Ali Ağa'nın evinde büyük bir telaş vardı. Sahra'yı istemeye geliyorlardı. Herkes hazırlanıyordu, Berfin Hanım, Berfu, evin yardımcıları herkes akşam ki kız isteme merasimine büyük bir coşku içinde hazırlanıyordu. Fakat bir kişi hariç, Sahra! Olduğu yerde kıpırdamayan hiçbir şeyden memnun olmayan Sahra için bugünün bir önemi yoktu. Yalnız bugünü önemli kılan Fırat'ın Sahra'yı kaçıracak olmasıydı. Sahra'nın içinde bambaşka bir coşku vardı, bu evden gidecek ve Fırat'ına kavuşacaktı. Sahra herkesin mutfağa inmesini kendisini yalnız bırakmalarını istiyordu, akşam için değil de gece için hazırlanacaktı.
Aşağıda müthiş bir telaş vardı Berfin Hanım yardımcıların başında duruyor her şeyin eksiksiz olmasını istiyordu. Sahra ise yukarı da tek kalma fırsatı yakalamış küçük bir bavula altınlarını giyeceği kıyafetleri koymuş hazırlanmıştı. Şimdi ise akşam ki isteme merasimine hazırlanmaktı pek bir hazırlık sayılmazdı ama artık evliliği kabul etmiş sayılırdı ailesinin önünde.
Akşam olmuş kapıları çalmıştı. Ali Ağa pek bir heyecanlıydı misafirlerini kapı da ağırlamayı tercih etmişti. Salona geçen misafirlerle tatlı bir konuşma başlamıştı. Berfin Hanımın işaretiyle Berfu ablasının yanına gitmiş onu mutfağa götürmüştü. Sahra hiç ikiletmeden kahveleri yapıyordu.
"Ay abla kocan mükemmel biri çok yakışıklı çok şanslısın" dedi Berfu.
Sahra kız kardeşinin aptal olduğunu düşündü bu kız Sahra'nın gözlerinde Fırat'ı nasıl görmezdi bilmiyordu. Hiçbir şey demeden kahveleri götürmek için içeri girdi Sahra misafirlerin yüzüne bir kez olsun bakmadı. Kahveleri sırasıyla verdi en son kahve Baran Ağa'ya verilecekti Sahra Baran'ın gözlerine hiç bakmadan kahveyi uzattı Baran ise Sahra kapıdan girdiği anda gözünü ondan alamamıştı. Çok çok güzel olmuştu Sahra hiç hazırlanmamış hali buydu genç kızın esmerliği baş döndürüyordu. Baran kahvesini aldı fakat Sahra'nın ona hiç bakmamasına bir hayli bozulmuş hatta sinirlenmişti. Kahveler içildi o büyük konuşma yapıldı ve kız bir çırpıda verildi. Misafirler evlerine gittiğinde Baran'ın canı sıkılmıştı Kadriye Hanım istemediği için böyle olduğunu sanmıştı fakat işin rengi bambaşkaydı. Baran Ağa, koskaca Baran Ağa'ya bir kez bile bakmamıştı Sahra.
Konakta herkes uyuyordu, Sahra'dan başka. Sahra camın önünde Fırat'ını bekliyordu onu alıp mutlu edecek olan Fırat'ı. Tam bir saat geçmişti ve Fırat ortalıkta yoktu, iki saat geçmiş Fırat yoktu, üç saat geçmiş Fırat yoktu! Sahra bir umutla sabaha kadar bekledi Fırat'ı. Gelirdi Fırat gelecek diyordu içinden fakat gelmemişti! Ağlamaya başladı Sahra, Fırat onu bırakmıştı, kendi elleriyle başka bir adama verecekti. Odasına girip bavulunu geri yerleştirdi Sahra, Fırat'a soracaktı hesabını.
"Vardır bir cevabı Fırat beni bırakmaz ya!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIN TONU
Fiksi UmumAma aşk başkaydı, bambaşka. "İki cihan bir araya da gelse o adamla evlenmem!" dedi Sahra. Ne olacağını bilmiyordu, bilseydi demezdi.. Böyleydi aşkın tonu, rüzgarlarını çevirdi. "Onunla yattım ve beni sevmeyen bir adama bekaretimi verdim!" dedi Berf...