Öpüşler ve Düşler

983 18 4
                                    

"3 aydır bıkmadın gelmekten neyse ki bu son gelişin"

Tuğçe karşısında 3 ay önce bıraktığı halinden daha zayıf ve rengi soluk olan Çınar ile oturuyordu.

Çınar'ın suçu ispat edilememiş bi kaç gün sonra çıkıyordu. Tuğçe onu hiç yalnız bırakmamıştı.

Özel izinle görüşüyorlardı. Çınar emniyete mektuplar gönderiyordu.

"Bak bunu senin için yaptım"

Çınar cebinden bir anahtarlık çıkardı. Üzerinde boncuklar ile işlenmiş sarı bir kuş vardı.

Tuğçe arkadaşının elinden aldığı anahtarlığı hemen anahtarına geçirip ona doğru salladı.

Çınar fiziksel olarak ne kadar çökük görünse de zihinsel olarak oldukça toparlamıştı.

Bu üç ay boyunca Defne ve Tuğçe dışında kimsenin görüşünü kabul etmemiş sadece Mercan'ın ona gönderdiği resimlere cevap olarak mektuplar yazmıştı.

Çınar Tuğçe'nin gözlerinin içine baktı. Bu üç ay boyunca Tuğçe her hafta buraya gelmişti. Ama hiç biri geçen ay geldiği kadar kötü değildi.

"Nasılsınız Tuğçe?"

Tuğçe Çınar'ın neyi sorduğunu biliyordu. Geçen ay yaşadığı olayı gelip sadece Çınar'a anlatmıştı.

Geçen Ay...

Tuğçe Efe'nin evindeydi. Efe üzerini değiştirmek için yanından ayrıldığında koridordaki yarı açık çekmece dikkatini çekti.

Bir iki adım atıp çekmeceyi açtı. İçinde birbirinden alakasız bir sürü şey vardı; bir çift küpe, kağıttan yapılmış bir gemi, renkli kalemler...

Şimdi...

"Daha iyiyim, daha iyiyiz Çınar ha bu arada seni almaya ben geleceğim"

"Yok ya yorma kendini de savcıyı da"

"Onunla gelmiyorum ki tek başıma geldim, babam artık kıymetli arabasını veriyor bana"

Çınar ve Tuğçe birlikte güldüler. Tuğçe ilk ehliyeti aldığı gün birlikte Eren'in arabasını çarptıkları için Eren arabasını Tuğçe'ye vermiyordu.

2 yıl Önce...

"Aldım anahtarı hadi"

Çınar ve Tuğçe, Tuğçe'nin ehliyet kutlaması için Parla'yı almaya gidiyorlardı. Çınar ısrar etse de Tuğçe arabayı vermemiş şöför koltuğuna geçmişti.

Her şey güzel giderken yola aniden fırlayan köpek ile Tuğçe heyecanla direksiyonu kırdı.

"Frene bas Tuğçe"

"Bağırma Çınar geriliyorum"

"Kızım frene bas"

Tuğçe yanlışlıkla gaza bastığında arabayı sokak lambasına çarpmıştı.

İkisi de yiyecekleri azarı düşünüyordu. Sonra babalarının yüzü gözlerinin önüne gelince gülmeye başladılar...

Şimdi...

Akıllarına gelen anılar yüzlerini güldürmüştü.

"Efe nasıl?"

Tuğçe kendini arkaya yasladı. Derin bir nefes verdi.

"İyi, iyi oluyor..."

"Tuğçe sen en doğrusunu yaptın"

Tuğçe Çınar'ı onaylamak ister gibi başını salladı. Doğrusunu yaptığını herkes söylüyordu.

Efe&Tuğçe OneShotHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin