DÜZENLENDİ...
''Harry.'' diye zayıfça mırıldandım ve gözlerimi ağır bir şekilde açtığımda bulanık görüyordum. Sağıma baktığımda, bulanık saçlar,meraklı bakışlar,ve bir çift ağlayan göz.
''Merhaba prenses..'' dedi ve ayağı kalkıp yanıma geldi. Elinin tersiyle yüzünü sildi ve saçıma bir öpücük kondurdu.
İçeri 1.60 boylarında esmer bir doktor girdi. Yaşlıydı ve kadındı. Ama güzeldi ve bakımlıydı.
''Merhaba tatlım demek uyandın bende tam sana bakmaya geliyordum.'' dedi ve gülümsedi. Çok şirin bir gülümsemesi vardı. Yatakta tabuta sıkışmış bir ceset gibi yatmaktan her yerim uyuşmuş ve ağrımıştı hareket edip yukarıya doğru tırmanmak istediğimde Harry yardımcı oldu.
''Bana bırak.'' dedi ve sedyenin yanındaki düğmelerden birine bastı ve sedyenin başımı koyduğum tarafı yükseldi ve beni dik tuttuğunda Harry'e gülümseyerek ''Teşekkür ederim.'' dedim. Omuz silkti ve doktora baktığında doktor elindeki raporlara bakıyordu.
''Şuan nasıl hissediyorsun iyimisin?''
''Evet,iyiyim.'' dedim ve zorlukla gülümsedim.
''Görmen nasıl iyimi?'' dediğinde başımı salladığımda "Harika. İyi gördüm seni Anna belki yarın çıkarsın. Bir kere daha yarın muaneye gelicekler. Şimdilik iyi görünüyorsun yarın sana bir ilaç verecekler onu düzenli kullanırsan sevinirim. Umarım sağlığın iyi olur ve hemen iyileşirsin. İyi geceler çocuklar.'' dedi ve odadan ayrıldığında. Harry ayağı kalktı ve '' Ben su almaya gidiyorum bir şey istermisin?'' dediğinde kibarca ''Hayır teşekkürler.'' dedim ve başımı yastığa geri yasladığımda rahatladığımı hissettim. Harry aniden dudağıma bir öpücük bıraktı ve kapıdan çıktı.
Bu da neydi şimdi? Dün Seni Seviyorum dediğini duymuştum. Hani sübyancıydı bu? Yine bana ümit verip,kalbimi yerle bir mi edicekti? Bir kez daha kaldıramazdım bunu..
Kapı açıldı ve okuldan tanıdığım kendini bir bok sanan Selly içeri girdi.
''Selly?'' diye şaşkın bir şekilde ona bakmaya devam ederken. Utangaç bir şekilde gülümsedi ve ''Merhaba,musaitsin dimi? Bir geçmiş olsuna geliyim dedim''''Dalga mı geçiyorsun!.'' dedim ve bacaklarımı bağdaş yapmaya çalıştım ve rahat bir pozisyona girmek için baya bir çaba sarf ettim. Şimdi daha deminki pozisyondan bile rahattım. Gelip yatağın yanındaki koltuğa oturdu.
''Nasılsın.? İyimisin,hepimiz seni merak ettik An'' Daha demin ismimi kısaltarakmı söylemişti?
''En son okuldan ayrılırken New York'a taşınacağım demiştin.? Ve şimdide buradasın?'' dedim.
''Evet New York sıktı bende ait olduğum yere geri döndüm. Ama sonradan orasıda baydı ve Londra'ya taşınmak istedim.Ne aksiyonlu bir hayatım var ama.'' dedi ve kıkırdadı. Ona karşı sinirliydim. Ne yüzle buraya geliyordu. Bunun bir sebebi mutl-
''Haberlere çıkınca şaşırmıştım daha doğrusu. Şu bizim küçük ineğimiz An ünlümü oldu yoksa dedim kendi kendime ama sonradan baktımki hastaymışsın.Ve bende hemen kaldığın hastanenin adını bulup buraya geldim. Biliyorsun eskiden çok görüşmezdik. An-''
''Lütfen bana An deme.'' dediğimde. Sinirlendiğimi görmüştü. Haberlere çıkmıştık. Tanrım.! Şimdi bütün herkes. ''AVM'si olan Anna eski küçüklük aşkı Harry pöpüler olan kıvırcık saçlıya döndü. Hastalığından dolayı üzülen olan Harry Styles Anna'sını yalnız bırakmadı. Anna şuanda hastanede bir bebek ilgisi görüyor'' diyip dalga geçmelerini istemiyordum. Kesin tüm dünya bunu duymuştur ve şuan bunu düşünüyorlardır.
''Seninle arkadaş olmak istiyorum.'' dediğinde kahkayı basmıştım.
'' Siz beni hep dışladınız.Ezik dediniz küfrettiniz. Okul çantamı japon yapıştırıcısı ile maf ettiniz şimdide gelmiş beni televizyonda gördün. Harry Styles'la bir geçmişim olduğunu öğrenmeye geldin ve burda benimi kullanıyorsun onu ayarlamak için. Bana bak sürtük. Hemen dışarıya çık yoksa güvenliği çağrırım. Eskiden bana yaptıklarınızı unuttuğumu sandın heralde. DEFOL.!'' diye adını haykırdığımda odanın kapısı açıldı. Harry kaşlarını çatarak buraya doğru bakıyordu.
''Neler oluyor Anna. İyimisin?'' diye merakla sormuştu ve yanında iki tane görevli vardı.
''Hemen şu sürtüğü odadan dışarı atın.!'' diye kükredim ve Selly'i çekip dışarıya sürüklemelerini izledim. Ne hakla buraya gelebiliyordu ki o sürtük,ukala,havalı,pislik şey.!
''Neler oldu? O kimdi.'' diye merakla sorduğunda.
''Tanımazsın sen,eski bir sürtük işte.'' dedim ve elindeki suyu kafama diktiğimde hemen içemeden ağzımdan çektiğinde ''Ne yapıyorsun.!'' diye bağırdığımda.
''Yemek ve su yasak ameliyatlı kızsın sen.'' diye mırıldandığında.
''Püff.Ne biçim şey ben şimdiden acıktım Haz..'' diye mızmızlandım.
''Yapıcak bir şey yok.'' dedi ve gülümsedi. Telefonuna mesaj geldiği an küfür etti.''S*ktir''
''Selam.Dostum bu tavuklar bir harika.'' S*ktir o kfc tavuklarımı.!
Gözlerim pörtlemiş bir şekilde Niall'ın elinde tuttuğu şeye bakıyordum. Niall'ın gözleride irileşmişti.
''Hayatta vermem benim o'' dediğinde.
''Bare bir parçacık yesem'' dedim ve dudağımı büktüğümde. Kahkaha attı ve Harry Ayağa kalkarak.
''S*ktir git Niall yamyamı.'' diye bağırdı ve kapıyı kapatmadan önce ''Mesajlarını attıktan sonrada bundan sonra elinde ne var ne yok söle.Ah ve bu arada kapı çalma diye bir şey var aptal çakma sarışın.!'' diye bağırdığında kıkırdadım.Arkasını döndüğünde dudaklarımı yaladım ve ''Harry şuanda kfc'deki tavuk olarak hayal ediyorum seni. Bana hemen yemek getirmessen. Seni burda maf ederim.'' dedim ve tehdit edici bakışlarımı ona yolladığımda.
''Ugh.! Çok korktum.Hadi Hanna yatma zamanı'' dedi ve yanıma doğru yaklaştığında.
''Bu sefer koltukta uyucam ama yarın yanında yatıcam haberin olsun.'' diye mırıldandı. Odanın ışığını söndürdüğünde ufak çaplı bir çığlık kaçtı ağzımdan.
''Şittt... Sessiz ol.'' dediğinde.
''Harry ben karanlıktan çok korkarım ışığı aç'' dediğimde oda aydınlanmıştı. Rahat bir nefes çektim içime ve yatağımı ayarlamak için sedye'nin yanında olan ''aşağı'' düğmesine basılı tutarak yatağı ayarladım ve rahat bir konum almak istemiştim. Ama ben iki yastık olmadan uyuyamam.
''Harry.?'' diye mırıldandığımda. Hastane gardırobundan bir temiz yorgan birde yastık çıkardı ve koltuğun oraya doğru fırlattı. ÖKÜZ işte.
''Efendim.?''
''Bana da bir yastık verir misin?'' dedim ve şirince gülümsedim.
''Tamam'' dedi ve bir tane daha yastık çıkarttı.
''Teşekkür'' dedim. Yastığı yanıma getireceğine suratıma doğru attı. Daha demin Niall gelmeden önce bana davranan çocuğa ne olmuştu.
''Hey ameliyatlıyım ben ve kafama atıyorsun. Başım dönüyor.!'' diye ona şaka yaptım ve oda hemen kanmıştı.
''Hass*ktir.!''
''Harry'' diye mırldandığımda onu baya bir korkutmuştum anlaşılan.
''İyimisin Hanna.?S*ktir hemen burda bekle hemşire çağırıcağım.'' Telefonuna uzandığında yere kapaklandı. Kahkamı tutamadan serbest bıraktığımda bana kaşlarını çatmış bir şekilde bakıyordu.
''Şakamıydı şimdi bu?!'' diye bağırdığında.
''Evet. Hahahah...suradının...ifadesini..görseydin.. keşke.'' dedim. Gülmekten zar zor konuşabilmiştim.
''Hele bir yarın olsun görüceksin sen. Bana bir telefon borçlusunuz. Anna Morgan.'' dediğinde kahkaha attım.
''Hıhım.Hemen Iphone 6'nızı hazırlatıyorum Bay Styles.'' dedim ve kıkırdadığımda daha çok sinirlenmişti. Saçlarını geriye doğru attı. Omuzlarına kadar saçları vardı ve onları kestirmesini istemiyordum.
''Hadi uyu ufaklık yarın annenler burda olucak.''
''Peki..'' dedim ve yastığımı alarak başımın altına koydum ve kendimi uykuya teslim etmeden önce.
''İyi geceler PRENSES.'' demişti. Dün onun bana 'Seni Seviyorum' dediğini hatırladım.Ona söylemelimiydim yoksa bunu kendi içimde mi saklamalıydım.Bende ona 'Seni Seviyorum' demiştim. Ama bu onu kesin ciddiye almamıştı.
''İyi geceler Hazz.'' dedim ve gözlerimi kapadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Marriage
RandomHem gıcık edip hem de kendini nasıl aşık etti bana? Onun büyüsüne kapıldım. Ve bu büyünün bir gün bozulacağından korkuyorum..