not¹: bu bölüm, ikinci, üçüncü ve dördüncü sene anılarından oluştuğu için olaylar Scheat'ın ağzından anlatılmıyor.
not²: önemli olan dördüncü sene bu yüzden ikinci ve üçüncü yıl anıları tek bölüm. hikaye yavaş ilerlediği için böyle yaptım. iyi okumalar ♡------------------- İkinci Yıl Anıları -----------------------
Evan ve Scheat'ın birbirini uzun uzun düşündüğü o geceden sonra, birbirlerine karşı daha farklı davranmaya başlamışlardı.
Scheat bu histen nefret etse ve anlamasa da, Evan'ın yanında herhangi bir kız görünce camdan atlamak istiyordu.
Tabii öbür seçeneği daha cazipti. Evan'ın o güzel, sarı saçlarını tek tek yolmayı çok kez düşünmüştü çünkü bir kıza, sırf erkek için bunu yapmazdı.
Yine de Evan'ın güzel sarı saçlarını çok beğendiği için bundan vazgeçmişti.
Ayrıca Evan'ı kıskandığını reddetmişti. Evet, Regulus çok basit ve hızlı bir şekilde anlamıştı.
İkisi baş başa takılırken, Regulus aniden ablasına döndü,"Heat?"
Ablasına baş başayken ismiyle hitap ederdi. Ne de olsa aralarında bir yaş vardı.
"Hmmm?"
"Sen Evan'ı kıskanıyorsun değil mi?"Bunun üzerine, Scheat elinin altındaki kitabın neredeyse yaprağını yırtacaktı,
"Ne? Hayır. Ew."
"İtiraz etme. Hiç kimse farketmemiş olabilir ama birisini kıskandığında yüz ifadenin nasıl olduğunu biliyorum."
"Vay vay- nasıl oluyormuş? Nereden biliyorsun?"Regulus elindeki kitabı bırakıp konuştu,
"Kıskandığın 'kişinin' olduğu tarafa bakmamak için çok çaba harcıyorsun ama yan yan bakıyorsun. Saçmalıyorsun, elindeki bir şeyleri yolmaya çalışıyorsun. Biliyorum çünkü bazen Sirius ve James'a öyle bakıyorsun. Bir de... Amcama."
Scheat kendi çapında itiraz ediyordu ama Regulus haklıydı. Bu belirtilerin hepsi oluyordu. Ve evet, yine haklıydı. Bazen James'a ve amcasına öyle bakardı.
Saçmalayarak itiraz etmeye devam ediyordu,"Haayııırrr. Evan'ı neden kıskanayımmm? Barty'i kıskanırım daha iyiii. Ayrıca Evan sarışınnn, ben sarışın sevmeeemm."
Yalan söylüyordu. Regulus gülerek konuştu,
"Yoo, sen sarışın seviyorsun."
"Artık sevmiyorum."Tabii Evan içinde daha farklı şeyler geçerliydi. Scheat'a olağandan daha kibar davranmaya çalışıyordu. Örneğin şöyle bir an yaşamışlardı,
Hepsi birlikte kahvaltı yaparken Barty sırf gıcıklık olsun diye Scheat'ın kahvesine şeker atmıştı. Scheat bunu görmemişti, tam içeceği anda Evan normalde asla yapmayacağı şeyi yaptı,
"İçme onu."
"Ne- Niye?"
"Şekerli."Scheat ağır ağır kahveyi masaya bırakırken gözlerini kırpıştırdı. Sonra Barty'e döndü,
"Senin ben a-"
Evet evet, artık arkadaşlıkları daha da güçlendiği için bu beşli birbiri ile istediği şekilde konuşuyordu.
Ufak anılar yaşasalar bile ikisi de birbirini arkadaş olarak sevdiklerinden emindiler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
we are the end. / evan rosier.
Fanfic☆ ' "Biz onlar gibi değildik. Biz beraberken... Bütün zaman dilimleri yavaşlar, belki de yok olurdu. İnsanların yanında duygusuz, acımasız, psikopat gibi davranırdık ama birbirimizin yanında... İçimizde, en en derin kuytularımıza özenle sakladığımı...