Her Nefeste Sen (SurvivorAllStar)

5- Çakma vs Orjinal

"Ya ama bunun tadı iğrenç"

Mızmızlanarak önümde ki çorba tasını ittim. Hilmicem ise kötü bakışlarını bana yolluyordu. Ne var ? Tadı iğrenç.

"Yi imi binin tidi iğrinç "

Hilmicem'in yaptığı taklitle kahkahalara boğulurken birden susmak zorunda kaldım. Ağzıma giren kaşıkta ki çorba, mideme doğru yol alırken, öksürmeye başladım.

Hilmicem sırtıma vururken kıpkırmızı olmuştum.

"Helal helal "

Sırtımın acısıyla ona tıslamaya başladım.

"Oha hayvan ! Ciğerlerim çıktı öküz !"

Hilmicem sırıtarak bana baktığında kollarımı birbirine dolayıp, kötü kötü bakmaya başladım.

Gripten ölüyordum ve, Merve ile Murat 5 dakikalığına dışarı çıkacağız demiş, yarım saattir ortalıklar da yokturlardı.

Bu Merve çok fenaydı ! Umarım Murat'ın esprilerinde zehirlenme yaşardı.

"Murat ile Merve nerede kaldı ?"

Hilmicem sorduğum soruya saatine bakıp, omuz silkerek cevap verdi.

"Ee ne yapalım ?"

Hilmicem'e yönelttiğim soruyla yüzünü ekşitti.

"Ben birazdan Begüm ile buluşacağım. Hatta gelir birazdan"

Bozularak ona baktım.

"Buraya mı ?"

Kafasını salladığında zil çaldı.

"Hatta geldi bile."

Hilmicem sırıtarak kapıyı açmaya gittiğinde, içimde kopan fırtınaları umursamayarak yüzüme sahte bir gülümseme yerleştirdim.

Begüm yüzüne yakışan, itici, sinsi bir gülüşle içeri girdi. Koltuğa oturduktan sonra, Hilmi'de yanına oturdu.

Niye bu kadar yakınlardı ? Bu kadar dip dibe oturmalarına ne gerek vardı ?

Ne yapsınlar gerizekalı, sevgili onlar.

Heh. Ben de kim eksik diyordum.

Begüm Hilmicem'e sırnaşmaya başladığında Hilmicem'in yüzünde zoraki bir gülümseme var gibiydi. Ya da benim beynim fazla mesaiye kaldığından tamamen sallıyordum.

Salıncak bile bu kadar sallamadı be.

Begüm bile bu kadar uyuz değil be.

Bu biraz ağır oldu.

Haklısın özür dilerim.

Bir Serenay, iç sesiyle bile tartışabilir. Kaldı ki seninle mi tartışmayacak ?

Sesli bir şekilde boğazımı temizlediğimde, Begüm dibine düştüğü Hilmicem'den biraz uzaklaştı.

"Geçmiş olsun Serenaycım"

Yüzümde ki sahte gülümsemeyi daha da büyüterek 'hı hı' surat ifadesini yaptığımda, Begüm gözlerini devirdi. Ardından tekrar Hilmicem'e döndü.

"Aşkım bugün nereye gideceğiz ?"

Hilmicem dudaklarını büzerek -ah kalbim- cevap verdi.

"Bilemiyorum Begüm. Belki bir İstanbul turu yaparız."

Kendiliğinden lafa atlayan sesime, kimin konuşma yetkisi verdiğini hatırlamıyordum.