VI.

49 5 98
                                    

2135, japonya

yağmur yağıyordu

bahar aylarında olmalarına rağmen şiddetli bir yağmur yağıyordu

oturduğu sırasında camdan dışarı bakan beyaz saçlı oğlan yağmuru izlerken bu garip durumu sorguluyordu

yağmurdan nefret ederdi

yağmurda olan dikkati, sınıfa yeni adımını atmış kızın muhtemelen bütün sınıfa ulaştırmak istediği neşeli sesiyle bozuldu

"millet, yarın yarışmaya katılıyorum!"

başını çevirdi, kızıl saçlı kıza baktı. "garip" diye düşündü. bu kızı daha önce hiç bu kadar mutlu ve güler yüzlü görmemişti. onu bu hale sokan şeyin ne olduğunu merak ettiğinden dikkatini kıza verdi

"piyano yarışması mı, lucy-san?"

çocuk bakışlarını kızdan çekmezken kız soruyu soran arkadaşına döndü ve sınıfındaki kimsenin ondan beklemediği bir neşeyle cevap verdi

"sayılır. keman yarışması ama eşlikçi olarak katılacağım"

doğru ya, lucy'nin piyano çalmayı çok sevdiği sınıfça hatta okulca bilinen bir gerçekti. öğle aralarında yemek yemek yerine müzik odasına gider piyano çalardı. ne kadar güzel piyano çaldığını duyan öğretmenlerinden biri müdürün de izniyle hoparlör getirerek lucy'nin piyanosunu bütün okulun duymasını sağlamıştı. nerdeyse her öğle arası tüm okul lucy'yi dinlerdi

"yarın beni izlemeye gelmek ister misiniz?"

nerdeyse her öğle arası tüm okul lucy'yi dinlerdi dedim az önce değil mi?

ama dürüst olmak gerekirse bunu pek sevdikleri söylenemezdi

kızın sorusundan sonra sınıfta bir sessizlik oluştu. etrafına baktı, zaten kimse başından beri onu dinlemiyor gibi görünüyordu. başını tekrar az önce kendisine soru soran kıza çevirdi, başka şeylerle uğraşıyordu ve hiç de gelmeye istekli görünmüyordu

lucy'nin gülen yüzü düştü. bir kez daha etrafına baktı kimsenin gelmeyeceğinden emin olmak için. daha sonra moralinin bozulduğunu belli etmemeye çalışarak yarışmanın yapılacağı mekanı ve saati söyledi, sınıftan çıktı

atsushi sınıftan çıkan kızın ardından baktı bir süre, daha sonra tekrar yağmuru izlemeye koyuldu

"belki giderim" diye mırıldandı kendi kendine. "tüm gün yurtta boş boş oturmaktan iyidir ne de olsa"

kimi kandırıyordu?

sanki bu onun için çok da önemli değilmiş gibi davranması gereksizdi, çünkü kızıl saçlıyı sahnede görmek için can atıyordu. her öğlen kızı daha yakından dinleyebilmek için koşa koşa müzik odasına gittiği, kapının önünde kız çalmayı bitirene kadar dikildiği, çoğu zaman kızın gülümseyen yüzünü izlemekten çalmaya ne ara başlayıp ne ara bitirdiğini bile anlamadığı gerçeğini kendinden saklayamazdı değil mi?

atsushi; bu kızıl saçlı, yeşil gözlü ve piyanoya aşık kıza umutsuzca aşıktı

ertesi gün yine yağmur yağdığından şemsiyesini yanına aldı. yağmurdan nefret ederdi ama sorun değildi, aslında şu an sorun olan son şeydi

yarışmanın yapılacağı yere yürürken sakin kalmaya çalışsa da elleri karıncalanıyor, kızı birazdan sahnede izleyeceği düşüncesiyle gülümsemeden edemiyordu

binaya girdiğinde yabancılara sorarak salonu öğrendi ve en arka koltuklardan birine oturdu, şemsiyesini katlayıp yanına koydu

kızılı sahnede görene kadar mecburen ondan öncekilerin performanslarını dinledi. ne piyanoyla ne de kemanla alakası vardı, bu yüzden kimseyi tanımıyordu fakat jüriler ve diğer seyirciler için bu yarışmacılar çok tanıdık olmalı ki her seferinde performans başlamadan önce "bence kazanan o olacak" "saçmala, düzgünce dinlemedin mi? eskisi kadar iyi değildi" tarzında fısıldaşıyorlardı

lucy'nin sırası geldiğinde, fısıldaşmalar "o kim? daha önce görmedim" şeklinde değişti

diğer yarışmacıların aksine bu lucy'nin ilk seferiydi ve bu yüzden çok gergindi. eşlikçisi olduğu yarışmacıyla selam verip yerine otururken her zaman piyano çalarken yaptığı gibi gülümsemiyordu

atsushi kızın yüzüne odaklandı, gülümsemesini bekledi. performans başladı, fark etmedi. karşısındaki kıza bakarken ne müziğe ne de başka bir şeye odaklanabildi

lucy, hata yaparım korkusuyla diken üstündeydi. haftalar boyu bu parçayı çalabilmek için çalışmış, notaları ezberleyecek hale gelmişti. zar zor nefes alıyor ve ellerinin titremesini engellemeye çalışıyordu

daha sonra üstünde bir çift göz hissetti

evet, birisi kesinlikle onu izliyordu

"biri beni izlemeye gelmiş!" diye düşündü. heyecanla gülümsedi; ellerinin titremesi azalmaya, tuşlara daha düzgün basmaya başladı. her hareketinde gülümsemesi artıyor gülümsemesi arttıkça gerginliği yok oluyordu

kızın gülümsediğini gören atsushi'nin gerginlikle sallanan bacağı durdu, terlediği için dizlerine sürttüğü elleri serbest kaldı, gözleri büyüdü

ne ara ya da nasıl olduğunu fark edemeden gülümsedi. düşünme yetisini kaybetmiş gibi hissetti. hiçbir şey duyamıyor ve düşünemiyor, sadece karşısındaki manzarayı izleyebiliyordu

gerginliğinden tamamen sıyrılmış olan lucy, gözlerini kapattı, ezberindeki notaları gözleri kapalı çalmaya başladı. piyanistin gözünü kapattığını gören jüriler ve seyirciler şaşkınlıkla daha dikkatli bakmaya, herhangi bir hata yapıp yapmayacağını izlemeye koyuldu

lucy'nin kapalı gözlerini gören atsushi kendi gözlerini kapattı. bu sefer manzarası gözünün önünden gidince sesi kulaklarına gelmeye başladı

"iyice izle beni" diye geçirdi aklından kız, gözleri kapalı hala gülümserken. "kesinlikle buraya geldiğine değecek"

lucy son tuşa da basıp gözünü açtığında seyirciler coşkuyla alkışlamaya başladılar. son anlarda piyanistin gözlerini kapatmasına rağmen hata yapmamasından etkilenmiş, çok mucizevi bir şey gibi gelmişti onlara. salonda her zamankinden daha yüksek bir alkış sesi hakimdi

parlayan gözleriyle ayağa kalktı kızıl, tekrar partneriyle birlikte selam verdi ve sahne arkasına doğru yürüdü

atsushi, görüş açısından çıkana kadar lucy'yi izledi. lucy sahne arkasına geçtiğindeyse bir süre oturduğu yerde kalakaldı. ancak bir sonraki yarışmacının anonsu yapıldığında yerinden kalktı ve kapıya yöneldi

binanın dışına çıktığında üstüne değen yağmur damlalarıyla irkildi. nefret ettiği yağmur tüm vücudunu sararken bile içerde unuttuğu şemsiyesini hatırlamadı

kafasını kaldırıp damlaların yüzüne düşmesine izin verdi, her zamankinin aksine yumuşak bir bakışla su damlalarının yağışını izledi

belki de yağmurdan o kadar da nefret etmiyordu


☼☼☼


en uzun bolumum buydu yuh
ana cift fyozai olmasina ragmen bunlara romance yazmam saka mi 😔 sacma bulmamissinizdir umarim 😕🙏🏻🙏🏻
yazarken aklima enchanted geldigi icin medyaya onu koydum ama cok da alakasi yok yani
asiri virgul kullandigimi fark ettim ya cok goze batiyor mu?? batiyorsa duzeltmeye calisirim
<3


see you againHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin