6.Bölüm

5.4K 331 144
                                    

Merhaba,
Uzun bir bölüm yazdım. Bu bölümün adı: Geçmişle Yüzleşme

Bundan sonra gif ya da fotoğraf kullanmayacağım. Akışı bozduğunu düşünüyorum. Karakterleri zaten tanıyorsunuz. Hayal gücünüz de sonsuz. Bu işi size bıraktım. Hediye gifleri bölüm öncesi buraya atarım. Bu ilki

Sevgi dolu mesajlarınız için teşekkürler ❤️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sevgi dolu mesajlarınız için teşekkürler ❤️

Bölüm şarkısı: Funda Arar- Senden Öğrendim

Keyifli okumalar...

&

Ramon'la beraber Derin'in gelmesini bekliyorduk. Birkaç haftadır onda bir tuhaflık vardı. Beni ve Çağan'ı görmeden bir gün bile geçirmezdi Derin; ama hiç ortalıklarda değildi. Aramalarıma geç dönüyordu ve telefonla konuşurken bile sesi bir tuhaf çıkıyordu. Ya Ömer'le arasında bir sorun vardı ya da kişisel bir sorunu yüzünden, kendi kovuğuna çekilmişti. Ramon da benim gibi düşünüyordu. Derin, her zaman enerjik ve sevdiklerine zaman ayıran bir kızdı çünkü. Bugün bile onu kafeye gelmeye zor ikna etmiştik. Saçma sapan bahaneler üreterek bizi başından savmak istemişti ama öyle kolay değildi bizden kurtulmak. Hasta olduğumu söyleyerek onu kandırmıştım. Ne de olsa, Uygar'la tanıştıktan sonra beyaz yalanlar konusunda uzman olmuştum ben. Şöyle bir gerçek vardı ki her insan mecbur kaldığında, masum beyaz yalanların gölgesine sığınabiliyordu.

Çağan'a yemek yediren Ramon'u izliyordum. Gerçekten çok sevimli görünüyordu. Başına tavşan çemberi takmıştı ve her bir tırnağına farklı bir renk oje sürmüştü. Çağan, inatla çorbasını yemek istemiyordu ama eminim ki eline bir pirzola parçası versem, keyifle onu alır ve her yerine bulaştırarak sömürürdü.

Çağan, ona uzatılan kaşığı yok sayıp başını yana çevirince, Ramon yüzünü ekşiterek, "Ay bu da babası kılıklı! Çekeceğimiz var yani!" dedi. Kahkaha atarak, "Erkek olsun diye yırtınan sendin ama," dedim. Tek kaşını kaldırdı ve, "Şunu unutma yavrum; hiçbir erkek beni yok sayamaz. İzle şimdi beni!" dedi. Merakla ona baktım. Ayağa kalktı ve tavşan dansı yapmaya başladı. Bu kez daha içten bir kahkaha attım. Çağan da şaşkın bir ifadeyle onu izliyordu. Ramon poposunu sallayarak şarkı söylemeye başladı: "Ay iki uzun kulağım, her fısıltıyı duyar. Keskin güçlü dişlerim, küçük bir kuyruğum var. Haydi haydi biliniz, çok kolay bir adım var. Bilemezseniz adımı darılırım çocuklar. Ben havucu çok yerim lahanayı severim. Yokuşu hızla çıkar, inişi güç inerim. Haydi haydi biliniz çok kolay bir adım var. Bilemezseniz adımı darılırım çocuklar."

Çağan, kahkaha atıp ağzını açınca, Ramon o fırsattan yararlanıp kaşıktaki çorbayı ağzına verdi. Çağan mecburen çorbayı yutunca, alkış yaparak, "Bravo!" diye bağırdım. Zafer bayrakları sallar gibi bir edayla yerine oturan Ramon, "Ee yani!" dedi ve kendinden emin bir şekilde konuşmaya devam etti: "Erkekleri yola getirmek sanattır yavrum. Baktın ki seni görmemezlikten geliyor, aynı şeyi yapıp sen de onu görmezden geleceksin. Şöyle bir bakacak; ne oluyor bu kıza diye! Ardından cilveli hamleler yapıp onu ağına düşüreceksin ama bir örümcek gibi ilmik ilmik ve yavaş yavaş. Yemi yuttu mu tamamdır ama hep bir ayağın kapıdaymış gibi davranacaksın. Her zaman müsait olmayacaksın, ulaşamayacak sana. Kaybetmekten korkacak seni. Cepte olmadığını bilecek. Önceliğin hep kendin olacak. Erkekler ödül almaktan hoşlanır. Güç gösterisi yapmasına izin vereceksin. Gerekirse beceremiyor gibi davranıp, görevi ona vereceksin. Örneğin; bir kavanoz kapağını açmak, aslında kadın için çocuk oyuncağıdır. Kapağına batırırsın bıçağı, havası uçtu mu açılır ama açamıyor gibi davranıp, erkeğinden yardım isteyeceksin. Açtığı zaman inanamıyormuş gibi davranıp, alkış yapma oyunuyla onu gaza getirmeyi bileceksin. Doğada bile erkek kuşlar, dişi kuşları etkilemek için abuk sabuk yöntemler kullanıyor. Kimisi renkten renge giriyor, kimisi kanatlarını sergiliyor, kimisi de dans şovu yapıyor resmen. Gel gör ki kadınlar artık erkeklerin peşinden koşmasına izin vermiyor; tam tersi koşan taraf onlar oluyor. Biz zaten her şeyi yapabilecek kriterlere sahibiz ama denge diye de bir şey var dimi! Erkeğin işini kadın, kadının işini de erkek yaparsa, denge bozulur. Doğaya aykırı bir durum bu! Orta yoldan yürüyüp, yeri geldiğinde el ele vermezsen ilişkinin dengesi bozulur. Sürekli müsait olmak, ulaşılır olmak ve erkeğe bağımlı yaşamak büyük bir hatadır. Bu hataları yapan kadınlar, aslında tam anlamıyla kaybedeceği bir ilişkiye bilet kesmekten başka bir şey yapmaz çünkü kolay elde edilenden, kolay vaz geçilir. Kadın kaçar, erkek kovalar; denge bunu gerektirir."

KESKİN 3 / Çağan'ın Devri  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin