVİN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin