Marriage

8

DÜZENLENDİ...

Sabah uyandığımda yanımda kimse yoktu. Hey. Bunlar nereye kayboldular? Yataktan inmeye çalıştım ama ani baş dönmesiyle geriye yatmak zorunda kaldım. Cidden şurda oturup ağlıycam. Hiç kimse yoktu yanımda. Acaba beni bırakıp gittilermi? Harry sıkıldı kesin benden. Kalkıp gitti. Şu anda biliyorum çok çocuksu davranıyorum ama hastanede tek başınaydım. Ben ilgiye alışık birisiyim. Gözümden bir damla düştü. Ağlamaya başladım. Biliyordum ki böle olacağını. Harry benden bıkıcak. Hastanede yalnız bırakıcak sonra ben kims-

''Hey.!'' diye bir ses duyduğumda başımı kaldırdığım anda Harry kapıda bana gülümseyerek bakıyordu aniden yüzü düştü ve ağladığımı gördüğü an yanıma doğru geldi ve yanağımdan akan göz yaşımı elinin tersiyle sildi.

''Ne oldu bebeğim? Kim üzdü seni bukadar?''

''Niye beni yalnız bıraktın Harry.?''

''Ne? Sadece su almaya gittim. Böle ağlıyacağını bilseydim hiç gitmezdim bebeğim.'' dedi ve alnıma dudaklarını bastırdığını hissettiğimde gözlerim kendiliğinden kapanmıştı. Cidd ciddi onu seviyordum.

''Ben senin bebeğin felan değilim Harry. Şu iğrenç kelimeyi söleme bana.'' dedim.

''Sen cidden birine fena halde kızmışsın.? Kim kızdırdı benim aşkımı?'' dedi. Birde dalga geçiyor.

''Harry sen iyimisin? Daha seneler önce bana sübyancı olmadığını diyen adam şimdi gelmiş bana karşımda sevgiliymişiz gibi davranıyor. Ne içtin cidden bende istiyorum.''

''Bir şey içmedim sanada iyi davranılmıyor Hanna.''

''Bana daha kaç defa o ismi söyliyeceksin Harry. Ailem bile bana artık gerçek ismimle hitap etmiyorken sen niye hala üstüne basa basa bana Hanna diyorsun.!'' diye adeta kükrediğimde kaşları çatılmıştı. Yataktan kalktı ve yandaki çekmeceyi açıp bana bir bardak su uzattığında güldüm.

''Hani bir şey yemem,içmem yasaktı.''

''Burda beni parçalıyacaksın diye korkuyorum. Belli aynı sende Niall gibisin bir şeyler içip yemediğinde başkalarına patlıyorsun.''

''Merak etme seni yemem.''

''Yesende bir şey fark etmez.'' Ukala ve sapık.

''Kapa çeneni.'' dediğimde güldü ve suyu sehpanın üzerine koydu. Tekli koltuğa oturdu.Başını ellerinin arasına aldı. Yüzü çok solgundu. Hiç uyumadan başımda mı beklemişti yani?

''Neyin var?'' diye sorduğumda başını kaldırıp bana baktı. Ellerini yumruk yapıp çenesinin altına doğru tuttu. Uzun süre bana baktı.

''Tokan var mı?''

''Evet?'' sorusuna soruyla karşılık verdiğimi anlayınca saçlarını gösterdiğinde güldüm.

''Çantamı getirirmisin?'' dediğimde.

''Çantan burda değil.'' dedi. Tabii unutmuştum. Evdeyken ''Bayılıcam Harry çantamıda al saçını toplaman için toka var.'' mı diyecektim. Hemde o haldeyken? Evdeyken saçlarımı at kuyruğu yapmıştım. Bende toka vardı en azından ben saçlarım açıkken rahat durabiliyordum. Kafamdaki tokayı çıkartıp ona uzattığımda tokaya baktı ve güldü.

''Sen nasıl öle durabiliceksin peki?''

''Açık saçlıykende rahat durabiliyorum.'' dedim ve omuz silktiğimde. Güldü ve uzattığım tokayı eline alarak saçlarına götürdü. Saçlarının hepsini eliyle topladı ve topuz yaptı. Tokayıda topuzunun etrafına sardı ve doladı. Benden güzel topuz yapmıştı.Böle bile tatlıydı.