DÜZENLENDİ
Aman tanrım şuan karşımdaki kişi benim Hazza'm değildi kesinlikle.Boyu atmış sakalları hafif çıkmış ve bukleleri uzamıştı. Parmakları,kasları,dövmeleri. Kapıda ona hayran bir şekilde bakarken. Görüş alanıma birinin eli girdi.Bu Harry'nin eliydi. Tanrım düşüncelerimi bozmasaydı daha beter şeyler olucaktı beynimde. Teşekkürler Hazz.
''Hey Anna beni içeri almaycak mısın.?'' Tanrım sesi bile değişmişti.Tabi değişicek gerizekalı kız o bir adam diyen iç sesimi umursamadım. Kapıdan çıkıp ona yer açtım.
''Annemler nerede.?''
''İ-içerideler.'' Aferin Anna bir de kekeledin.Salağın tekiyim.!
''Harika'' diye mırıldandığını duydum ve kapının oraya bavulunu bırakıp içeriye girmesini izledim. İçeriye ilk o girdi sonrada ben. Salondakilerin onu bekledikleri ap açık ortadaydı hepsi ayağı kalktı. Hah.. Sanki içeri Obama girdide.Püf...
''Hoşgeldin bebeğim.'' dedi Anne ve hemen oğluna sıkıca sarıldı.
''Anne boğulacağım.'' diye gırtlaktan inledi Harry ve zorda olsa annesi onu bıraktı ve gamzeli bir şekilde gülümseyerek oğlunun yüzünü inceledi. Ve iç çekerek. ''Seni çok özledim Hazz.'' diye mırıldandı. ''Bende seni anne.'' dedi Harry ve herkese selam verip kucakladıktan sonra koltuğa oturdu.
Salonumuz büyüktü. Koltuklarda öyle. Bu yüzden herkez rahatlıkla oturabiliyordu. En sonunda bende yerime geçtim
''Neler oluyor biri bana açıklayabilirmi lütfen.'' dedim ve Gemma'nın ağzından bir ''Ops.'' sesi çıktı. Annem hemen konuşmaya başladı.
''Canım biz ortak bir karar verdik. ''
''Ne kararı Bayan Morgan?''
''Harry Anna'nın bir rahatsızlığı var.'' diye devam etti Anne. Tanrım sakın.. Lütfen
''Yani kısacası beyninde bir baloncuk var yumak gibi bir şey var. Her neyse işte.'' diye devam etti Gemma.
Harry şaşkınlıkla bir anneme birde Anne'ye bakıyordu.
''N-ne.?'' diyerekten zorla konuştu. Gözlerimizi birleştirince hemen gözlerimi ondan kaçırdım. Bana yaptıklarını unutacak değildim.
''Seninle birlikte gelirse Londrada tedavi görmesini istiyoruz. Aslında tam olarak New York'tu ama orada tanıdıklarımız olmadığı için güvenemedik. Bu yüzden Doktor Bay.Swichts le konuştuk ve Londrada bir hastanede Anna'nın hastalığı ile ilgileneceğini söledi. Küçüklükten beridir arkadaşsınız. Londra'da sen varsın en azından kızım güvende olucak .'' dedi babam.
Harry onu pür dikkat dinledi ve bir şey diyemedi. Evde bir sessizlik oluştu bu sessizliği ben bozdum ve kuruyan dudaklarımı aralayarak konuştum.
''Aslında ben istemiyorum. Hatta senin buraya geleceğinden bile haberim yoktu. Daha seninle anlaşamazken birde aynı evde kalıp senin beni hastaneye bırakma düşüncen işkence uyguluyor bana. Bu bir tür işkence zaten. Ah hadi ama anne, baba daha onunla anlaşamazken bizi aynı evde tutamazsınız buna hakkınız yok.'' dedim ve gözlerimi anneme çevirdim. Yalvarıyordum adeta ama kimse beni dinlemiyordu.Annem yerinden kalkıp yanıma geldi ve elimden tutarak beni çekiştirip mutfağa sürükledi. Oradaki her hangi bir sandelyeye oturttu beni. Yemek masasında oturuyorduk.Daha doğrusu buraya annem aldıklarımızı koyardı süs gibi şeyler. Bir yemek odamız vardı aile yemekleri orada yenirdi.
Annem hemen çaprazımdaki sandalyeyi çekti ve ellerimi tutaraktan gözlerimin içine baktı. Gözleri dolmuştu ve ağlıyordu.
''Tatlım,meleğim lütfen işimizi zorlaştırma. Ben inanıyorum siz iyi anlaşıcaksınız. Artık çocuk değilsiniz. Büyüdünüz yetişkin oldunuz sen 18 sin o 20. Artık eski 7 9 yaşlarındaki Hanna *Anna nın tam adı* ve Harry değilsiniz. Siz Anna ve Harry'siniz büyümüş ve yetişkin olan birilerisiniz. Artık çocuksu davranmaktan vaz geçip bir denesen? Lütfen canım. Londrada yalnız olmayacaksın. Harry sana iyi bakıcak eminim.Lütfen git oraya ve tedavini ol. Hem orda üni.'telerde var. Eğitimin ve tedavin orada olucak lütfen bebeğim kabul et.'' dedi ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı.
''Anne hadi ama alt tarafı bir ufacık baloncuk buradaki hastanelerden birinde ameliyat olurum ve düzelirim.'' dediğimde annem kaşlarını çattı. Hızlı bir şekilden sandalyeden kalkınca korktum.
''Alt tarafı bir baloncuk he.! Alt tarafı bir baloncuk mu.!Alt tarafı bir baloncuk değil Anna.!'' diye bağırdığında yerimde sıçradım. Tanrım annem ilk defa bana bağırıyordu. Sandalyeden kalktı ve deli gibi mutfakta gezinmeye başladı.
''A-anne b-be..'' . Sözümü kesti ve ellerini havaya kaldırarak bana bağırmaya başladı.
''Ölebilirsin. Anna o baloncuk beynine zarar verebilir. Hafızanı unutabilirsin. O baloncuk dediğimiz şey bir bomba gibi bir şey patlarsa ölüme kadar yolu var bunun. Tanrım büyü artık. Kafanda bir bomba var küçük hanım.'' diye bağırdı ve mutfaktan ışık hızı ile çıkıp beni yalnız başıma bıraktı. Annemin söledikleri zihnimde yankı yaptı adeta.
Tanrım.. B-ben ölmek istemiyorum. Normal bir kız olmak istiyorum. Beynimde bir bomba olmasını istemiyorum. Gözümden bir yaş aktı ve bacaklarımı kalçama kadar çekip sessiz bir şekilde ağlamaya başladım..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Marriage
RandomHem gıcık edip hem de kendini nasıl aşık etti bana? Onun büyüsüne kapıldım. Ve bu büyünün bir gün bozulacağından korkuyorum..