Sahra uyumuyor öylece camdan dışarıyı izliyordu. Elini karnına götürmemeye çalışıyordu. Bebeği hissetmek istemiyor, korkuyordu. Gözleri yan tarafında uyuyan adama takılmıştı. Mutluluğunu göz bebeklerinde görebilmişti. Ama Sahra bu bebeği istemiyordu. Çocukluğundan beri istediği anneliği şimdi istemiyordu. Yıllardır hayalini kurduğu bebeğin gözleri, gülüşü Fırat'a benzeyecekti. Ama şimdi hayalini kurduğu her şey başka bir adama benzeyecekti. Kalbi Fırat için atarken başka bir adamın bebeğini doğurmak istemiyordu..
Sabah çoktan olmuş Sahra yatağında Baran'ın aşağı inmesini bekliyordu. İlk işi kız kardeşini aramak olacaktı. Baran, Sahra'nın yorgun olacağını düşünüp hiç ellemeden aşağı inmişti. Baran iner inmez Sahra telefona sarılmıştı.
"Alo abla?"
"Ferhat sen misin Berfu'yu ver"
"Vereyim abla noldu sana bir şey mi oldu?"
"Olmadı Ferhat'ım Berfu'ya bir şey diyeceğim bir ver telefonu"
"Ferhat ver şu telefonu, abla ne oldu benim Berfu"
"Berfu odana geç çabuk"
Berfu iyice meraklanmış koşar adımlarla odasına geçmişti.
"Geçtim abla söyle noldu?"
"Berfu bana yardım edeceksin"
"Ederim tabiki abla noldu"
"Bebeği aldırmam lazım"
"Neeee!"
Berfu söylediklerini anlamamış gibi sert bir isyanda bulunmuştu. Bebeği aldırmak da ne demekti? Bir cana kıymayı ablası nasıl düşünürdü. Hem de kendi çocuğuna, kendi canına nasıl kıyardı? Hangi ana yapardı bu zalimliği?
"Sessiz ol Berfu bağırma ben bu çocuğu istemiyorum"
"Abla saçmalama o cana nasıl kıymayı düşünürsün senin canına"
"Çok düşündüm Berfu yapamam doğuramam bu bebeği. Fırat'a yapamam bunu ben Baran'ın bebeğini istemiyorum."
"Abla o senin kocan. Baran sana deli gibi aşık. Hem aşık olmasa bile o senin bebeğin asla olmayacak böyle bir şey sana asla yardım etmeyeceğim, tam aksine engel olacağım!"
"Öyle bir şey yapmayacaksın Berfu bana karışamazsın ya yardım edersin ya da ben bebeğe de kendime de kıyarım!"
Dedikten sonra telefonu yüzüne kapatmıştı. Sahra avuç içlerine kadar terlemişti. Ne yapacağını nereye gideceğini bilmiyordu. Tek bildiği şey bu çocuğun doğmamasıydı. Kapı tıklandı birden.
"Güzeller güzeli annemiz kahvaltısını yapmayacak mı?"
Sahra 'anne' kelimesini duyunca tüyleri ürpermişti. Elini istemsizce karnına götürdü. Baran bu tabloya eklenmek istedi hızlıca Sahra'nın yanına gidip elini karnının üzerine koydu. Sahra karşısında ki adamın sevincine bakmakla yetiniyordu sadece. Hiç sevinmeyişi Baran'ın gözünden kaçmıyordu. Karnından ellerini yavaşça çekip Sahra'nın ellerinden tuttu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIN TONU
Ficção GeralAma aşk başkaydı, bambaşka. "İki cihan bir araya da gelse o adamla evlenmem!" dedi Sahra. Ne olacağını bilmiyordu, bilseydi demezdi.. Böyleydi aşkın tonu, rüzgarlarını çevirdi. "Onunla yattım ve beni sevmeyen bir adama bekaretimi verdim!" dedi Berf...