Ferit'ten:
Kapıyı açınca beni görmeyi beklemediği her hâlinden belliydi... Gözleri doldu... Bir kadını ağlatmak en nefret ettiğim şeylerden birisiydi. Seyran benim yüzümden hiç ağlamış mıydı?..
Kapıyı kapatmak için bir hamle yaptığında hemen tek elimle kapıyı tuttum, kapatmasına engel oldum.
"Seyran..." Diyebildim yalnızca.
İçimden çok büyük bir his ona sarılmak istiyordu. Ama bunu yaparsam beni gerçekten her gördüğü kıza sarkan bir erkek olarak mı düşünürdü? İçimdeki duyguyu bastıramadım... Olmadı... Sarıldım, sımsıkı sarıldım... O güzel saçlarının mükemmel kokusunu içime çektim... Sanki yıllardır görüşmüyoruz da onun hasretini çekiyor gibiydi... Ama daha bizim doğru düzgün bir kaç anımız bile yoktu...
Gözlerimden yaşlar akarken konuştum.
"Seyran, özür dilerim... Çok özür dilerim... Nolur, nolur affet beni nolur..." Dedim hâlâ sarılırken, saçlarının kokusunu içime çekerken ağlayarak.
O bana sarılmıyordu ama... Yalnızca ağlıyordu...
"Ferit, çekil!.." Dedi.
"Hayır, hayır Seyran!.. Beni affet... Affetmezsen çekilmem, bırakmam seni!.." Dedim.
"Ferit bırak!" Dedi hafif bağırarak.
Zorlukla geri çekildim, yüzümdeki yaşları sildim.
"Sana evime bir daha gelme dedim!" Dedi.
"Seyran, bir kere ya! Bir kerecik dinlesen beni ne olacak!? Lütfen bak bir kere anlatmama izin ver!.." Dedim.
O da göz yaşlarını sildi. Sıkkınlıkla nefes verdi, konuştu.
"Peki!.. Bir kere dinleyeceğim seni. Ama sonra bir daha karşıma çıkmayacaksın, evime gelmeyeceksin. Engelleyeceğim, başka numaradan yazmayacaksın!" Dedi.
"Tamam, tamam söz..." Dedim.
Eğer söz vermeseydim inanmazdı... Ama bu dediklerini yapabilecek miydim? Her şeyi detaylıca anlatırsam bana inanırdı...
"Geç!" Dedi içeriyi göstererek.
İçeriye girdim, peşinden gittim. Salona gelmiştik. Oturmamı işaret etti. Üzerinde pijama takımı olduğunu yeni fark etmiştim. Bu hâliyle bile çok tatlıydı...
"Evet, anlat dinliyorum." Dedi o da oturarak.
"Bak Seyran. Ben seninle yazıştığım zaman her zaman farklı hissediyor, mutlu oluyordum. İçimde farklı duygular beliriyordu. Bu duygular... Önceden tatmadığım, bilmediğim duygulardı... Sana aşık olduğumu düşünsem de bunun senin yüzünü bir kere görmeyle, seninle bir kaç kere mesajlaşmaya olacağını düşünmedim. Zaten aşık olacak bir insan olmadığımı düşünürdüm."
Sözümü kesti.
"Bir kere yüzümü görmek derken?" Diye sordu anlamadan.
"Senin numaranı nasıl bulduğumu anlatacaktım ya sana... Ben seni mezuniyetin de gördüm. Orada başka bir okul daha vardı ya, ben o okuldandım. Seni kafeterya da sıra beklerken gördüm. O an etkilenmiştim aslında senden... Sonra arkadaşım senin yanındaki Ersin'i tanıdığını söyledi. Bende bir an da numaranı istemesini istedim. Bilmiyorum içimden öyle bir istek, his gelmişti. Anlam da verememiştim... Sonra numarayı attı. Sana yazmak istedim.
Zaman geçtikçe iyi geldin bana... Güldürdün, gülümsettin, mutlu ettin beni... İşte ben bunlara anlam veremedim Seyran!.. Neden oluyor dedim, deliriyor muyum dedim!.. Sanki sensiz evren olmayacak gibiydi Seyran! Sensiz yaşayamayacak gibiydim! İşte tüm bu duygular bir gece de geçer sandım... Gece kulübüne gittim. Orada içince, eğlenince geçer sandım... Ama sen oradaki kızların bedeni oldun!.. İçince bile karşımdaki kızlar sen oldun Seyran! Seni bir kere görmeme rağmen o asla unutamadığım yeşil gözlerin, bu gözlerin o kızların gözleri oldu Seyran!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalı Çapkını"Sensiz Evren" (Yarı Texting)
Fanfic053********: Yukarıdaki yıldızlardan birisi kaysa ne dilerdin? Not: Bu kitabın ilk bölümleri @birhayaller isimli yazarın "YALI ÇAPKINI(Yarı Texting)" kitabından esinlenerek yazılmıştır, yazarın izni vardır.