20- BENİ BIRAK (FİNAL)

9 0 0
                                    

Arkamdan biri gelip kucağına aldı beni ardından hızla koşarak beni uzaklaştırdı. "Alp?"

"Seren?" bir minibüse bindirdi beni.

"Ne yapıyorsun burada?" dedim soluklanarak "ya seni de görselerdi?" karşımdaki koltuğa oturdu o da "görmediler ama" diyerek omuz silkti "senin ne işin vardı burada? Saat adam öldürmek için erken değil mi? Hemde sokağın ortasında" dedi kaşlarını kaldırarak "ben bir şey yapmadım" başımı iki yana salladım "yani neler oluyor bilmiyorum. Beni takip ettiler önce üç kişilerdi sonra diğer ikisini halletim ama bu adam bir anda yakaladı beni tabi hallettim ama" ben konuşurken bir yandanda koluma bakıyordu "koluma kurşun geldi, yani sıyırdı sadece önemli değil" ön koltuğa uzandı "sonrada işte Yeşim abla aradı niye bu kadar erken öldürdün adamı diye o an telefonuma mesaj geldi ve polis arabasının sesini duydum işte" yanıma gelip kolumdaki bezi çıkardı

"Bir, neden bizi aramadın? İki, sokakta ne işin vardı?" yüzüme değdirdi gözlerini "ikisi içinde cevap bekliyorum"

"Sizi aramadım çünkü canım istemedi kendim halledebileceğimi düşündüm ki ettim de. Sokakta da yürüyüş yapıyordum sadece" inanamaz gibi güldü "Demir Karca?" derin nefes verdim "kavga ettiniz?" dedi bir tahminde bulunarak "cevap vermeyeceğim" başını salladı yarayı temizlerken "sen ne yapıyordun bu saatte burada?"

"Cevap vermeyeceğim" omzumu silktim "peki" işi bittiğinde tekrar karşıma geçti

"İyi görünmüyorsun" kendime baktım "insan boğuşmadan çıkınca pekte iyi görünemiyor tabii" başını iki yana salladı "dış görünüşünden bahsetmiyorum Seren, için iyi görünmüyor. Kötü hissediyorsun. Anlat" güldüm yarım ağız "eski günlerdeki gibi mi?" diye sordum "eski günlerdeki gibi"

Bana güven veriyordu. Her zaman her şeyi anlatmıştım ona ve asla kimseye söylememişti ama bu durumu söylemek ne kadar doğruydu bilemiyordum. Arkasına yaslandı "aşık mı oldun Seren?"

Duyduğum cümle ile duraksadım sadece bir kaç saniye içerisinde gözlerimden yaşlar firar etmeye başladı. Küçük ağlayışlarım hıçkırıklara dönüştü zamanla Alp yanıma gelip tek kolunu omzuma sardı "ah deli kız" dedi yakınır gibi "ben aşık olmayı sevmiyorum" diye mırıldandım ağlayışlarım arasından "insanlara güvenmeyi sevmiyorum çünkü onlar beni suistimal ediyor" ağlıyordum. Çok fazla ağlıyordum "onu çok seviyorum onu kaybetmek istemiyorum Alp!" derin nefes aldı

"Her şey üst üste geliyor ama ben yetişemiyorum, yapamıyorum. Ben çok yoruldum" konuştukça artıyordu ağlamalarım. "Her şey üst üste geliyor evet haklısın ama sen güçlüsün Seren. Öyle değil misin? Sen her şeyin üstesinden gelmedin mi bugüne kadar?" başımı salladım "geldim ama bu çok farklı herkes ölüyor ve ben bir kişiyi daha kaybetmeyeceğim" bana çevirdi başını "kimi kaybetmeyeceksin?" karşıya odaklandım "Demir ölüyor" bir an duraksadı be diyeceğini kestiremiyordu "ne zaman öğrendin?" diye sordu "bir kaç saat önce"

Sıkıntılı nefes verdi "ah canım kardeşim sen benim bu dünyada gördüğüm en iyi insansın biliyor musun? En iyisini hakediyorsun her zaman ama bazen kötü dönemlerimiz olabilir öyle değil mi? Sevdiklerimizi kaybederiz ya da daha kötü şeyler ama bizim birbirimize öğrettiğimiz bir şey varsa o da bunları akışına bırakıp doğru zamanı beklemek"Başımı iki yana salladım "beklemek istemiyorum"

Gözyaşlarımı sildim elimin tersiyle. "Ben bir kişiyi daha kaybetmeyeceğim" minibüsün kapısını açıp hızlıca çıktım. Alp'in beni çağırmasını umursamadan ara sokağa koştum

Demir'i aradım telefondan. Yalanlar, itiraflar, hiç biri umrumda değildi. Bu sefer çabalayacaktım, bir başkasını daha kaybedecek gücün yoktu

Telefon uzun süre çaldıktan sonra açıldı "konuşmamız gerek" dedim hızlıca "Seren" Murat'ın durgun sesini duyduğumda kaşlarımı çattım "Murat, Demir nerede? Onunla konuşmam lazım" biraz sustu Murat

"Seren sakin ol önce. Sana bir şey demem gerek" düşündüğüm şey değil, hayır sakinim o değil "ne, ne söyleyeceksin? Demir müsait değilse ararım ben sonra ama haber ver aradığımı tamam mı?"

"Seren, Demir kötü oldu, fenalaştı. Hastaneye getirdik" ağlamasını durdurmaya çalıştı "doktor yoğun bakıma aldı. Umut yok"

Telefon elimden düştü. Sevdiğim bir kişi daha gitmişti. Bir can daha. Dayanamazdım. O olmasa yapamazdım.

İki gün sonra

"Evet sayın seyirciler şimdi bir başka son dakika haberle devam ediyoruz. Ülkenin güçlü iş adamlarından olan Demir Karca bir hastalığı sebebiyle fenalaşmış ardından yoğun bakıma alınmıştı" spikerin sözleriyle dalgın gözlerimi ekrana diktim "ne yazık ki Demir Karca'dan sevenlerini üzen haber geldi ve Demir Karca hayata gözlerini yumdu." Gerisini dinleyemedim

Ölmüşmüydü? Beni bırakıp kaçmış mıydı?

Hızla oturduğum yerden kalkıp binanın çatısına çıktım. O gittiyse bende gidecektim

Beynim durmuştu. Kollarımı açıp gökyüzüne baktım. Oradaydı ama bana gülümsemiyordu.

Her şeyin bittiği yerdeydik

Tek ayağımı boşluğa koydum

"Elveda"

Boşluğa gitmiştim. Onun yanına

TEK BAŞINAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin