Pregnant Diary | Hyunlix ﴾ Omegaverse ﴿ ✓

"13. Hafta" (m)

✧

13 hafta

Ara sıra girip ana avrat küfür ettiren karın ve kasık sancıları dışında, artık hamilelikle ilgili neredeyse hiçbir zorluk kalmamıştı hayatımda. Sağlığın da yerinde olduğundan endişelenecek bir durum yoktu, babanın eşekliği dışında tabi.

Baban derken, kendimden bahsediyorum.

Tam olarak ne olduğunu netleştiremesem de, duygusal bir bunalıma girmiştim. Baban kısa bir süreliğine evden gitmek zorunda kaldığında, en son kendimi duvarla bakışırken buldum.

Evet, hamileliğin en zor dönemlerini (ben öyle sanıyordum) atlatmıştım. Ama bölüm sonu canavarı şimdiden gözümü korkutmaya başlamıştı. Bölüm sonu canavarı dediğim de; doğum.

Elbette, sezeryanla yapılacak bir operasyonla seni kolaylıkla benden alabilirlerdi. Ancak internette normal doğum yapmış birkaç erkek omegaya denk gelmem beni şoka uğratmıştı.

Farketmeden su erken gelirse ve kısa sürede yeterli açıklığa ulaşılırsa sezeryan için geç kalınıyor, normal doğumla çocuk alınıyormuş. Şeyden... Siktir, çok korkunç. Muhtemelen ortadan ikiye falan yarılırım... Beni lütfen ortadan ikiye yarma minik kivi...

Düşünme Felix... Evet, baban geldiği gibi yattığım yerden fırladım, saçma sapan düşüncelerimden sıyrılıp mis kokulu alfama sarıldım. Mis kokulu alfam; canım kocam...

✧

13 hafta, 1 gün

Yarın, babanla evlilik yıldönümümüzdü.

Sıcak bir Haziran günü, 3 yıl önce tam bu zamanlarda evlenmiştik. Şaka değil, koskoca üç yıl...

Henüz Hyunjin olmadan hiç dışarı çıkamamıştım. Bugün de işe gitmediğinden tüm gün yanımdaydı. Hamilelik telaşesine, internetten bir şeyler sipariş etmeyi de unutmuştum; artık gecikirdi.

Ama benim, yarın için bir şeyler yapmam gerekiyordu.

Hyunjin en çok ne severdi, ne isterdi... Güzel bir yemek hazırlamak? Hayır, yemeğe çıkartsam? Çok basit kaçardı. Ondan gizli bir şey alamazdım, bir şey yapamazdım...

Tuvalette yalnızken bulduğum ilk fırsatta, aklıma gelen fikir yüzünden telefonu elime aldım. Doktorumun numarasını internetten bulduktan sonra hemen aradım, aklımdaki şeyi sordum.

Yarın için, bir planım vardı.

Hayır yoktu, sayfayı yırtacağım :))

✧

13 hafta, 2 gün

Sabah, hoş bir yaz gününe uyanmıştım. Sona eren kış uykum sayesinde daha erken uyanıyor, daha dinç kalkıyordum.

Utanmam da iyice gitmişti, orası da ayrı bir mesele. Ama bu sayfayı yırtacağım için sanırım bu durumdan rahat bir şekilde bahsedebilirim:)

Üstüme Hyunjin'in bir tişörtünü giymiştim. Aramızdaki beden farkından dolayı zaten kalçalarımı kapatan oversize bir kısa kollu gibiydi. Altımdaysa sadece iç çamaşırım vardı.

Gri, hala sıkı kalçalarımı oldukça güzel saran, marka bir boxerdan bahsediyorum.

Mırıldanarak, tatlı uyku sesleri çıkararak yanımda uyuyan kocama doğru döndüm. Üstte kalan bacağımı onun bacağına doğru uzattım, kalçamı biraz geriye çıkarttım.

Hyunjin hareketlenmemi hissettiğinde gözlerini kırpıştırarak araladı. Yüzünde uyku mahmurluğu, gözlerinden uyku akarak kollarını belime doladı, kendisine doğru çekti. "Günaydın birtanem..." Dedi fısıldayarak.