🎀,, oosterwolde

9

I could see it on your face, it was rough|

"Sanırım araba da çantamı unuttum."

"Hayır Arya, dört kere arabaya geri döndük hiçbir şeyini unutmadın."

Oflayarak yerinde tepindi Arya. İstemiyordu işte içeri girmek. Kalbi zaten yeterince atmıyormuş gibi, vücudu da tir tir titriyordu. Jayden onun gerginliğini az çok anlasa bile annesini biraz daha bekletirlerse onların hesabına bir eksi yazılacaktı bile.

"Güzelim seni çok iyi anlıyorum ama biraz daha burada duracak olursak annem bizi hiç iyi karşılanmayacak."

Arya sonunda yenilgiyi kabul ederek önden ilerlemeye başladı. Mekanın kapısına geldiklerinde Jayden onun elini tutup önceden ayırdığı masaya yönlendirdi.

Masaya yaklaştıklarında 'kayınvalidesi' çarptı gözüne Arya'nın. Jayden'dan biraz daha açık tenli, kısa bir kadındı. Ve kesinlikle yaşına göre genç görünüyordu.

Masaya yaklaşan çifti gören kadın yavaşça ayaklandı. Karşısındaki kızı inceledi biraz. Siyah bir bluz ve gri kumaş bir pantolon giymişti genç kız. Üzerinde kabanı vardı ayrıca. Eh biraz cılız sayılırdı.

Jayden direkt annesine sarılmış ve Arya'nın Flemenkçe olduğunu tahmin ettiği birkaç cümle söylemişti. Kadında oğlunu büyük bir gülümseme ile cevaplamıştı. Sıra Arya'ya geldiğinde genç kız kayınvalidesinin yüzündeki gülümsemenin silinişini an an izlemişti tabii.

Hiç bozulmadan kocaman bir gülümseme ile el sıkıştı genç kız karşısındaki kadınla. Arya konuşmaya başlamadan kadın elini bırakmış masaya oturmuştu bile. Hava da kalan eli ve sinir bozucu gülümsemesi ile ona mahçup bir şekilde bakan sevgilisine döndü Arya.

Jayden 'kusura bakma' der gibi kafasını salladı. Arya da yüzündeki tebessümle masaya yerleşti. Jayden ve Arya yan yana kadında onların önünde oturuyordu.

Bayan Oosterwolde dirseklerini masaya yaslamış, tehditvari bakışları ile ikiliyi süzüyordu. Onun getirdiği gelin adayları kesinlikle karşısındaki kızdan kat kat güzeldi. Oğlunun zevki her zaman kötü olmuştu onun için zaten. Bu bakışlara daha fazla dayanamayan Arya konuşmaya başladı.

"Ben Arya Kandemir efendim. Tanıştığımıza memnun oldum!"

"Bende."

Diyerek Arya'nın yüzüne bile bakmadan cevap verdi kadın. Ardından oğluna dönerek Flemenkçe konuşmaya başladı. Jayden annesini uyararak Arya'ya karşı nazik olmasını söyledi. Arya'nın ise bu sohbetten anladığı tek şey adı olmuştu tabii.

Oğlunun uyarı ile göz devirerek bu sefer genç kıza döndü kadın. Gerçekten kolay bir şey beklemiyordu Arya ama bu kadar zor olmasa da olurdu sanki.

"Ne iş yapıyordun Alya?"

Bilerek adını yanlış söyleyen kadına nazikçe gülümsedi Arya. Bu kadın belli ki bu akşamı ona dar edecekti.

"Adım Arya bayan Oosterwolde. Mankenlik ve foto modellik yapıyorum."

"Evlendikten sonra işi bırakmayı düşünüyor musun? Malum işin biraz şey.."

Tek kaşını kaldırarak sordu kadın. İşte buna çalışmamıştı Arya. Eğer hayır derse sıkıntıydı, eğer evet derse de sıkıntıydı. Malum kocasının parasını yiyen bir kadın imajı çizmek istemezdi, kendini sergilemek isteyen evli bir kadın imajı da.

"Bunu evlilik zamanı izin verse biz karar verelim anne."

Konuşan adama minnettar bakışlarını gönderdi Arya. Ve bu gecenin en zor sorgusunun bu olması için tanrıya dualar etmeye başladı.