21. Bölüm

527 55 68
                                    

Ferit'ten:

Anlamazca etrafa bakındım. Herkes bir sohbet hâlindeydi. Beril'le göz göze geldiğimde gitmem için işaret etti. Odamdan şarj aletimi alacağım bahanesiyle salondan çıktım. Beril'de arkamdan gelmişti.

"Lavaboya gideceğimi söyledim." Dedi.

"Gel." Dedim yalnızca.

Evimdeki misafir odalarından birine girdim, peşimden geldi.

"Ne oluyor? Çünkü ben hiçbir şey anlamdım da!" Dedim.

"Söyleyeceğim. Zaten bunca zaman söylememem kabahatti..." Dedi.

"Neyi söyleyeceksin Beril!? Hayır, düşünüyorum ben ne yaptım sana diye! Ama ben seni yalnızca Seyran'la tanıdım!" Dedim.

"Ama ben seni öyle tanımadım..."

Ben anlamadan bakarken nefes aldı, devam etti.

"Ben seni... Kuzenim Gökçe sayesinde tanıyorum." Dedi.

Gözlerim kocaman açıldı. Asla beklemediğim bir yerden gelmişti... Asla...

Gökçe, benim bundan yaklaşık 4-5 sene önce evlenmek üzere olduğum, nişanlandığım kızdı...

Ben yine bir halt yemiştim. Dedem beni acilinden birisiyle evlendirecekti. Gökçe'de benim gittiğim spor salonunda her zaman gördüğüm bir kızdı. Pek bir muhabbetimiz yoktu. Ben söylememiştim ama Gökçe'yi bulmuşlardı. Başta şaşırdım, kabul etmedim. Sonra biraz zaman geçirdik beraber. Ondan hoşlandığımı falan düşündüm. O da benden hoşlanmıştı. Kabul edelim dedik, şans verelim dedik. Nişanlanana kadar beraber o kadar zaman geçirdik ki evlensek bu kadar olurdu... Nişan günü geldi, mutlu bir şekilde nişanlandık. Nişanlanmamızın birinci haftası falandı. Bir sevgilisi olduğunu öğrendim... Şok oldum... Nasıl yapar dedim, biz birbirimizi sevmiyor muyduk dedim. Demek yalanmış dedim... Yüzünü bile görmek istemiyordum. Ülkeyi terk ettim... Kimseye hiçbir şey demeden gittim... Yeniden döndüğümde kimseye konusunu açmadım, açtırmadım. Unuttum...

"Sen aşağılık herifin tekisin Ferit Korhan! Sen gittiğinde benim kuzenim senin arkandan haftalarca ağladı be! Ama değmezmişsin! Şimdi de arkadaşıma bunları yapmana izin vermem!" Dedi Beril.

"Beril, sen çok çok yanlış biliyorsun her şeyi... Bırak anlatayım." Dedim.

"Ne anlatacaksın Ferit Korhan!? Her kıza nasıl ümit verip, kendini ona aşıkmışsın gibi gösterip nasıl terk ettiğini mi!? Şimdi de gözümün önünde Seyran'ı kandırmana izin vermeyeceğim, her şeyi anlatacağım ona!" Diyerek kapıya yöneldi.

Kolundan tuttum.

"Ya Beril! Bilmediğin şeyler var! Kuzenin sana yalan söylemiş!" Dedim.

Kolunu çekti.

"Bu kadar da olmaz ya! Utanmıyor musun terk edip gittiğin kıza yalancı demeye?.. Yazıklar olsun sana ya!" Dedi.

Ofladım.

"Ya bak! Her şeyin içine edeceksin sakin ol! Geç diyorum! Otur anlatacağım ya!" Diye hafif bağırdım.

Oturdu.

"Al, oturdum! Anlat!" Dedi.

Ben de oturdum.

"Bak... Nişanlanana kadar gerçekten her şey iyiydi. Gerçekten... Hatta aşık olduğumu falan düşünüyordum. Sonra nişanlandık. Bir sevgilisi olduğunu öğrendim. O kadar ağır geldiki... İlk defa aşk diye bir şey düşündüğüm kızın beni aldattığını öğrendim. Hiç kimseyi görmek istemedim, bir şey demeden gittim. Senin kuzenini beni aldattığı için terk ettim ben! Başka bir şeyden değil! Zaten ondan sonra da aşk diye bir şeye asla inanmadım... Her yerde açıklama falan yaptım ne aşkı diye. Zaten Gökçe'yle olanları basına yansıtmamıştık. Bir tek Gökçe'nin ailesi ve benim ailem biliyordu. Anıl'lar bile bilmiyordu biliyor musun? Evleneceğimiz zaman söyleyip sürpriz yapacaktım onlara... Neyse sonra buraya geri döndüm. Asıl Ferit Korhan oldum... Gece kulüplerinden çıkmayan, her gece farklı kızla takılan bir Ferit Korhan... Gökçe'yi unuttum. Sonra Seyran'ım çıktı karşıma... Aslına biliyor musun? Ben Seyran sayesinde Gökçe'ye aşık olmadığımı fark ettim... Asıl aşk ne demekmiş Seyran'dan öğrendim. Ben Gökçe'ye hiç aşık olmamışım Beril..."

Yalı Çapkını"Sensiz Evren" (Yarı Texting) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin