İfademi verdikten sonra Oğuz ile çıktık. Dışarıda albay ile Serdar Bey vardı. Konuşuyorlardı. Yanlarına gidecektim ki Oğuz durdurdu beni 'ne var' dercesine kafamı salladım.
"Bekle onlar konuşsunlar sonra gidersin" dedi önce 'ne alaka' der gibi baktım sonra "onlar tanışıyor mu ki?" diye sordum.
"Evet" dedi kaşlarımı çattım bu konuyu sonra albaya sorardımBiraz daha bekledikten sonra konuşmaları bitti . İkisi de ayakta bekliyordu bizde yanlarına vardığımızda Serdar Bey konuştu. "Gelecek misin yarın akşam bize" diye sordu bende "askeriyeye uğramam lazım gelemeyebilirim" diye cevap verdim yüzü düştü ama bir şey demedi albaya baktığımda bana 'ne alaka' der gibi bakıyordu izinli olduğumu biliyordu.
Sonra ben de dedim" asker olduğumu evdekiler bilmesin yakın zamanda söylerim "dedim Serdar Bey kaşlarını çattı 'neden' der gibi bende "ben açıklamak istiyorum gözlerinde bir yalancı olmak istemiyorum" dedim hafif gülümser gibi oldu bu adam da çok soğuk bakıyor.
Tamam ben baksam neyse çünkü mesleki eğitim olarak gördük bunu sen ne alaka yani :))
Sonra vedalaşırken Oğuz bana sarıldı. Ben ona sarılmak istemiyordum ama ellerim benden izinsiz beline tırmandı. Kokusu çok güzeldi. Aman Allah'ım bende ter kokuyorum sabahtan sonra keşke sarılmasaydın yiğido.♡
Bir gülme sesi gelince kafamı oraya çevirdim Serdar Bey ve albay gülüyordu. Serdar Bey gülüyor diye ona anlamsızca bakarken bu sefer sıkı sıkı sarıldığım Oğuz güldü.
Bir dakika ne 'sıkı sıkı sarıldığım Oğuz mu' dedim Allah'ım beni yok et şuan hemen daha fazla bakamayacağım yüzlerine hemen Oğuz'dan ayrıldım ve albayın yanına gittim.Bu duruma Oğuz daha da güldü ne yani parfüm kokusunu çok beğenmiştim, bir ara markasını sormayı aklıma not ettim, hem ben öz abime sıkı sıkı sayılamayacak mıyım? Neden gülüyorsun yani. Bugünde rezil olduk şükür. ♡●
Konu dağılsın diye albaya bakıp "İzninizle gidebilir miyim komutanım?"diye sordum.
O da bu halimi anlayıp ufaktan sırıttı ve "izin senin asker" dedi
Başımla selam verip Serdar Bey ve Oğuz'a baktım ve kafa salladım.
Serdar Bey "gel biz bırakalım seni" dedi gülümsedim ve "olur" dedim gülümsememe ve kabul etmeme şaşırdılar ama ben hep gülerim ve ayrıca neden eve kadar taksi parası ödeyeyim ki değil mi?"Niye böyle şaşırdınız yoksa nezaketen mi çağırdınız ya da işiniz mi var?" Diye sordum üzerlerinden şaşkınlıklarını atsınlar diye
Serdar Bey güldü ve "senden onemli işim olabilir mi?" Dedi
Ne tarafa düşüyoruz diye söylenmemek için dilimi ısırdım ve sadece büyük bir tebessüm ettim, kafamı sallayarak "Hadi o zaman gidelim çok yorgunum" dedim ama albayın bu cümlemden sonraki bakışları cümlemi 180 derece çevirmeme neden oldu ve hemen "yok yani ne yorgunluğu acıktım o yüzden yoksa askerler yorulur mu hiç?" çünkü o bakışlar 'seni birde ben askeriyede yorayım' bakışıydı. Ucuz atlattım.
Cümlemi çevirdikten sonra Serdar Bey'in kaşları çatıldı ve Yusuf albaya "sonra konuşuruz" dedi ve bana döndü " hadi gidelim yavrum" dedi kafamı sallayıp albaya sarıldıktan sonra dışarı çıktık ve arabalar bindik. İki araba vardı ben Serdar Bey'in arabasına bindim
Sessiz ve onun bana çaktırmadan bakma araba süremiz 15 dakika kadar sürdü en sonunda ben "bana söylemek istediğiniz bir şey mi var?" diye sordum. Arabayı sağa çekti ve bana döndü ben konunun meslegimle olacağını düşünüyor iken bana "ben Emekli albayım" dedi şaşırdım ama belli etmemeye çalıştım çalıştım diyorum çünkü o bir albay ve bunu anladı bana gülümsedi.
Bende "o yüzden aileniz hakkınızda bir şey öğrenemedim, bende Oğuz polis ya o yüzden sandım " diye kendi kendime mırıldandım o da"evet bilgilerimiz her asker gibi gizli seninki de gizliydi bunu düşünmediğim için kendime kızıyorum" ne alaka der gibi baktım güldü "anlamam lazımdı işte" dedi
"Peki siz öyle diyorsanız öyle olsun, artık gidebilir miyiz?" diye sordum daha fazla konuşmak istemiyorum
"Tabi" diyip arabayı çalıştırdı evin önüne geldiğimizde dedi ki "akşam bizim eve gelir misin hem mesleğini açıklarsın hem de abin geliyor, Polat, onunla da tanışmış olursun" diye sordu
"Nerden geldi ki?" Diye sordum dilime hakim olamayarak.
" o sana söyler gelecek misin?" Diye sordu
Bende merak ettiğim için "evet gelirim akşam" içten bir şekilde güldü "annene haber vereyim o zaman" ben tepkisiz kaldım söylediğine' yeni tanıştığım insan ne annesi daha kabullenemedim'diyemedim o yüzden "iyi günler" deyip evime gittim
Eve geldiğimde saatin 10.00 olduğunu gördüm. Üstümü değiştirdim kolileimi yerleştirdim fazla oldukları için vakitte baya geçti. Saate baktım 13.40 geçiyordu.Biraz evde oyalandım ama sıkıldım hem yemek yemek hemde Biraz oyalanmak için dışarı çıkmak istedim buraları tanımam lazım. Çok yemek yapmayı bilmiyorum. Üstümü değiştirdim. Bir siyah kot bir de siyah tişört giydim. Siyah tişörtü fazla boldu ama ben böyle seviyordum. Sanırım timden birinden ya da Polat'tan almışım hatırlamıyorum ama benim değil çünkü bedeni fazlaca büyük. Hazırlanıp arabama arabama bindim ve yakınlarda bir yer aramaya başladım.
Bir yer bulduktan sonra yemek yedim ve sonra bira gezdim Mardin'i genel olarak baya güzel bir yer ve ben buralıyım. Sevdim burayı. Biraz daa gezdikten sonra saat 18.00'a geliyordu bende arabama bindim ve Arslan'ların evine geldim. Kapıyı çaldım kapıyı çalışan hizmetli kadın açtı adı neydi acaba?
Neyse içeri girdim biri ayakta Serdar Bey'le konuşuyordu beni ilk önce Kerem farketti " ablam geldi" dedi ve yanıma geldi "sarılabilir miyim?" diye kedi gibi mırıldanarak söyledi bende güldüm ve hemen sarıldım Keremi bu ailede en sevdiğim insan olarak görüyorum bir kere kardeşimdi o benim. Tamam timimde de benden küçük kardeşlerim vardı ama Kerem'i ayrı bir seviyordum canım.
Sarıldığımda kulağına "her zaman" diye fısıldadım. Gülümsedim ve ayrıldım ondan onlara döndüğümde Serdar bey'e tebessüm ettim. O da yanıma gelerek sarıldı "hosgeldin" dedi Bende sarılışına karşılık vererek "hosbuldum" dedim ilk başta gerilse de vücudu hemen toparladı. Sarılmamı beklemiyordu herhalde. Ondan ayrıldığımda karşımda Polat'ı gördüm gülümsedim normal bir şeymiş gibi hemen diğerlerine döndüm sonra kafama dank etti "Polat'ı mı gördüm yoksa yanlış mı anladım?" Diye mırıldandım.
Tekrar o tarafa döndüm ve Polat'ı gördüğüm emin oldum. Hemen tekmil vermeye hazırlanıyordum ki geldi hemen bana sarıldı bende hemen karşılık verdim kafama vurdu ve fısıldayarak "dışardayken niye tekmil veriyorsun salak?" dedi. Bende ondan hemen ayrıldım ve kaşlarımı çattım "kafama vurma, hem senin ne işin var burda?" Diye sordum mal gibi sonra gerizekalılığımı bir kenara bırakarak "yaaa sen bana 'ben senin abinim' dediğinde ciddiye almadım ama bak gerçek çıktı "dedim ve salak gibi sırıttım. Sonra diğerlerine döndüm. Serdar Bey hariç hepsi şaşırmıştı tabi nerden tanıştığımızı merak ediyorlar. Serdar Bey anladı tabi. Bende dan diye "aslında ben askerim" dedim
********
Beğenip oylarsanız çok sevinirim.💗Yeni bölümü nasıl buldunuz?
İstek sahne var mı?
1031 kelime?🦋👸💗
Yaz Ahu?
Polat?
Oğuz?
Serdar Bey?
Albay?
Sizi seviyorum. Destekleriniz için teşekkür ederim .d
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAZ AHU (Gerçek Ailem)
Roman pour AdolescentsİLK HİKAYEM BANA ŞANS VERİR MİSİNİZ?🦋🧿💗👸 Ben Yaz Ahu ÇELİK ya da ARSLAN mı demeliyim? Aile kurgusu. Sıradan değil ama klişe de olabilir. Buna sen karar vermek ister misin? Yazım hataları olabilir kusura bakmayın:)💙