12. Bölüm

942 44 28
                                    


"Ömer İdil'i şirkette işe aldı."

Başımı çevirip Ömer'e baktım. "Doğru mu bu?" dedim Ömer'e bakarak. Böyle bir şey yapmış olamazdı. Hiç bir şey demeden bana bakan Ömer'in göğsüne vurdum. "Konuşsana!" dedim bağırarak. Aylin ve Suzan Hanım çıkıp giderken Oğulcan yanıma geldi. "Süsen birazcık sakinleşir misin?" dedi. "Düşündüğün gibi bir şey değil." dedi Ömer. "Anlat o zaman!" dedim sinirle.

"İşe ihtiyacı olduğunu söyledi." deyince sinirle gülmeye başladım. "Sende gel bizim şirkette işe başla mı dedin!" sesim yüksek çıkıyordu ama umrumda değildi. "Maalesef" dedi Oğulcan. "Sadece bir kaç ay çalışacak sonra çıkacak." dedi Ömer.

"İdil'in eve ihtiyacı olursa buraya çağıralım o zaman. Hatta direkt odanı İdil'e verelim o senin yatağına bayılır çünkü."

Ömer gözlerini devirdi. "Saçmalıyorsun şuan!" dedi bağırarak. "Senin yaptıkların çok doğru ama benim söylediklerim saçma öyle mi!" dedim öfkeyle. "İdil umrumda değil diyorum! Sadece bir kaç ay çalışacak sonra gidecek." deyince derin bir nefes aldım. Ben o kızı görmek istemiyorum dedikçe Ömer'in böyle bir şey yapması beni delirtecekti.

"Benim Emir ile aynı ortamda çalıştığımı hayal etsene" dedim Ömer'e bakarak. "Bununla mı kıyaslayacaksın." dedi sinirle. "Aynı şey çünkü gerizekalı!" dedim bağırarak. "İdil'i şirkette görmüyorum! Departmanlar farklı." deyince elimle yüzümü sıvazladım. "Aaa öyle mi? Birbirinizi görmüyorsanız sorun yok deyip olayı kapatayım mı? Bunu mu istiyorsun!" dedim Ömer'e bakarak. "Kapatsak çok güzel olur biliyor musunuz?" diyen Oğulcan'a ters ters baktım. "Seni de eledim! Benimle sakın konuşma." dedim Oğulcan'a bakarak. "Ben ne yaptım ya!" dedi bağırarak. "Ne zamana kadar saklayacaktınız?" dedim Ömer ve Oğulcan'a bakarak. "Ben dedim söyleyelim diye! O gerizekalı Aylin durmaz dedim sana! Al bak işler iyice boka sardı!" dedi Oğulcan Ömer'e bakarak. "Kes sesini Oğulcan." dedi Ömer.

"Bence biz fazla zorlamayalım." dedim. Ömer'in bakışları bana dönerken yapacağım şeyi anlamıştı."Süsen sakın!" dedi. Parmağımda ki yüzüğü çıkartıp Ömer'in eline bıraktım.

"Herkes eski hayatına geri dönsün. Hiç yaşanmamış gibi hayatımıza devam edelim."

Yanından geçip gidecekken kolumdan tutup engel oldu. "Saçmalama!" dedi bağırarak. "Süsen bak sinirlisin anlıyorum ama lütfen sakinleş öyle konuşalım." dedi Oğulcan. "Gayet sakinim" dedim ve kolumu Ömer'in elinden kurtardım. "Zaten bu ilişki oyun ile başlamıştı. Her şey ortaya da çıktı daha fazla uzatmaya gerek yok." dedim ve salondan çıktım.

Odaya girer girmez dolabın altına sakladığım pasaport'u çantama atarken cüzdanımı kontrol ettim. "Hiç bir yere gitmiyorsun!" dedi Ömer odaya girerek. "İstediğim yere giderim buna karışamazsın." dedim ve telefonumu çantama attım. Ömer elimdeki çantayı yere fırlatınca odaya Oğulcan girmişti. "İkiniz de saçmalıyorsunuz." Dolaba doğru yürüyüp içindeki montu çıkarttım. "Süsen beni delirtme!" dedi bağırarak. "Delir" dedim açık açık. Montu giyinip yerdeki çantayı elime aldım. Ömer önüme geçip bileğimden tuttu.

"Gitmiyorsun." dedi ısrarla. "Ömer bırakır mısın" dedim sakin bir şekilde. "Hayır!" dedi bağırarak. Bileğimi elinden kurtarıp kapıdan çıkacakken yeniden bileğimden tutmasıyla tokat attım. "Hassiktir!" dedi Oğulcan.

Odadan çıkıp hızlıca merdivenleri inerken Ahmet Bey'i görmem ile yutkundum. "Süsen kızım neler oluyor?" dedi bana bakarak. Merdivenlerden inen Ömer'i parmağımla gösterdim. "Oğlunuz size her şeyi anlatır. İyi akşamlar" dedim ve evden çıktım. "Süsen!" Ömer arkamdan bağırırken hızlandım. "Ömer! Ne oluyor burada." Ahmet Bey'de Ömer'in arkasından bağırıyordu.

İzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin