4.BÖLÜM: Yalıçam'a Dönüş

10 1 2
                                    




Merhaba hepinize iyi okumalarrrr.


Not: Bir kısımda Alen'in aklından kilo vermek için kusmak gerekir gibi bir düşünce geçiyor ama bunun yanlış anlamınızı ya da örnek almanızı istemem.  Alen'in bu düşünceyi geçirmesinin nedeni takıntılı birisi olması ve bazen doğruları düşünmemesiyle ilgili. Bölümü okumadan önce bu uyarıyı yapmak istedim :)


 Bölümü okumadan önce bu uyarıyı yapmak istedim :)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




Mert Alkan








Alen Ateş:

Gözümde far ışıkları bir kez daha parlarken polis sireni ve ambulansınki kulağımda çınlıyordu. Uyuşmuş bedenimin üstündeki ağırlığa sıkıca sarılmıştım. Siren sesleri kulağıma bıçak gibi saplanıyordu.

Sıçrayarak uyandığımda üstümdeki ince pike aşağı doğru kaydı. Sehpanın üzerinde titreyerek çalan alarmıma doğru uzandım. Siren sesi değil sadece bir alarm diyerek kendimi sakinleştirdim.

Nefesimi sertçe üflerken ellerimi saçlarıma sertçe geçirdim. Tırnaklarım kafamdaki deriye batarken kendime gelmeyi bekledim. Bugün Yalıçam Koleji'nde yeni dönemin ilk günüydü. Rüzgar'ın lanet partisinin üstünden üç hafta geçmişti. O partiden sonra birkaç kez daha parti yapmıştık fakat bu sefer kendi aramızda olduğundan daha katlanılabilir geçmişti.

Elimle yüzümü ovaladıktan sonra telefonumu elime aldım. Erim'den mesaj vardı, dün gece atmıştı.

"Sekizde seni almaya gelirim bir tanem."

Dün o kadar erken uyumuştum ki görmemiştim bile mesajı. Saate baktığımda altıydı. Hazırlanmak için iki saatim vardı. Rahat koltuktan kalkıp üst kata çıkmaya başladım. Odamın kapısını ayağımla iterek içeri girdim. Her yeri bok götürüyordu tıpkı bütün evin olduğu gibi. Yeni birilerini işe almayı aklıma not ettikten sonra banyoma girdim.

Üstümdeki Aren'in tişörtünü çıkardıktan sonra soğuk suyun altına kendimi bıraktım. Göz yaşlarım istemsizce akarken kulağımdan gitmeyen siren seslerinden kurtulmak için ellerimi kulaklarıma bastırdım.

Derin nefesler alıp verirken ağlamamı durduramadım. Lanet olası sesler kesilmiyordu. Ağlamamı acilen durdurmam lazımdı yoksa yüzüm şişecekti. Güzel görünmek zorundaydım.

Suyun altında yere çökerken hıçkırıklarımı bastırmak için kendimi sıkıyordum. Ciğerlerime hapsettiğim nefes beni boğarken tırnaklarım kulaklarımın arkasını kanatmaya başlamıştı. Elimde değen kanları hissedebiliyordum.

Ağlamamak için nefesimi tutarken oturduğum yerde kıvranmaya başladım. En sonunda ciğerlerimdeki baskı artarken gözüm kararmaya başlamıştı. Sesler kesildi. Fayansa yapışan dudaklarım kıvrıldı, gülümsedim. Öksürerek nefes almaya çalışıyordum ama sonunda sesler kesilmişti. Birkaç dakika öylece kaldım bedenime soğuk su iğne gibi batarken yere uzanmış nefesimin düzene girmesini bekledim. Tek duyduğum ses suyun sesiydi, nefesimi düzenlerken ona odaklandım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 01 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Sırlar Bizi Birbirimize BağlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin