18.Bölüm Memleketim

131 7 4
                                    

Vote atıp yorum yapmayı unutmayınız 🤗🤍🧚🏻‍♀️

Bu hayattan şunu anladım ki hayat aslında o kadar da cömert değil. Her kahkaha mutlaka gözyaşlarını, her gülümseme bir gün hüzne dönüşüyor. Aslında hayat, hiç de cömert değil; verdiği şeyi her zaman alıyor. Gittiğin her yol dönüşünü hazırlıyor. Hayatına her gün birileri girerken birileri çıkıyor..

Ve sen buna asla üzülmemelisin, sana değer vermeyen insanlara yavaşça yol vermelisin, kendini değersiz gördüğün her ortamdan yavaşça soyutlanmalısın. Ve unutma bunları yaptığında hayatından bir şey kaybetmeyeceksin. Emin ol hayal perim ☺

Sabah namazımızı kılıp yola çıktık. Şırnak sınırından çıktıktan sonra istemsizce kapanan gözlerimi özgürlüğe kavuşturarak uyudum. Bir kaç dakika sonra gözlerimi açtığımda petroldeydik. Metehan benzin almak için dışarı çıkmıştı. Petrolün içinde ki marketten çıkıp arabaya geldi. O arabaya binmeden önce gözlerimi kapattım ama bindikten sonra nefesini yüzümde hissedince gözlerimi açıp yüzüne baktığımda anlımı öpüp geri çekildi. Yüzüne fal taşı görmüş tavşan gibi baktığımda gülerek arabayı çalıştırdı. Bu arada gün ağarmıştı.

-Saat kaç?

- Sekiz buçuk güzelim.

Yaa güzelin miyim gerçekten? Harbi ben o kadar uyumuşum şaka gibi.

-Neden hiç uyandırmadın?

-Kıyamadım. Hem uyanıp ta ne yapacaktın?

- Ha ha ve ha.

Uzanıp radyoyu açtım. Güzel bir şarkı bulana kadar kurcaladım. Metehan gülerek cebinde ki flaşı çıkarıp taktı.

- Ne gülüyorsun. Hem flaş neden cebinde ki yani.

Kahkaha atınca dayanamayıp ben de attım.

- Bir şey söyliyeyim mi? Bu canavarı kedi yavrusuna çeviren tek kişi sensin.

- Ee aslanım biz de de var bir şeyler

Tekrar radyoya odaklandım.

- Bu arada flaşı dün hazırladım. Senin playlistin sayesinde yenilendi.

Kafamı salladım. O tekrar önüne dönünce ben de radyo da  Sancak- Düşün ki şarkısı başlayınca dinlemeye başladım.

Yine içimde sen uyandın, yıllardır bundan usandım
Kapındayım ümitlerle, git dersen anlarım
Ya tutarsın kollarımı ya da kalmaz bir anlamı
Ya gelirsin peşimden ya da çık git içimden
Ya sararsın yaralarımı ya da al bütün anılarımı
Ya bitir ve git dünyamı ya getir gülüşünden

Düşün ki güneşsin ufkumda
Düşün ki saçların omzumda
Ben çölde sense yağmur eririm altında
Ama güneşim yok ufkunda
Saçların kimin omzunda?
Sen üzülsen, yağsa yağsa yağmur, gözyaşım o aslında

Düşün ki yoksan üşürüm ben
Bir parça yok mu hevesinden?
Sen yoksan kaderim ya ölüm ya getir gülüşünden

Düşün ki güneşsin ufkumda
Düşün ki saçların omzumda
Ben çölde sense yağmur eririm altında
Ama güneşim yok ufkunda
Saçların kimin omzunda?
Sen üzülsen, yağsa yağsa yağmur, gözyaşım o aslında

Şarkıya ara ara eşlik edip hem de arabanın arkasında ki poşete uzandım. Dün yaptığım sandviç poğaça tarzı şeylerden iki tane alıp yanına da Metehan'ın marketten aldığı meyve sularını çıkarıp önce birini Metehan'a verdim. Ekmeğini yedikten sonra meyve suyunu da verdim sonra kendim yedim.

-Metehan mola mı versek? Bir yerde biraz uyusan keşke

- Bir sonra ki şehir de veririm

-Timamm

Belki bana bir çoğunuz kızıyor bir çoğunuz altı ay içersinde yeni tanıdığın daha huyunu suyunu bilmediğin biriyle bu kadar kısa süre evlenilir mi? Diye düşünenler vardır. Benim de korkularım vardı.  Altı ay içersinde evimden hiç bilmediğim bir şehire, hiç bir şeyini bilmediğim bir adamla gidicektim. Aslında bu da beni korkutuyordu çünkü Metehan'ı altı ay içersinde sadece üç ay görebildim. Onun dışında full görevdeydi. Ama birini ilk gördüğünüz bir anda çok seversiniz ya hatta "Nur  Suresin de Rabbimiz buyuruyor; Tertemiz kadınlar tertemiz erkeklere, tertemiz erkekler de tertemiz kadınlara" ben da iki aylık nişanlıyken bu ayeti kerime yi okuduğumda acaba dedim biz olur muyuz? Ben bu kadar temiz miyim? Tarzında kafamda sorular oluşmuştu.

Ama şöyle düşünün arkadaşınızı tanımanız için zamana ihtiyacınız var ya benim de Metehan'ı tanımak için öyleydi. Bir çok huyunu az da olsa biliyorum. İşte muhabbet duymak istediğimiz insanları peşimizden ayırmıyoruz.

- Gülüm burada biraz dinlenelim. Ben de uyumuş olurum sen de.

Düşüncelerimi Metehan'ın seslenmesiyle sonlandırarak ona döndüm.

- Olurr saatte zaten on iki buçuğa geliyor. Dinlenmiş oluruz.

Arabayı dinlenme tesisinin önüne çekti. İnip bagajdan battaniyeleri getirdi koltukları biraz yatırdıktan sonra önce benim üstüme sonra kendi üstüne battaniyeyi örttü. Benim gözlerim yavaş yavaş kapanırken en son hatırladığım şey Metehan'ın elimi tutmasıydı

Vote atıp yorum yapmayı unutmayınız 🤗🤍🧚🏻‍♀️

PÖH BEY'İN AŞKI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin