20 ocak 14:45
Cinayet mahalli Beyazıt'tı. Yerde yatan adamı eşraf tanıyor ve çok seviyordu.
Olay yerinin etrafı çok kalabalıktı.
"Açılın, olay anının görenler hariç herkesi daha geriye alalım, Savcı gelene kadar kimse bişeye dokunmayacak"
Başkomiserin talimatı ile herkes işine odaklanmıştı.
Sıralı dükkanların olduğu büyükçe bir caddeydi. Eren Kalabalık esnaf grubuna yaklaştı.
"İçinizde Maktül'e dair bilgi verebilecek kim var"
Maktül'e yaşı yakın olan bir esnaf el kaldırmış onun ifadesini alıyorlardı.
Ilgaz Savcı olay yerine giriş yapmıştı. Komşu esnafın ve görgü tanıklarının verdiği bilgiler ışığında hareket ediyorlardı.
Görgü tanıklarından biri yan dükkanın sahibiydi. Adam fazla gergindi.
Saldırgan ilk önce onun dükkanına girmişti. Israrla aradığı bir şey vardı.
Adam olmadığını söylemiş arkadaşına göndermişti.
Zaten olay bundan ibaretti. Adam yüzüğü beğenmediği için zavallı esnafı öldürmüştü.
"Tuğçe görgü tanığı olan gümüşçünün kamera kaydını alalım ardından bütün sokağın"
Tuğçe savcısının emrini onaylayıp korku ile etrafına bakan esnafın dükkanına girdi.
13 Ocak 18:30
Tuğçe masasındaki siyah kutuyu görünce şaşırmıştı. Önce bir koku yayılmıştı.
Yine büyük arkadaşlarının bir şakası olabileceğini düşündü.
Etrafına bakındığında onu izleyen kimseyi göremedi.
Kutuyu açtığında Güneş Sembolü olan bir kolye vardı.
Aynı anda çalan telefonuna baktı. Efe arıyordu.
Heyecanla telefonu kulağına götürdü. Dışarıda onu beklediğini söylemişti.
Hızla yerinden kalkıp onu bekleyen adama doğru koştu.
Aralarında farklı bir iletişim vardı. Tatlı esprilerle konuşuyorlardı.
Efe, Tuğçe'nin elinden kutuyu alıp kolyeyi takmak için çıkardı.
Heyecandan elleri titremiyordu çünkü Tuğçe'yi beklerken defalarca bu anı planlamıştı.
Kolyeyi tek seferde takmıştı. Eli Tuğçe'nin boynundan yanağına doğru usulca seviyordu.
Tuğçe elini tutup yüzünün tüm gülümsemesiyle onun az önce boynuna dolanan elini öptü.
Efe, artık heyecanlanabilirdi. Çünkü bunu hiç düşlememişti.
Kızın kenetlediği elleri kendine doğru çekip öptü.
Efe ve Tuğçe, birlikte Efe'nin evine gelmişti. Efe bütün dikkatsizliği ile elini yakmıştı.
Tuğçe banyoda olduğunu düşündüğü ecza dolabına krem aramak için gitmişti.
"Efe bu dolap kilitli"
Efe elini soğuk sudan çekip hızla banyoya geldi. Yüzündeki gergin ifade ile sesi biraz tuhaf çıkmıştı.
"Kremler burada değil koridordaki dolapta"
Tuğçe Efe'nin önünden yürüyüp yanık kremini bulmuştu.
Efe'nin eline nefesini üfleyerek sürmeye başladı. Efe kızın önüne düşen saçlarını kulağının arkasına iliştirip gülümsedi.