17. Bölüm

489 53 42
                                    

Not: Bu bölümde özellikle SATIRBAŞI YORUMLAR YAPMAYI UNUTMAYINIZZ!! İyi okumalaarr!!💚

Seyran'dan:

Ferit'e yarın buluşmak istediğimi söylemiştim çünkü Toprak meselesini söylemem gerekiyordu. Ayrıca sanırım artık doğru düzgün söylemem gereken bir şey daha vardı...

Ferit'le mesajlaşmak için girdiğim odadan çıktım, kendi odama gittim.

"Oo teşrif ettiniz sonunda Seyran Hanım!" Dedi ablam alayla, odaya girdiğimde.

"Babamın dediklerini anlattığımda pişman olacaksın bu dediklerine abla!" Dedim ben de koltuğa otururken.

"Ne dedi ki Kazım amca?" Dedi Beril.

Olanları baştan sona anlattım.

"Babam o Toprak konusunda ciddi mi yani!?" Dedi ablam.

"Ben de bu kadar ciddi olduğunu bilmiyordum şahsen..." Dedim.

"Ya sen merak etme Seyran! Kazım amca seni zorla evlendirecek değil ya! Görüşürsün, olmadı dersin biter." Dedi Hazal'da.

"Bence de haklı Hazal. Ama ben asıl Ferit'le olanları aşırı derecede merak ediyorum ya!" Dedi Sibel.

"Bir de o var..." Dedim.

Ferit'le olanları, Oktay'la buluşmamı anlattım. Fakat Ferit'in dedesinden bahsetmeye gerek duymadım, yalnızca buluşmamızı anlattım.

"Yuh! Yuh kızım bir sürü şey yaşamışsın bir günde!" Dedi Sibel.

"Cidden Seyran! Bir de Toprak mevzusu çıktı! Bu tarihi bir yere not falan et ya her şey üst üste!" Dedi Hazal'da.

"Evet, gerçekten her şey üst üste geldi... Neyse en azından Oktay'dan kurtuldum." Dedim.

"Tamamen vaz geçti değil mi senden ablacığım!?" Dedi ablam.

"Evet evet, ben ağzının payını verdim. Duyması gereken her şeyi duydu." Dedim.

"İyi yapmışsın." Dedi Beril'de.

"Neyse ben artık evime gidip direkt uyuyacağım! Aşırı yorgunum!.." Dedim ayağa kalkarak.

"Bizde kalkalım ya. Yarın atölyeye gideceğiz." Dedi Sibel'de.

Hep beraber annemlerle vedalaştık. Babam yine beni tembih etmişti, haber vereceğini söylemişti... Hepimiz evlerimize dağıldık.

Ferit'ten:

Seyran'la mesajlaştıktan sonra bir şey fark ettim. Benimkileri baya baya unutmuştum ben... Arayıp özür diledim, olanları sonra anlatacağımı söyledim. Ayıp olmuştu ama kafa mı kalmıştı sanki?..

Sabah olduğunda aklıma güzel bir fikir gelmişti. Önce üzerime beyaz, kısa kollu bir tişört altıma siyah, geniş bir eşofman giymiştim. Ardından aklıma gelen fikri uygulamak için Seyran'ı aradım. Bir kaç dakika sonra açtı.

"Günaydın Seyrom!" Dedim neşeyle.

"Ferit, ne oluyor sabah sabah ya!?" Dedi uykulu sesiyle.

"Ohoo sen daha uyanmadın mı Seyran ya!?" Dedim.

"Yoo neden uyanayım?" Dedi.

"Bana kahvaltıya geleceksin çünkü!" Dedim.

"Ben böyle bir şey dediğimi hatırlamıyorum Feritciğim."

"Ya Seyran özledim seni... Erken gel işte sonuçta geleceksin!" Dedim.

Yalı Çapkını"Sensiz Evren" (Yarı Texting) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin