-Şimdi oyun vaktiydi. Bu oyun ikiyüzlülerin oyunu olacaktı. Kimseye lüzum yoktu, yalnızca ikinciler barınabilirdi.
Asırlar önce Omfoes'tan kaçmayı başaran Stanlia; fani dünyanın tapılan ruhu haline gelmiş, halk tarafından büyütüldükçe tanrılaşmış...
Gün doğumunun kızıl safhasında bugün yapılacak olan taç giyme töreni için ziyaretçi sayısını belirlemekle meşguldüm. Dışarıda yağan kar ve beraberinde getirdiği fırtına beni gelemeyecekleri hakkında daha çok şüpheye çekiyordu.
Mürekkebe batırılmış güvercin tüyünü cam şişenin içerisine bırakıp masama dağılan parşömenleri toparladım. Çalışma odamın kapısını aralayıp altın motifleriyle süslenmiş halıyla döşenen uzun koridora göz attım. Gün daha birkaç saat önce doğduğundan ortalıkta kimsecikler yoktu. Hizmetkarlar saat yedi civarında mesaiye başlarlardı. Hepsinin aynı lacivert takımları ve balıksırtı örülmüş saçları bir nevi kişilik özellikleriydi. Tek amaçları saray halkının -aile bağını taşıyan soyluların veya gelin, damatların- rahatlığı olurdu. Bunlar istekleri değil, zorunluluklarıydı.
Babamın bu saatte taht odasında olmayacağını bildiğimden çalışma odasına giden merdivenden aşağı indim. Basamaklar ben indikçe uzanıyordu, sanki elastik bir nesneymiş gibi. Ağabeyim Knord'un bugün taç giyme töreni olacaktı. Framdev halkı yeni bir krala hazırlar mıydı bilmiyordum. Ancak bu halkın seçimi olmayacaktı. Babam da annem de artık krallığa sahip çıkacak, halkın huzurunu sağlayacak güçte değildiler.
Halk ülkemizin babam ve annem önderliğinde bayındırlığını sürdüreceklerini düşünüyor olabilirler. Ancak ne annem Noja ne de babam Karnals bırakın krallığın öncüsü olmayı, şifacılar yataklarından çıkmalarının bile risk taşıdığını öngörüyordu. Annem ve babam nasıl mı aynı anda rahatsızlanabiliyor, annem zaten birkaç ay öncesinden kansere yakalanmıştı ve aylardır bunu yenmek için direniyordu. Bu durumda tahta tek başına oturan babam, yaşının verdiği hastalıklara karşı dirençsizlik ve beraberinde getirdiği hastalıklar onun da yakında tahttan inmesi gerektiğini söylüyordu.
Halk Knord'un tahtta oturmasını istiyordu. Genç bir prensti bugün. Ancak birkaç saat sonra ülkenin kralı olacaktı. Halk onu istiyordu, taht onu bekliyordu ve kuzgunlar sadece bana dalaşıyorlardı şimdi.
Halk beni istemiyordu, halk benden nefret ediyordu. Kendi isteklerim doğrultusunda geleceği seçeceğimden korkuyorlardı. Onlara -halka- göre ben daha çocuktum ve bu, en mantıklı seçimin ağabeyim Knord'un tahta geçeceği gerçeğiydi. Tek engelleri ağabeyimin henüz evli olmamasıydı. Amcamın oğlu Satlon evliydi, iyi bir kral adayıydı ancak Framdev halkının inançlarına göre soylu kan yalnızca babamdan ve onun çocuklarının damarlarından akardı. Şimdi de karşılarına iki seçim hakkı sunulmuştu; ya ben ya da ağabeyim Knord.