~beş~

18 5 12
                                    

Dünya ne zaman bu kadar zâlim olmuştu, ne ara her şey saçma geliyordu, ne zamandan beri herkes faka basıyordu? Dünyanın acımasız gerçekleri aslen korkutucuydu bazen. Ama bunu düzeltebilen birileri olması onun huzurunu tavan yaptırıyordu.

Beomgyu ona tıpkı bebeğiymiş gibi, dokunsa anında incinecekmiş gibi bakıyordu. Onu çok güzel seviyordu, Mecnun'un Leyla'yı sevdiği gibi seviyordu. Şu ana kadar her ne yaşadıysa kollarıyla her yerini sarıp sarmalayıp asla bırakmamak istiyordu.

Beomgyu bir harikaydı.

Kolundan tuttu Beomgyu Taehyun'ın. Odasının tam ortasına yavaşça omuzlarından ittirerek oturttuğunda güneş kadar sıcak bir gülümseme bıraktı gözlerine.

"Bamgyu, ne yapıyorsun?" Beomgyu duyduğu hoş tizlikteki sesle bir an içi kıpraştı. Nezarethaneden yeni çıkan bir suçlunun yıllar boyu sevdiklerini görememesinden ziyade sevdiğini gördüğü ilk günki heyecanı kadar büyüktü onunkisi.

Beomgyu mavi kurdelesi olan pastel renkli kutuyu Taehyun'ın kafasının üzerinden uzatarak yüzüne yaklaştırdı. Taehyun bunun nereden, niçin çıktığını bilmediği gibi Beomgyu'nun niye bir anda böyle bir şey yaptığına şaşırmıştı.

"Açsana." Taehyun Beomgyu'nun nazikçe uzattığı kutuyu yanaklarının yandığını hissetmeye başlarken elinden aldı. Kutunun kapağını açtığında içinde göreceği şeyin saçma bir şey olması konusunda şüphelenmiyor değildi. Sonuçta Beomgyu son derece saçma şeyleri severdi.

Kapağı açtığında gözüne çarpan ilk şeyin küçük origami şeklinde kağıtlar olması tartışılırdı. Koskoca şişe dururken tek hoşuna giden renkli kalpler miydi sahi?

"Tae, şuna bakacaksın." Beongyu gözleriyle şişeyi gösterirken Taehyun kalplere sevgisini vermiş çoktan hayâller alemine dalıp gitmişti. Taehyun Beomgyu'nun onu dürtmesiyle kendi hayâl dünyasından çıkıp şişeyi eline alması pek de uzun sürmedi.

Şişenin zemini gerçek sahil kumlarından oluşmuştu. Üzerindeyse Beomgyu'nun özenerek seçtiği beysz yelkenli bir gemi sabitliydi. Kumların üzerinde minik deniz yıldızları ve çeşitli deniz hayvanlarından oluşan küçük biblolar vardı. Kapağıysa mantar bir tıpadan oluşuyordu.

Babasının bir denizci olmasından kaynaklı böyle şeylere merak sarmıştı herhalde. Birçok denizcilik kitapları okumuş ve denizcilik terimleri öğrenmişti. Ama babasını denizde boğularak kaybettiği günden bu yana artık ona pek etkileyici gelmiyordu bunlar.

Taki Beomgyu'nun Taehyun'a bu şişeyi verip Taehyun'ın duygularının depreşmesiyle bunun güzel bir an olduğunu fark etmişti.

Taehyun her zaman kendisinde bundan bir tane olmasını istemişti. Anlaşılan Beomgyu onu çok iyi tanıyordu. Bu güzel bir şeydi.

Taehyun bir elinde tuttuğu mavimsi şişeye, bir de Beomgyu'nun ona gülümseyen harika, kısılan minik gözlerine baktı. Gözlerinin dolduğunu anladığı an iç çekti. Beomgyu dudaklarından minik bir gülüş çıkarttığında kollarını Taehyun'ın boynuna sardı.
"Ağla hadi kendini tutma aptal şey."

Taehyun elindeki şişeyi kutunun içine rastgele bıraktığında o da ellerini Beomgyu'nun sırtına koydu. Hıçkırıkları Beomgyu'nun renkli odasını kaplarken Beomgyu'nun komik olmamasına rağmen gülmesine neden oluyordu.

Saçlarını bir tüy kadar hafiflikte okşuyordu Beomgyu. Acıyan saçlarını okşuyordu ki hızla iyileşsin diye. Taehyun mutluluktan mı yoksa duygulandığı için mi ağlıyordu bilmiyordu bunu Beomgyu ama sadece mutluluktan ağlaması için dua ediyordu.

Birkaç dakika öyle kaldıktan sonra Beomgyu onu kendinden yavaşça uzaklaştırdı ve yeşil gözlerini kapattığı sarı saçlarını kulağının arkasına attı yavaşça. Utandığından başka yöne bakarak burnunu çekti Taehyun, çok utanıyordu şu an. Sanki bir suç işlemişti de herkes onu aşağılıyordu.

Beomgyu yanaklarından tutup kafasını kaldırdığında kendisine bakmasını bir şekilde sağladı. Bu zordu. Sadece birkaç dakika kadar yaşlı gözleri saatlerce ağlamış birine kıyasla daha kızarıktı.

"Çok tatlı görünüyorsun şapşal." Taehyun ağlamasından kaynaklı boğuk ve bir o kadar kalın -hoş- çıkan sesiyle güldü. Beomgyu'nun omzuna minik bir yumruk patlattı. Bu ona şirin gelmişti. "Senin yüzünden." Beomgyu ona bir kez daha gülümsedi.

Beomgyu Taehyun için dünyasını yakabilirdi.

~
bundan sonra beomgyu bombom.
tae ona boyle seslensin
ya da bamgyu diye bilmiyorum
o şişeden ben de hep istemişimdir çok güzel🤏🏻

öpüldünüz🤍
~

mono no aware, taebinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin