🎀,, oosterwolde

14

Freed from desire|

Arya’nın korktuğu o gün gelmişti… Galatasaray-Fenerbahçe derbisi. Nefesler tutulmuş, herkes heyecanla izlediği maçın başlamasını bekliyordu. Arya da ne kadar Jayden gelme dese de gelmiş. Her zamanki koltuğunda sevgilisini izliyordu. Sonunda düdüğün çalması ile maç başlamıştı. Arya Kadıköy’e bayılıyordu. Buradaki atmosferi ve sıcak aile havasını çok seviyordu. Ama bugün Kadıköy ona ev değil zulüm olmuştu.

Şu öpücük mevzusu da hala aklındaydı ama henüz konuşacak doğru anı bulamamışlardı. O olaydan sonra ikisinin de birbirinin gözüne bakacak cesareti yoktu. Yine de Arya, Jayden gelip onunla konuşur sanıyordu ama maalesef yanılmıştı. Günler geçtikçe hala bir netliğe kavuşmayan bu mevzu içini yakıp kavuruyordu. Zaten bir erkeğe güvenmesi çok zordu Jayden da sınırı zorluyordu. Ama böyle bir günde onu yalnız bırakmak içine sinmemişti.

Sahadaki 22 erkek top peşinde koşturuyor, Arya ise aralarından sadece bir tanesini izliyordu. Jayden üzerindeki çubuklu forması ile saha da koşturuyor, tüm azmi ile oynuyordu. Top onun tarafına gelince isabetli şutları ile ileri ulaştırıyordu. Arya da oturduğu yerden adeta tırnaklarını yiyordu.

Maç başladığından beri Sasha’ya gözünün ucu ile dahi bakmamıştı, gerek de yoktu. Gözleri sadece top peşinde koşturan sevgilisindeydi. Maçın ilk 20 dakikası sessiz geçmişti. Ataklar oluyor ama kolayca savuşturuluyordu. İki takımın düzgün bir gol pozisyonu dahi olmamıştı.

23. dakika da Jayden’dan ilerleyen top Tadic’e ulaşmış, tribünler coşmaya başlamıştı. Herkes yavaş yavaş ayağa kalkarken Arya çoktan demir parmaklıklara sarılmıştı. Tadic önündeki Berkan’ı kolay bir şekilde atlatmış, Abdülkerim ‘den topu saklıyordu. En sonunda bir çalımla atlattığı Galatasaray savunmasının ardından arkada kalmış Dzeko fark etmiş ve şansını denemeye karar vermişti. Ayağının içi ile henüz kaybetmediği topa vurmuş. Ceza sahasının ucundan kalkan top Muslera’nın elinden kayıp gitmişti. Goldü. GOLDÜ. FENERBAHÇE GALATASARAY KARŞISINDA 1-0 ÖNE GEÇMİŞTİ.

Tribünler adeta çoşuyor, bazıları soyunuyordu. Daha önce de çok fazla maçta bulunmuştu Arya ama hayatında ilk defa kadıköy’ü bu kadar sesli ve coşkulu görüyordu. Kendisi de yerinde duramıyor tutunduğu parmaklıklardan destek alarak zıplıyor, avazı çıkana kadar bağırıyordu. Tadic golünü attıktan sonra ellerini havaya kaldırarak seviniyor, arkadaşları üzerine atlıyordu. Tribünlerde yüksek sesle ‘freed from desire’ çalıyordu.

“Want more and more. People just want more and more. Freedom and love what he is looking for…”

“Freed from desire..”

“TADİC ON FİRE!”

Arya kollarını kaldırmış kendisine bakan sevgilisine el sallıyor, öpücükler atıyordu. Jayden onu gülerek izliyordu ama izleyen tek kişi Jayden değildi. Sasha kenardan sinirli ifadesi ile ikiliyi izliyordu. Eğer bir taraftar olsaydınız onun gol için bu kadar kızgın olduğunu düşünebilirdiniz ama Sasha’nın atılan gol çok umrunda değildi.

Maçın ilerleyen seyirlerinde bir çok faul olmuştu. Yaklaşık kırk dakika bitene kadar rakip oyuncular sahayı adeta ringe çevirmişti. Topu ayağına alan tekme yiyordu. Rakip ceza sahasına giren Ferdi Boey tarafından çekilmiş ters bir şekilde yere düşmüştü. İsmail Mertens ve Aktürkoğlu ikilisinin arasında sağlam bir çelme yemişti. Djiku sahasına giren İcardiyi ciddi bir şekilde yere düşürmüştü. Böyle birkaç faul ile devam eden maç +4 uzatma almıştı.

Uzatmanın 2. Dakikası oynarken Sasha tekrar ferdiye bir çelme takmıştı. Ama Jayden daha fazla dayanamamış Fransız oyuncunun yakasına yapışmıştı. Onları engellemek için gelen szymanski’yi de kenara kolayca itmişti. Jayden asabi bir tavırla Sasha’ya bir şeyler söylüyor ama sasha sadece gülüyordu. Arya tırnaklarını ellerine batırıyordu. Karşısındaki görüntü onu o kadar germişti ki kalbi dışarı çıkacak gibiydi.