3.AĞIR YARALAR

9 0 0
                                    


Keyifli Okumalar!

MİRAY DİNÇER

Hayatta en güvendiğim insan ortaokul yedinci sınıftan bir öğretmenimdi.Fakat ben ona güvendikten kısa bir süre sonra tayini çıkmıştı,gitmişti.Böylelikle ona olan güvenim yok olmuştu.

Ondan sonra en güvendiğim insan babam olmuştu.Bir gün canım kabak tatlısı çektiğinde gerekirse tüm marketleri arar,gene de bulurum o tatlıyı demişti ve bulmuştu.Fakat sonrasında yaşadığı iğrenç bir süreç,onun istediğim tatlılardan hiçbirini arayamasına neden olmuştu.Tatlılarım yoktu artık canımın çektiği,babama olan güvenim de böylelikle kaybolmuştu.

Ve ondan sonra kimseye güvenemedim.Olmadı,yapamadım.Yeni insanlar,yeni hayatlar,yeni geçenler kazanırım dedim.

Ve şimdi burdaydım.Yanımda da Yamaç Emir Demirel vardı.

Burada geçireceğim son bir gün kalmıştı.Şimdi uyuyacaktım,yarını da güzelce atlatırsam hayatımdaki bir kabus daha rüyayla sonuçlanacaktı.

Yamaç'a döndüm. "Uyudun mu?"

"Hayır."

"Uyuyacak mısın?"

"Hayır."

"Neden peki?"

"Sen her şeyi böyle sorgularsan yanarız."

Başka bir şey demedim ve kafamı yastığa gömdüm.O da yastık dediğim o yün torbasına yatırdığı kafasını diğer tarafa çevirdi.  "Neden uyumadığını bilmiyorum ama galiba dertlisin.Bana anlat diye demiyorum ama yazmak ya da birine derdini anlatmak derdini unuttur."

Yamaç kafasını bana çevirdi ve 30 saniye boyunca gözlerime baktı."Yok derdim falan,uyuduktan sonra ben genelde birileri tarafından gürültü bir şekilde uyandırılıyorum.O yüzden uyumasam daha iyi.Şimdi kapat o göz kapaklarını,uykunu al."

Gözlerimi devirdim. "Uykum yok."İnanmamış gibi baktı. "Var."

"Yok."

"Her ne boksa...Yine de uykunu alman lazım yat ve uyu o yüzden."Yastığı tutan elim el fenerine gitti ve ışığı açtım. "Uyumayacağım Yamaç Emir Demirel.Ve de şimdi sıkıldığım için bu sikik el fenerinin ışığında bomboş oturmayı düşünüyorum.Oldu mu?"

"Madem uyumayacaksın,eğer kaldıysa bir bardak kayısı suyu mu içsek?"dedi.Ve bu cümleyi söyler söylemez fark ettim,bulunduğumuz yer hariç aşırı büyük bir konfor yaşıyorduk. "Hadi gel."

Yanına oturduğumda o da içecekleri doldurdu.Bana içeceğimi uzatırken elinde bir yara gördüm.Tam avucunun içindeydi ve oldukça derindi. "Eline ne oldu senin?"dedim korkuyla. "Ağır bir yara işte."

"Ağır?"Merak ediyordum.

"Anlamı ağır,kendisi değil."dedi.
Söylemek istemiyordu o yüzden üstelemedim fazla.

"İyileşecek mi?"

Gülümsedi acıyla. "Yaraların iyileşmesi zaman alır,ağır olanlar ise asla iyileşmez."

Katılmıyordum,yaralar elinde sonunda iyileşirdi. "Hayır,her yara iyileşir."

"İyileşse bile,izi mutlaka kalır."dedi hüzünle.

Yutkundum ve o da önümde kayısı suyunu fondip yaptı.Ben de benimkini bitirdim ve Yamaç'a baktım.O da bana bakıyordu.Uzun bir nefes aldım.

"İyi geceler Yamaç."

"Güzel geceler Gamzeli."

YAZAR

38 saat olmuştu,Miray artık gelmeyecek gibiydi.Nilay ağlamaktan önünü bile göremez haldeyken Batu için de durumlar pek farklı sayılmazdı.

YAŞAM ANLAŞMASIWhere stories live. Discover now