7. DÖRT, BEŞ, ALTI SAKLAMBAÇLAR SIKTI

590 42 37
                                    

Aşk için verince bu kadar emek,
Varlıktan sıyrılıp, ruh olmak gerek.

-Hüseyin Nihal Atsız-

Oy ve yorumlarınızı eksik etmezseniz sevinirim. Keyifli okumalar..;)

__________________

7. DÖRT, BEŞ, ALTI SAKLAMBAÇLAR SIKTI

22 YIL ÖNCE / ŞIRNAK

Elvan sağ kolunu duvara yaslamış, sağa sola sallanarak sayıyordu. Ablasıyla beraber saklambaç oynuyordu. "88,89,90,91..."

Elvin, kardeşinin sesini rahat duyabilmek için dolabın kapağını biraz açtı. Mutfak dolabına saklanmıştı. "99,100!" Elvan saymayı bıraktığında dolap kapağını yavaşça kapattı. "Önüm, arkam, sağım, solum sobe! Saklanmayan ebe!"

Elvan alnını yasladığı kolundan kaldırdı ve anne babasının odasına yöneldi. Açık kapıdan içeri girdiğinde yastıklara yüzlerini geçiren annesini gördü. "Anne, ablamı gördün mü?" diye sordu yaşının vermiş olduğu tatlılıkla.

Nesrin yüzünü geçirdiği yastığı yerine koyarak başındaki yazmayı düzeltti. "Hayır anneciğim. Hem, ben söylersem olmaz ki, oyun bozulur. Ablanı sen bulmalısın."

"Ama ablam hep zor yerlere saklanıyor, bulamıyorum." dudaklarını büzmüş, kafasını yere eğmişti. Her zamanki gibi uzun kumral saçları yüzüne dökülmüştü.

Nesrin küçük kızının bu tatlılığına dayanamayarak yanına ulaştı ve kucağına aldı. "Seni yerim güzel kızım benim!" yüzünü öpücüklere boğarken Elvan kıkırdamıştı.

Gülmelerinin arasından zor nefes alan Elvan annesinin yüzüne elini koyarak öpücüklerini durdurmaya çalışıyordu. "Anne, dur!"

Nesrin durarak kucağında olan kızına alttan bakmaya başladı. "Hm? Durdum, Ne oldu?"

Elvan, kendi saçlarının tıpa tıp aynısı olan, annesinin yazmasından taşan uzun kumral saçlarını okşadı küçük elleriyle. "Ablamı bulmama yardım eder misin?"

Nesrin kafasını iki yana salladı. "Başka zaman oynayacağım ben sizinle. Şuan işim var, tamam mı?" diyerek Elvan'ı kucağından indirdi. Poposuna da bir tane vurarak "Ama ablan burada değil, onu söyleyeyim." dedi.

Elvan duyduğu şey ile hemen odadan çıkarak ablasıyla olan odasına yöneldi. Kapıyı eliyle ittirerek odaya ilk adımını attı. Önce kendi dolabına ilerledi. Aynalı iki kapağı elleriyle tutup açtı. Ablası yoktu. "Off!"

Üzerindeki pembe elbiseyi aşağı çekerek ablasının dolabına ilerledi bu sefer. Aynalı iki kapağı elleriyle tutup açtı yine. Burada da yoktu ablası. "Neredesin ya!?" diyerek kapakları kapattı ve çıktı odadan.

Kendi odalarının yanındaki misafir odasının kapısını açtı bu sefer de. İçeri girerek vitrinin arkasına baktı. Yoktu.

Bu sefer koltuğun arkasına yöneldi, yine yoktu.

Diğer koltuğun arkasına bakmak için koltuğun üzerine çıktı, yine yoktu.

ELVİN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin